Öncelikle geçen yıl Şht. Ertuğrul İlkokulu’ndaki rezalet ile başlayalım… KTÖS yetkilileri okulun duvarlarına astıkları ilanlarla öğretmenleri PKK’lı kadınların dağdaki hayatlarını konu edinen kitabı ve yazarını tanıtmak için büyük bir çirkinliğe alet olmuşlardı! Ne yazık ki devletin bir çok resmi organı doğru dürüst işlemediğinden olay geçiştirildi… Ya da şöyle diyebiliriz, devletin bu organları sendikalardan öcü gibi korktuğu için olayı görmemezlikten geldi…
Başları ağrımasın diye!

Öğretmenler sokağa dökülmesin diye! Çünkü bizde sendikaların devletin üstünde olduğu yıllar önce Dünya Bankası raporlarında bile teyit edilmiştir…


KTÖS dün Sivil Savunma Teşkilatı ile ilgili çok taihsiz ve mesnetsiz bir basın bildirisi yayınladı…

En üzüntü vereni de teşkilatın şov yaptığını iddia etmesiydi! Şener Elcil’den böyle bir açıklama beklemek sürpriz olmaz ama kendisine sormak da gerek… Sivil Savunma Teşkilatı’nı kaç kez ziyaret etti! Başkan ve çalışanlarıyla tanışma zahmetinde bulundu mu… Teşkilatın görev ve yükümlülüklerini yeteri kadar biliyor mu! Tabi ki bu zahmete katlanmaz… Çünkü orada yapılan işleri görünce teşkilatı eleştirecek bir konu kalmaz kendilerine!

… Aslında burada Şener hocayı çileden çıkaran Sivil Savunma’nın devlete sahip çıkmasından başka bir şey değildir… Doğrudur Sivil Savunma Teşkilatı, devletine, milletine ve bayrağına sahip çıkan onu yaşatmak isteyen bir kurumdur! Çünkü kendisi de bu devletin parçalarından birisidir ve normal olanı yapmaktadır… Bundan sonra da yapmaya devam edecektir! Bu görev sadece Sivil Savunma’nın değil bütün devlet kurumlarının görevi ve sorumluluğudur…

Buna sendikalar da dahildir! Ama işte gelin görün ki devlete inanmayanlar inanmadıkları gibi inanan ve milli ve manevi değerleri korumaya çalışanları da böyle talihsiz açıklamalarla yıpratmaya çalışmaktadır…


Şener hoca bilmiyorsa öğrensin; Sivil Savunma Teşkilatı çok kısıtlı çalışan sayısıyla sadece mesai saatlerinde değil günün 24 saati haftanın 7 günü hizmet vermektedir… Buradaki yönetici ve çalışanlar diğer devlet kurumlarındaki gibi dakak başı mesai bitsin diye saatlerine bakmazlar! Öncelikli görevleri doğal afetlere karşı halkı da bilinçlendirerek savunma yapmaktır… Yani görevleri insan hayatını kurtarmaktır! Yarın birgün Şener hocanın da başına Allah korusun bir afet gelse elini uzatacak ilk devlet kurumudur… İnsan odaklı çalışır ve hizmetleri hayati boyuttadır! … Şunu da çok iyi bilmek durumundadırlar… Sivil Savunma’da her siyasi görüşten olan çalışanlar vardır! Ama KTÖS gibi siyaset yapmazlar, devletin kurumlarını halkın önünde küçük göstermeye çalışmazlar aksine devleti yüceltme duygusunu pekiştirirler… Şener hocada tek bir ricam var; En kısa zamanda teşkilata gitsin, başkanı ile müdürü ve çalışanı ile tanışsın ve sonra bir karar versin! Çünkü bir devlet çalışanı ve sivil toplum örgütünün başkanına asla yakışmayacak olan talihsiz ve kırıcı bir açıklama yapmıştır…




50 TL’ye kadın satıyorlarmış!



G.Mağusa’da önceki gün çeşitli işyerleri denetlendi…

Adına da ‘hijyen’ denetlemesi dendi!

Meğerse durum çok farklıymış…

Terminal içinde bazı işletmeler buralarda 50 TL’ye kadın pazarlıyormuş!

Kasapta et satar gibi satıyorlar resmen…

Ne yazık ki bu sadece G.Mağusa’da değil ülkenin genelinde büyük sorun hale geldi!

Derme çatma dükkanlar kadın satarak yasa dışı para kazanıyorlar…

Hijyen yok…

Temizlik yok…

Sağlık kontrolü yine yok!



Sadece eşler darp etmiyor!

Eşleri tarafından darp eden kadınlara çağrı yaptığımız dünkü yazıdan sonra inanılmaz telefonlar geldi…

Dinlerken içimiz yandı!

Daha önce duymuştuk ama dün bir telefonda teyit edildi…

Yine ülkemizin tanınmış, entelektüel isimlerinden bir tanesi.

“Sadece eşler değil ağabeyler de şiddet uyguluyor” dedi!

Kendi başına gelenleri anlattı…

Yine ülkenin tanınmış simalarından olan ağabeyinin kendisini nasıl darp ettiğini anlattı!

İnanım kanım dondu…



Sunat Atun herkesi şaşırttı!


Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun önceki gün Kanal T’de Dilek Kırıcı’nın programında önemli açıklamalarda bulundu…

Bize göre en önemlisi ise bir kez daha milletvekilliğine aday olmayacağını söylemesiydi!

“Ülkeye yeni Sunat Atunlar lazım” demesi de anlamlıydı…

Sanki de birilerine mesaj verir gibi bir hali vardı!

Bu arada bu dönemde kobilere önem vereceğini evi olmayanlar için düşük faizli konutları mutlaka gerçekleştireceğini anlattı.

Türkiye ile ilişkilerinin gayet iyi olduğunu göz önünde bulundurursak hayal değil bunlar!

İyi de bütün bunlar gerçekleşirse Sayın Atun gitmek istese de kim gönderir ki onu…

Hele bir yapsın da artık!




Kırmızı plakalar geri geliyor!


Dün bu sayfada irdelemiştik…

Kiralık araçlarda kullanılan kırmızı plakalar niçin beyaz hale getirildi diye!

Eski bakan öyle istemiş tüzük değişmiş ve renkler değişmiş…

Ne bir gerekçe var ne de bir açıklama!

Dün bazı yetkililerle konuştuk…

Yeniden kırmızı plakaya dönüleceğini öğrendik!

Yapboz tahtası oldu artık bu iş…

Birileri lütfen niçin beyaz plakaya geçildiği anlatsın da merakımız giderilsin!



Özersay DAÜ’den istifa edecek mi!


DAÜ yasasının 33’ncü maddesine göre çalışanlar aktif siyaset yapamaz…

Bunun için yeni yasa tasarısı hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’na gönderildi!

Uzunca bir süre de orada kaldı…

Sonunda da yasanın geri çekildiğini öğrendik!

Demek ki başka bahara kaldı…

Soru şu;

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın şu anda DAÜ’de çalışması yasalara aykırı!

Bundan böyle nasıl bir politika izleyecek…

Kalıp yasalara karşı bir tavır içine mi girecek yoksa istifasını verip partisinin başına mı geçecek!

Bu tabi ki DAÜ’de çalışan ve siyaset yapan herkes için geçerli…