Adını açıkça yazma konusunda kendi içimizde etik olur mu olmaz mı diye tartıştık…
Çünkü bir kadın tecavüz suçlamasıyla polise suç duyurusunda bulunuyorsa, kadının adını yazdığınız zaman Medya Etik Kurulu’ndan sağ olsunlar hemen uyarı mesajı geliyor…
Onun için bu kez yazmamayı uygun gördük;
Adı O. A.
Moldova uyruklu 29 yaşında kadın…
Yıllar önce adaya gelmiş ve burada evlenmiş, iki de çocuk etmiş.
Köprü’de oturuyor…
Bunları niye yazdığımıza gelince;
O.A adlı kadının hem Mağusa Hastanesi’nde hem de Dörtyol polis karakolunda şikayet dilekçesi var…
Kocası biraz erkek ötesi bir şey olsa gerek karısını sürekli darp ediyor…
Çocuklarının hatırına uzun bir süre sabretmiş ama sonunda kadın patlamış…
“Beni ülkeme geri gönderin” diye feryat ediyor…
Niçin diye sorduğunuzda da;
“Kocam beni öldürecek” diye yanıtlıyor!
Açıkçası bu yazı bir ihbar yazısıdır;
Başta polis yetkilileri olmak üzere devletin ilgili birimlerine ithaf edilmektedir…
Belgeler ve bilgiler ortadadır, Mağusa Hastanesi’nde darptan dolayı tedavi görmüştür…
Bir okurumuz aracılığıyla bize de şikayette bunmuş ve olayın basına yansıtılmasını istemiş bu arada can güvenliğinin de kalmadığını iddia etmiştir…
Biz ancak bu kadarını yapabiliriz!
Bu ihbar çok gecikilmeden dikkate alınmalı ve gözü konmuş koca daha ileriye gitmeden gereği yapılmalıdır…
 
 
 
Çolakoğlu: İzin verdim…
 
 
Türkmenköy’deki ağıl sorunu konulu dünkü mesajımız üzerine Mağusa Kaymakamı Şifa Çolakoğlu aradı ve durumu bir de onun ağzından dinledik.
Orada hayvancılık yapan ve zor bir durumda olan aileye geçici olarak ağıl izni verdiğini söyledi, yani bizi doğruladı…
Ayrıca bu insanların kimsenin arazisine de girmediğini ifade etti…
Bir de olayın vicdan konusu var tabi ki;
Hayvancılık yapan bu ailenin ekonomik şartları çok da iyi değil ve Hacettepe’de biri tıp diğeri dişçilik okuyan iki de çocukları var…
Verdiği iznin bir gerekçesi de bu…
 
 
 
Balyalar Rumlara satılıyor!
 
Malum kış kurak geçti ve ülkede ot bile bitmeyince bakanlık bunu yurt dışından getirterek açığı kapatmaya çalışıyor…
Şikayet Kumyalı’dan geldi;
Hayvanlarına yem alabilmek için günlerdir ambarın kapısında beklediklerini ancak bazı ağaların tırlarla balya aldıklarını iddia etti.
Daha da beteri, bazı ağaların bunları Rum kesimine sattıkları ve fahiş kazanç elde ettikleri de söyleniyor…
Önder Sennaroğlu bakalım bu ihbarlara ne diyecek?
 
 
Ercan’da artık ‘gazino’ yazmıyor!
 
1 Eylül tarihli yazımızda ‘Ercan’da kepazelik’ başlıklı yazımızda kumarhane reklamlarına tepkimizi dile getirmiştik.
İyi de yapmışız…
Hangi kurum ya da bakanlık dikkate aldı bilmiyoruz ama dün itibarıyla ilgili otelin tüm reklam panolarından ‘gazino’ ibaresi silindi…
Emeğe geçenlere teşekkür ederiz.
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hasan ERDURAN, kentler arasındaki anayollarda yol kenarları temizlik işlerinin ihalesiz olarak eşe-dosta verildiğini biliyor muydunuz? Bu konuda bir bilginiz olmadığını söylüyormuşsunuz. O zaman ilgili ve bilgili kişinin adını verin de ona soralım lütfen!
Sayın Çağlayan CESURER, Kıb-Tek’e son aylarda sorgusuz sualsiz istihdamlar yapıldığını biliyor muydunuz? Bilmemenize imkan ve ihtimal yok değil mi? Hadi o zaman açıklayın bakalım kimmiş bu torpilli vatandaşlar?
Sayın Teberrüken ULUÇAY, yabancı uyruklu bir kadın kocasından şiddet görüyorsa bu olaya müdahale etmek öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Allan korusun daha kötü bir sonuç orta çıkarsa iki ülke birbirine bile düşer…
Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, ülke genelinde okulların tamirat işleri gayet iyi gidiyor ama bazı bölgelerden de şikayetler gelmeye başladı. Umarız sizin bakanlıkta da ihalesiz işler yapılmıyordur.
Sayın Önder SENNAROĞLU, başta Kumyalı olmak üzere bir çok merkezden balyalar konusunda şikayetler almaya başladık. Bazı ağalar eğer balyaları ucuza alıp Güney’de fahiş fiyata satıyorsa bunun hesabı mutlak sorulmalı…
Sayın İrsen KÜÇÜK, Metehan’daki Kemal Küçük parkının isminin değiştirilmek istendiğini biliyor muydunuz? Bir zamanlar önünüzde düğme ilikleyenler bakın şimdi arkanızdan nasıl tezgah çeviriyorlar…
Sayın Mustafa AKINCI, artık Türk basını değil Rum basını da sizi izlemeye aldı ve Cumhurbaşkanlığı adaylığınız süresince peşinizi bırakmayacaklar. Bundan sonra ağzınızdan çıkacak en küçük bir açıklama bile tarih sayfalarına yazılacak. Kolay gelsin…
Sayın Ali Rıza USLUER, İstanbul’da çok başarılı bir ameliyat geçirip hızlı bir iyileşme sürecine girdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Kıbrıs’taki dostlarınız dört gözle geleceğiniz günü bekliyorlar…Büyük geçmiş olsun.
Sayın Gaye BOYACI, Göçmenköy’deki Lemar müşterilerinden sitem mesajları geliyor. Zira klimalar artık tamamen kapanmış ve alışverişte zorluk çekiyorlarmış. Tasarrufun da bu kadarı müşteri kaçırabilir, haberiniz olsun.
Sayın Ahmet MURATOĞLU, siyasette çok hassas bir dönemden geçiyoruz ve özellikle sosyal medyada biraz daha hassas olmanızdan yana mesajlarınız geliyor. Gereksiz tartışmalar yüce meclise aman zarar vermesin!
Sayın Mehmet CIVA, geçtiğimiz günlerde Lapta’da önemli bir trafik kazası geçirdiğinizi üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun. Gazetelerde kaza haberi yanlış yazılınca üzüntünüz bir o kadar daha olmuş. Basın da bazen hata yapar, idare edeceksiniz artık…
Sayın Kutlay ERK, CTP son dönemde 42 kişiyi mevsimlik işçi diye istihdam etti ve bunların bir çoğu şu anda masa başı işe başladılar. Bu konuda UBP’yi çok ağır sözlerle eleştirdiğinizi unutmadınız değil mi?
Sayın Rasıh REŞAT, çok yakında gazeteyi sizin eski mekana taşıyacağınızı öğrendik. Böylelikle Haberdar’daki mutlu günleri de yad etme imkanı bulacaksınız değil mi? Hadi hayırlısı…
Sayın Sabahattin İSMAİL, sizin gibi yıllarına yazmaya vermiş birisi nasıl olur da bu kadar uzun bir süre yazmaktan uzak durur hala anlamış değiliz. Umarız Karpaz tatili sonrası artık medyaya geri dönersiniz…
Sayın Fevzi TANPINAR, okul çağına gelmiş çocuklar ikiz olunca masraflar da ikiye katlanıyor değil mi? Okul alışverişi yaparken bir hayli terlediğiniz görülmüş. Daha durun bakalım ileriki yıllarda ne yapacaksınız?
Sayın Fayka KİŞİ, ikinci doğum için artık saatleri saymaya başlamışsınız. Sahil bebek şimdiden vatana ve millete hayırlı olsun. Çeyrek altını satın aldım tarihi günü bekliyorum…
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 



Günün Fıkrası
 
Dilenci

Adamın biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve al bununla bir sigara alırsın der.
Dilenci "beyim ben hiç sigara içmem" der. Bunun üzerine adam o zaman bir bira içersin der.
Dilenci "ben ağzıma içki koymam" der. Sen de o zaman bir altılı oynarsın.
Dilenci "beyim ben hiç kumarda oynamam" deyince adam o zaman al bu parayı ve bizim eve gel der.
Dilenci neden olduğunu sorar. Adam
"Karım seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamın hali ne oluyor."