Teknoloji alanında Drone’larla ilgili gelişmeler yaşanmaya devam ederken, drone’lar günümüzde askeri ve savunma alanında da boy göstermeye başladı. Bunların en ilgi çekici yönü ise teröristlerin farklı alanlardaki saldırı teknikleri üzerine çalışması ve uçakları kullanabilmeleri, drone’ların bu alanda kullanımını zorunlu kılıyor neredeyse.

Bu işe kafasını epey yoran ve Türkiye’de bir savunma firmasının CEO’luğunu üstlenen Emekli Astsubay ve Patlayıcı Muhimmat Uzmanı Dr. Ahmet Zengin’i ikinci kez Kanal T stüdyolarında ağırlamanın onurunu yaşadım. Ahmet Zengin, kendi geliştirdikleri drone’ları tanıttı.

Yaptıkları silah, drone’ları 25 km. kadar etkisiz hale getiren ve Go home pozition düğmesiyle kendi adresine gönderen akıllı bir drone. Ahmet Zengin’e KKTC ile Savunma Sanayii’nde kullanılması öngörülen ve kritik noktalara konuşlanacak akıllı drone’lar konusuna geçmeden önce Türkiye’nin milli savunma stratejinin ne durumda olduğunu sordum.

Ahmet Zengin bizleri 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na götürüyor ve o yıllarda savaşa deyim yerindeyse ne kadar ‘hazırlıksız’ yakalandıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“Türk atasözümüz vardır: “Barış istiyorsan savaşa hazır olacaksın.” Diye. Kıbrıs Harekatı’ndaki yılları anımsıyorum. Gemiden atacak 5,38’lik toplarımız dahi yoktu, Toplar iki günde imal edildi. Kıbrıs’ta atladığımız paraşütleri ABD bizden geri istedi. Onları ikiye üçe böldük yırtık bir şekilde ABD’ye iade ettik.

Biz 1974 yılında gördük ki; savaşa her türlü teçhizatla hazır olmazsak, işte bugün de aynı senaryo gündemde. ABD bize F35’leri vermiyor. Tanesini 160 milyon dolara aldığmız 100 tane F35 uçaklarını yazılım ve kaynak kodlarını bize vermediği için ABD 16 milyar dolarlık siparişimizi vermiyor.

Türkiye’de Altay tankı, Atak helikopteri ve diğer alanlarda müthiş bir çalışma var. Yeterli mi derseniz? Hiçbir zaman yeterli değildir çünkü başımıza ne zaman felaket geleceği; özellikle savaş kapınızı çalarken size haberli gelmez. AB şu anda bize Altay tanklarının motorunu vermiyor.”

Bu sözlerinin üzerine Ahmet Zengin’e soruyorum:

-Yani Türkiye’nin savunma sanayiinde söz sahibi her zaman dış ülkeler mi oldu?

Zengin, dünden bugüne bir hazırlık yapmanın ve Türkiye’nin kendi silahını üretmenin kolay bir iş olmadığını söylüyor. Ancak şunu da belirtmeden geçmiyor: Savunma sanayiinde dışa bağımlılık giderek azalıyor. Bu oran eskiden yüzde 100 ise şimdi yüzde 60’lara doğru iniyor. Girişimcilere imkan verilse, küçük boy işletmeler faaliyete geçirilse ve desteklense, kendi küçük atölyelerinde bu iş kolaylıkla yapılır ama… Ahmet Zengin, bunun en yakın örneği olarak İngiltere’yi gösteriyor:

“Terör örgütleri uzak mesafeden patlayıcı yükledikleri insansız hava araçları ve dronları bizim birliklerimize , kritik tesislerimize, havalalanlarımıza patlayıcı yükledikleri dronları ki İngiltere şimdi drone ordusu kurdu.”

Gelelim Kıbrıs Adası’na…

A.Zengin, Güney Kıbrıs’taki Ağrotur ve Dikelya üssüne dikkat çekiyor ve orada binlerce insansız hava araçların varlığından söz ediyor ve ekliyor:

“Şu anda bizim Akdeniz’de hükümran olmamız ve Kıbrıs’n kontrolümüz altında olması Akdeniz’i bir göl haline getirmiş Osmanlı’dan sonra buradaki hakimiyet ve güç odakları; dünya stratejileri Akdeniz’e doğru yöneldi. Çünkü Akdeniz’i kontrol ettiğiniz zaman dünyanın güç merkezlerinin ortasında bir denizdir ve Akdeniz’e hakim olmalıyız. Biz kendi savunma sanayimizin gerekliliğini biliyoruz. Burada atılacak adımlar çok önemli. Üniversitelerde ARGE ve inovasyon merkezleri var. Bunlar yeterli değil. Bu tip konulara kafasını yoran insanları da desteklersek, kısa zamanda yol alabiliriz. “ diyor.

Zengin’e: “ İnsansız hava aracı üretim projeniz var. TC Hükümeti’nden bu konuda izin aldınız mı? “ diye soruyorum. Şu anda üstümüzde diğer ülkelerin bir çok uydusunun olduğunu, bunların tümünün askeri maksatlı uydular üzerinden kontrol edildiğini söylüyor. “Şimdi, kritik tesislerimizde bu Kıbrıs’ımız için de geçerli. Burnumuzun dibinde iki tane İngiliz Üssü var. Rumlar diğer yanda keşif gözetleme ve terör maksatlı bunu kullanabilirler. Bugün Kamboçya’da uyuşturucu nakletmek için drone kullanılıyor. Bunları biz 25 km’den radarlarla görüp, olduğu yerde etkisiz hale getiren bir silah yaptık. Bu silah gerek devletimizin kurumlarından gerekse emniyetimizden testten geçti ve başarılı olduk. “ Yakın koruma VIP’lerde drone kullanılıyor. KKTC Cumhurbaşkanı, Başbakan, GKK , KTBK komutanlarımızı korumak için bu drone’ların şart olduğunu vurguluyor.

A.Zengin, KKTC’nin stratejik noktalarına yani; havadan gelebilecek saldırılara karşı Ercan Havaalanı, askeri bölgeler, kritik tessilere konuşlandırılacak drone projesi için 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yanı sıra Başbakan H. Özgürgün’le temaslarda bulunduğunu, askeri alanda da üst düzey bazı görüşmeler yaptıklarını söyledi ve ekledi: “KKTC’de bir kere savunma sanayinin oluşturulması için adım atılması gerekiyor.”