Kırsal kesim arsası dağıtılıyor diye her haber duyduğumda Bundan 10-11 yıl kadar önce dağıtılan kırsal kesim arsaları ile ilgili yaşadığım bir olay aklıma gelir.

Tarih 2006 veya 2007 yılıydı .Yine yaklaşan bir seçim öncesi vatandaşa dağıtılan arsalardan alan bir arkadaşım benden arsasına konut yapmak istediğini söylemiş kendisine bir İnşaat mühendisi ve sektörün içindende  biri olarak bu işin kaça mal olacağı ile ilgili fiyat vermemi istemişti.

Arsanını nerede olduğunu sorunca bölgesini  tarif etmiş  ve eklemişti.Fakat inan neresi tam bilmiyorum demişti.

Bundan dolayıda beraber gidip bakmamızı istemişti.

Teklifini geri çevirmemiş ve kendisine verildiği söylenen arsasını görmek için gitmiştik.

Arsasının bulunduğu yere geldiğimizde vatandaşa kırsal kesim arsası olarak dağıtılan  yerin çöplüğe 100 m mesafede bir tarla olduğunu gördüm.

Arsa parselasyon taksimat işlerinide sektörün içinden  biri olmam vesilesiyle  iyi bildiğime inandığımdan önce büyük bir şok yaşamış ardındanda arkadaşıma kendisine verilen arsanın bu tarlanın neresinde olduğunu göstermesni istemiştim.

Elini yukarı kaldırarak işte buralarda bir yer diye bana işaret ettikten sonra onunda tam olarak neresi olduğunu bilmediğini anladım.

Bu arsanın yüzölçümünü, parsel numarasını ,sınırlarını gösteren bir belgen varmı.Oda yoktu.

Arsa denilen yerin metan ve karbondioksit gazları ile haşır neşir olunan çöplüğe 100 metre uzaklıkta olmasına mı yoksa ortada arsa diye tanımlanacak biryerin olmaması gerektiğnemi. Hangisine  daha çok üzülmem gerektiğini anlamadım.

Birde geçmişte herhangi bir zemin etüdü dahi yapılmadan dere yataklarıda dahil olmak üzere kırsal kesim arsası olarak verilen birçok yere kontrolsüz herhangi bir inşaat kuralına bağlı olmadan  yapılan inşaatların bugünkü akıbetlerinide  düşündüğümde üzülmek yerine bu yazıyı yazarak uyarıda bulunmanın daha anlamlı olacağına karar verdim.

Ortada bir arsa yoktu.Yani bildiğimiz anlamda bir arsa.Yalnızca sınırları dahi belli olmayan bir arazi parçası.

Birkere  bir malın arsa olarak değer bulması için öncelikle arsa açılacak olan arazinin parselasyon projesinin mal sahibi(Bu Tüzel veya gerçek kişi  olur ) tarafından yapılmasını müteakkip alacağı inşaat ruhsatı ile arsalarını toprak üzerinde ayırması ve her arsaya yol su ve elektrik hatlarının çekilmesinden sonra Tapu dairesine başvurarak arsa olarak koçana işleneceğini düşündüğümüzde Bu şekilde arsa dağıtmanın  bir ülkenin  vatandaşları arasında ayrımcılıkta  yaratarak Develete olan güveni sarsacağı ortadaydı.

Bir taraftan Devlet olarak bir vatandaşınıza arazisinin  arsa olarak değer kazanması için arsalar halide bölündüğünü gösteren  proje yaptıracak  her arsaya yol , elektrik ,su hattı getirerek ancak bundan sonra her arsaya koçan alabileceğini  ve başka birine satışını yapabileceğini   şart koşacaksınız ve yasa gereği diyeceksiniz  diğer taraftan başka bir vatandaşınıza yolu suyu elektriği hatta projesi dahi olmayan toprağı siz Devlet olarak arsa diye vereceksiniz.

Şimdi kırsal kesim arsaları dağıtılıyor .Sebep hoş olmasada ortada.Seçim.Yine kıstas yok altyapı yok.

İçişleri Bakanı dağıtılan kırsal kesim arsalarının alt yapısının en kısa sürede başlanacağından bahsediyor.Yani dağıtılan yerlerin altyapısı yok.

Yani  İçişleri Bakanı alt yapısı olmayan arsa dağıtıyor.

10  sene kadar önce bir şekilde koçanında arsa olarak tanımlanmasına ragmen altyapısı olmadığı (Elektriği olmadığı)için   arsa satan bir vatandaşa alıcının mahkemeye müracaat etmesi ile mahkemenin  ödemesine karar verdiği tazminat aklıma geliyor.

Bu kez Devletim adına üzülüyorum.

 Devletin özellikle gençlerini yaşadıkları yere sahip çıkmak adına konut edindirme girişiminde bulunması bu toprakların her köşesine  sahip çıkma adına çok önemli bir hizmetidir.Lakin bunun vatandaşları arasında çifte standart yaratmadan ve doğru zeminde yapılmasına özen göstermeside adaletli bir yönetim için olmazssa olmazıdır  diye düşünüyorum.

Ne diyelim çok eskilerden  2000 yıl öncesinden ünlü filozof Aritonun sözü ile seslenelim.

 Adalet önce Devletten gelmelidir.Çünkü hukuk Devletin toplumsal düzenidir.