Son günlerde Hükümet partileri ile Sayın Akıncı arasında bir çekişme tüm toplum tarafından merakla izleniyor.
Yine gerildik.
Yine son 40 yıldakine benzer ayni konular bizi yine birbirimize düşürmeye yetti.
Sankide Kıbrıs sorununu biz çözecekmişiz gibi.
Bir kısım kendi iktidarda iken memur maaşlarını ödeyecek formülü bulamadığından dolayı   kimiside tamda hükümete yeni Mersedesler alınma zamanına denk gelen öfke ile Hükümetin görüşme heyetine temsilci atanması isteğini doğru görmemekte yine o çok alıştığımız Kıbrısta devan eden bir savaş varmış gibi Kıbrısta Barış engellenemez sloganları ile yeri göğü inletmektedirler.
Lakin bir kesimde var ki bu kesimde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sayın Akıncıya sağdan gelen oyları temsil ediyor.Onlarda haklı bir istek olarak görmektedirler.
UBP-DP Hükümetinin müzakere sürecini bertaraf etmek istediğini söyleyen kesimler var .Sayın Akıncıdan müzakere heyetine DP-UBP den de temsilci atanmasının istenmesinin sebebi bu deniyor.
Sayın Akıncıda Bu kadar yıldır yürütülen müzakere sürecinde olmayan bir talep bizim bu dönemimizde ısrar ve inatla gündemde tutuluyor. Halkın kafası bulandırılmaya çalışılıyor diyor.
Yıllardır bu ülke insanı Kıbrıs meselesi yüzünden bölündü.
Cephelere ayrıldı.
Algı oyunları ile  gecesi gündüz gibi gösterildi.
Sankide adada savaş varmış gibi Kıbrısta barış engellenemez sözleri ağızlara pelesenk yapıldı.
Binbir vaatlerle villalarla AB rüyaları ile Ortadoğuyu kana bulayan Serebnenitsada soykırımlar yaşanırken hiç ortada olmayan uygulanmayan uluslarası hukuk yalanları ile avutuldu, kandırıldı.
Üzülerek söylemem gerekiyor ki.
Ne yazık ki Sayın Akıncının sürecini etkileyecek güç ve iradesi ancak Anastasiadisle kahve yada zivaniya içmekle sınırlı yada kendisinin tüm samimiyetine karşılık , Anastasiadisin çokta samimi olmayan barış mesajları ile .
Bunun dışında bir şey yok.Olamaz.İzin verilmez.
Küresel güçler izin vermez.
Açıkcası daha açık söylemek gerekiyorsa konu Güvenlik konseyinin 5 daimi üyesi ile ilgili .ABD ,İngiltere,Fransa ,Çin,Rusya ile ilgli..
Konu bunların iradesi ile şekillenen BM ile ilgili.Konu Garantörlerin belki Ortadoğuda belki Avrupada neyi alıp neyi verecekleri ile ilgili.
Bunun içinde sayın Akıncıya önerim toplumu bölmek yerine kucaklayıcı kişiliğini göstermesi ve hükümet partilerinin istencine Serdar Beyi  ve Hüseyin Beyi  çok sevmesede rıza göstermesi  makamının gereğidir diye düşünüyorum.
Çünkü son 40 yıldır sabah haberleri ile başlayan liderlerin toplumlararası görüşmeleri son 40 yıldır akşam haberleri ile bir sonraki hafta başlamak üzere sona eriyor.
Yazılan senaryoda oyuncu olduğumuzu düşünmeden biz birimize düşerken senaristler 2. Bölümü sahneye koyuyor.
Kıbrısta barış yokta  biz mi engelliyoruz onuda bilemiyorum.
Kendi içimizi düzeltmenin yolunu Barış dediğimiz o bilinmeyene bağladık ya onada inanamıyorum.
Artık rüyadan uyanıp gerçeğe dönelim ve şunu  görelim.Yetki bizde değil.İradede.
Kıbrısta, adına ne diyorsanız deyin  farklı bir siyasi yapı veya durum ortaya çıkacaksa buna  önce BM Güvenlik konseyinin  5 daimi üyesi karar verecek .
 Bu küresel sermayedarların Kıbrıstaki ortak menfaatleri kesişecek .Sonra bu BM de onay görecek ardından  Kıbrısta barışa değil ama çözüm denilen sonuca ulaşılacak.Refarandumla yada Referandumsuz.Durum bu.