Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun müzakerelerin tıkanmasından medet uman yaklaşımlarının Kıbrıs Türk halkının çıkarları ile bağdaşmayan ve aleyhimize sonuçlar doğuracak bir stratejinin ürünü olduğu hususunda bir kez daha uyarıda bulunma ihtiyacı hissetmekteyiz.

24 Temmuz Perşembe günü yapılan liderler görüşmesinin hemen ardından Derviş Eroğlu’na yakınlığı ile bilinen İnternet haber portalları üzerinden başlatılan ve bir kaşık suda fırtına koparırcasına Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis’in toplantıdan ayrılış biçimine ilişkin Kıbrıslı Rumların masadan kaçtığı ve müzakere masasının çöktüğü yönündeki yayınların maksatlı bir propaganda niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. İlerleyen günlerde gerek güneyde gerekse kuzeyde çıkan haberlerde Kıbrıs Rum tarafının resmi olarak müzakereleri terk etmediği, görüşme esnasında her iki tarafın da reddettiği birtakım unsurların var olduğu görülmektedir.

Müzakere masasının çökmesinden medet uman vahim tutumuna paralel olarak Sayın Eroğlu’nun müzakerelerin federal çözümle taçlandırılmaması halinde toplumumuza nasıl bir gelecek vaat ettiğine ilişkin de somut bir açıklama yapması zorunluluğu vardır. Üstelik müzakerelerin yapıcı bir tutumla devamından yana tavır sergileyen ve Sayın Anastasiadis’in son zamanlardaki yaklaşımlarının da birtakım olumsuzluklar içerdiğini zaman zaman ortaya koyan Dışişleri Bakanı Sayın Özdil Nami’nin “Anastasiadis’in savunuculuğunu yapmakla” itham edilmesi partimizce şiddetle kınanmaktadır. Asla kabul edemeyeceğimiz bu soğuk savaş dönemini andıran talihsiz açıklama ve çirkin üslubundan dolayı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Sayın Nami’ye ve halkımıza bir özür borcu doğmuştur.
Dışişleri Bakanı Sayın Nami, bir soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı’nın 24 Temmuz liderler görüşmesi sonrasında Dışişleri Bakanlığı’na yaptığı bilgilendirme ışığında, sahip olduğu somut bilgileri kamuoyu ile paylaşmıştır. Söz konusu bilgilendirme, Sayın Anastasiadis’in görüşme tamamlandıktan sonra mazeret bildirerek toplantıdan ani bir şekilde ayrıldığı şeklindedir ve Sayın Dışişleri Bakanı’nın kamuoyu ile paylaştığı bilgi de bu yöndedir.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın içerikten yoksun ve devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan, teamüllere ters bir şekilde Hükümet’in Dışişleri Bakanı’na saldırması asla kabul edilemez.

CTP, Cumhurbaşkanı’nı Hükümet kurulduğu günden beridir, Hükümet Programı’nda yer alan Kıbrıs sorununa ilişkin hedefler ışığında gelişmeler yaşanabilmesi adına Hükümet’in de müzakere sürecine aktif katılımını sağlayacak bir düzenlemeye gidilmesi hususunda hassas davranması için uyarmaktadır. Ne var ki Sayın Cumhurbaşkanı müzakerelerle ilgili ısrarla kimseyle bilgi alışverişinde bulunmamakta, Türk tarafı adına yaptıkları önerileri ve müzakere masasında izlenecek stratejileri Hükümet ile istişare etmemektedir. Cumhurbaşkanı’nın softa şaşırtmacası yaparak bilgi gizlemediği intibasını yaratmak için sürekli vurguladığı şekilde Hükümet yapılan önerileri görüşmelerin ardından tutanaklardan öğrenebilmektedir.

Son iki günde Derviş Eroğlu’na yakın İnternet haber portallarına ve gazetelere yansıyan ve kısa sürede deşifre olan maksatlı bilgilerden hareketle, görüşme masasında olup bitenlerle ilgili Cumhurbaşkanlığı kaynaklı bilgilerin manipüle edilebileceği endişesi CTP açısından doruğa tırmanmıştır. 

CTP, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yapmadığı ancak Sayın Dışişleri Bakanı Özdil Nami tarafından tutanaklardan ve uluslararası çevrelerle yapılan görüşmelerden elde edilen bilgiler ışığında düzenli bir şekilde yürütülmekte olan sivil toplumla görüşme ve bilgi alışverişinde bulunma çalışmalarını desteklemektedir.

CTP, 24 Temmuz gecesi gerçekleştirdiği Parti Meclisi’nde alınan karar doğrultusunda, karşılıklı kabul görecek, taraflar arasında güveni artıracak ve kapsamlı çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracak önlemler hazırlanması için girişimci olmaya devam edecek ve önümüzdeki süreçte halkımızın Kıbrıs sorununa ilişkin duyarlılığını yükseltmek amacıyla Talat - Hristofiyas dönemindeki yakınlaşmaların sahiplenilmesinin sağlanması ve tıkanıklıkların aşılması için yeni öneriler geliştirilmesine yönelik çalışmalarını yoğunlaştıracaktır.

Partimiz, Derviş Eroğlu’na rağmen Kıbrıs Türk tarafının çözüm yönündeki güçlü iradesini canlı tutmak ve uluslararası alanda zamana oynayan değil çözüm için girişimci olan bir toplum olduğumuz yönündeki imajın tazelenmesini sağlamak adına halkımızla birlikte kararlı bir biçimde çalışmalarını sürdürecektir.
Kutlay ERK
CTP Genel Sekreteri
26.07.2014
Editör: TE Bilisim