Halkın Partisi Lefke'de yabancı öğrenciler arasında yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekerek bu  gelişmelerden endişe duyduğunu vurguladı ve yetkilileri, sorumluları caydırıcı şekilde cezalandıracak  tedbirleri gecikmeden almaya davet etti. Açıklamada ayrıca yüksek öğrenime sahip çıkılması çağrısı da  yapılarak artık sadece sayı değil nitelik açısından da öğrenci kabullerinde bir standart getirilmesi  gereğine dikkat çekilerek şöyle denildi: “hangi görüş için ve hangi görüşe karşı yönelirse yönelsin, suç  teşkil eden ve özellikle şiddet içeren eylemlere karşı sınır dışı etme de dahil caydırıcı cezalarla  mücadele edilmelidir”. Halkın Partisi’nden yapılan açıklama şöyle: “Yüksek öğrenimin ülkemizin kalkınmasında lokomotif sektör olduğuna, pek çok sektörü dolaylı  olarak beslediğine ve buna paralel olarak ciddiyetle ele alınması, planlanması gerektiğine inanıyoruz.  Üniversitelerimizden mezun olan yabancı öğrencilerin ve velilerin kaliteli bir eğitim, doğru bir strateji  ve uygulama ile ülkemizin gönüllü elçilerine dönüşecekleri, tanıtım açısından önemli katkı yapacakları  bir gerçektir.  Ancak son zamanlarda meydana gelen bazı olaylar hem öğrencileri hem de vatandaşları endişelere  sevk etmiş, gereken önlemlerin alınmaması durumunda benzer olayların üniversitelerimizin iç  düzenlerini ve kamu düzenini tehdit edebilecek bir noktaya varabileceğini ortaya koymuştur.  Üniversiteleri denetleme görevi olan, fakat bu görevi şeffaf ve uygulanabilir bir halde yapamayan  YÖDAK, Gemikonağı bölgesinde farklı görüşlere sahip öğrencilerin çıkardıkları olaylar, yine sıklıkla  karşılaştığımız öğrencilerin karıştıkları suç olayları ve dün yapılan intihar girişimi mevcut yapının ve  yüksek öğrenim yasasının sorgulanmasına sebep vermiştir. Bu noktada da planlamaya dayalı bir  yüksek öğretim sektörünün eksikliği hemen göze çarpmaktadır. Ülkemizdeki üniversitelere kayıt yaparak gelen bazı yabancı öğrencilerin yüksek öğrenim maksadı  dışında yaşamını sürdürdüğü bilinmektedir. Uyuşturucu, yasa dışı para transferi, kaçak işçi ve fuhuş  benzeri adli olayların önüne geçmek için ülkemizdeki üniversitelerle işbirliği halinde ve YÖDAK  başkanlığı ile sıkı bir denetim uygulamasının hayata geçmesi ve uygulanması gerektiğine inanıyoruz.  Aktif öğrenci durumunda olmayarak çeşitli yasadışı faaliyetler içerisinde bulunanların ve özellikle de  şiddet içeren eylemlere karışanların sınır dışı edilmesi de dahil caydırıcı tedbirlerin alınması  gerektiğini savunuyoruz.  Ülkemizde üniversitelere öğrenci kabulünde YÖDAK tarafından da denetlenen asgari bir eğitim  seviyesinin esas alınmasının gerekliliğine inanıyoruz. Mevcut durumda ‘keyfi’ sebeplerle onay alan  öğrenciler yerine eğitim standardları belli bir düzeye gelmiş, ‘kaliteli’ öğrencilerin adamıza gelmesi  sağlanmalıdır. Ülkemizde eğitim sektörünün gelişmesi öğrenci niceliğinin değil, öğrenci niteliğinin  artmasıyla gerçekleşebilir. Bunun yanında, üniversitelerimizde farklı ülkelerden, farklı kültürlerden ve  farklı siyasi görüşlerden öğrenciler bulunması son derece önemli bir zenginliktir. Farklı kültür ve siyasi  görüşlerden öğrencilerin gerek üniversiteler içinde, gerekse Kuzey Kıbrıs’ın genelinde özgür ve barış  içerisinde bir ortam bulmaları gerekir. Ancak, şiddetin başladığı yerde üniversitelerimizin iç düzeni ve  kamu düzeni tehdit altına girdiği gibi, özgür şartlarda eğitim alma ve profesyonel bireyler olarak  yetişme azmindeki öğrenciler açısından olumsuz sorunlar da doğmaktadır. Bundan dolayı, hangi  görüş için ve hangi görüşe karşı yönelirse yönelsin, suç teşkil eden ve özellikle şiddet içeren eylemlere  karşı sınır dışı etme de dahil cayadırıcı cezalarla mücadele edilmelidir.  Üniversitelerin son zamanlarda da hiçbir denetime maruz kalmadan açılmaları veya kolay üniversite  açma izni alabilmeleri de bir başka tartışma konusu olmuştur. Bu duruma rekabet ve sürdürülebilirlik  ilkeleri doğrultusunda yaklaşılmalı, yüksek öğrenim sektörü haksız rekabetin olumsuz etkilerinden  korunmalıdır.  Parti programımızda da belirttiğimiz üzere yüksek öğrenimde başarının öğrenci sayısı ya da üniversite  sayısı ile ölçülmesi yaklaşımı yerine verilen eğitimin kalitesinini ve mezun olan öğrencilerin  mezuniyetleri ertesinde iş bulma oranlarını esas alan bir yaklaşım altına almanın doğru olduğuna  inanıyoruz. Ülkemizin ihtiyaçları göz önünde bulundurulararak, kontrolsüz ve plansız şekilde yeni  üniversite açılması yaklaşımı yerine, mevcut üniversitelerimizin kapasite ve kalite artırımı yaklaşımı ile  hareket edilmesi gerektiğine olan inancımızı yineliyoruz." Halkın Partisi 
Editör: TE Bilisim