Başbakan Tufan Erhürman BRT de yaptığı açıklamada Dome Otelin şartlı olarak mevcut hali ile işletilmesi ve sözleşmenin yenilenmesi  yönünde görüş verdi.

Başbakan Sayıştayın da bu konuda verdiği görüşün yanlış olduğunu söyledi.

Oysa Sayıştay Başkanı  raporunda "Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi 28.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 20/2016 sayılı Kamu İhale Yasası'nın ‘Kapsam' yan başlıklı 4(c) maddesi ile Yasa kapsamına alınmış olup otelin 20/2016 sayılı Kamu İhale Yasası kurallarına uygun olarak kiralanması gerekmektedir" diyerek denetlemekle mükellef olduğu bir Kurumun yani Vakıflar İdaresi’nin sorusuna cevap vermektedir. Sayın Başbakan ise “vakıflarda 2017-2018 döneminde 23 adet ihalesiz (ilk kez kira sözleşmesi) kiralama yapıldığını, sözleşme süresi bitmeden bazı sözleşmelerin de uzatıldığını, tüm bunların var olduğunu, ancak sayıştayın sadece bir tek sözleşmeyi değerlendirerek, Vakıflar İdaresi’nde son bir yılda yapılanlara bakılmadan böyle bir görüş verdiğini ve tek bir sözleşme için ihale yapılması görüşünü verdiğini” açıkladı.

Bu açıklamanın tercümesi: zaten hep usulsüz yapılıyor, varsın bu da öyle yapılsın manasına gelmektedir. Bir hukukçu olan Başbakanın da bildiği üzere, kötü örnek emsal olmaz! Sayıştayın vermiş olduğu cevap, sayın Başbakan’ın hoşuna gitmeyebilir, ancak kamu adına inceleme ve denetleme yapan Sayıştayı itibarsızlaştırmak doğru değildir.Sayıştay 20/2016 sayılı yasanın Vakıflar İdaresini de kapsadığını ve Dome Otelin kiralanması için ihaleye çıkılması gerektiğini vurgulamıştır. Kamuoyu da sayın Başbakandan bunun gereğini yapmasını beklemektedir.

Sayın Başbakan açıklamasında, “biz yüzde 40 yüzde 40 kar paylaşımı, yüzde 20 ise yatırıma ayrılması kararı aldık” demektedir. Yani Dome Oteli yandaş sendikanın işletmesine devam edeceğiz demektedir. Kamu malı olan Dome Oteli, işletmek ve inkişaf etmek isteyen başka sendika (Kamu-İş) ve girişimciler de olmasına ve şeffaf bir ihale yapılması gerekmesine rağmen, belli ki Sayın Başbakan belirli çevrelerin yarattığı algı operasyonuna boyun eğmiş ve hukukun dışına çıkarak bir ara formül geliştirmiştir.

Bu formülü gündemimize alıp tartışmadan önce Sayın Başbakan şu sorulara da cevap vermelidir:

1) 2017 yılında Sendikaya aktarıldığı belirlenen 400.000 Euro ne olacaktır. Haksız yere alınan bu para geri alınacak midir?

2) Sadece 2017 yılında 400.000 Euro sendikaya aktarıldığına göre, bundan önceki 9 yılın hesabı ne olacaktır?

3) Sendikaya üye olup Dayanışma Turizm Şirketi’nin de hissedarı olan 49 kişiden sadece 30 kişi Dome Otelde çalışmaktadır. Bu yıl emekli olacaklara birlikte bu sayı daha da azalacak, önümüzdeki 5 yıl içinde belki de Şirket hissedarı kimse Otelde çalışıyor olmayacaktır. Bu durumda Şirket nasıl faaliyet gösterecektir?

Sayın Başbakanın bu sorulara da cevap vermesini beklediğimizi kamuoyuna duyururuz.

Saygılarımızla

Av. Enver Öztürk

Genel Başkan Yardımcısı

Editör: TE Bilisim