Ceren ERCİH / STAR KIBRIS

Başpiskopos 2. Hrisostomos, Nazmi Pınar’ın sunduğu Ada Raporu programına bir demeç verdi. Yusuf Kanlı’nın gerçekleştirdiği röportajda Hrisostomos, “Türkiye’den gelen Türkler evlerine dönsünler” dedi.

Türkiye’den gelen Türklerin adadan ayrılması gerekliliğini ifade eden Hrisostomos, Annan Planı çerçevesinde bir çözüm sürecine ise, kesinlikle destek vermeyeceklerini açıkladı. Liderlerin kahve içmesi ya da birlikte tiyatroya gitmesinin çözüm için yeterli olmayacağının altını çizen Hirsostomos, çözüm için adada yalnızca Kıbrıslı Türk ve Rumların kalması gerektiğini savundu.

“O GÜNLERİ YENİDEN YAŞAMAYI İSTİYORUZ”

Başpiskopos Hrisostomos; bir kahve içmenin, tiyatroya gitmenin çözüm için yeterli olamayacağının altını çizdi ve 1960 öncesi Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında bir anlaşmazlık olmadığını da şu sözlerle hatırlattı; “Bir kahve içmekle bir tiyatroya gitmek yeterli değildir. Akıncı hakkında birçok şey duydum. Çok iyi biri ama milli dava hakkındaki görüşlerini bilmiyorum. 1960’lı yıllarda Kıbrıslı Türklerle beraber yaşadığımızdan biliyorum. Hiçbir zaman dini problem yoktu. Sevgi dolu bir atmosfer yaşıyorduk. O günleri yeniden yaşamayı istiyoruz” dedi.

“1958’DE 5 VEYA 8 KİŞİYİ KIBRISLI TÜRKLER KATLETTİ”

O tarihleri yaşayan biri olarak olayların nasıl geliştiğini de hatırladığını belirten Hrisostomos, şunları aktardı; “1958’de 5 veya 8 kişiyi Kıbrıslı Türkler katletti. Ki tüm bunlarda İngilizlerden kaynaklanıyor. Biz yalnız bir olaydan olduğunu zannettik ve unuttuk. 1963’e kadar da yine İngilizlerden kaynaklandı. Denktaş’ın da felsefesi Kıbrıs’ta bir Türk devleti kurmaktı. Hakikat bunlardır.”

“EOKA İNGİLİZLERE KARŞI BİR SAVAŞTI”

EOKA’nın Kıbrslı Türklere karşı değil, İngilizlerle iş birliği yapan Rumlara karşı olan bir örgüt olduğunu dile getiren Hrisostomos, EOKA’nın Kıbrıslı Türklere karşı değil, İngilizlere karşı bir savaşı olduğunu ise şu sözlerle ifade etti; “EOKA Kıbrıslı Türklere karşı değildi. İngilizlerle iş birliği yapan Kıbrıslı Rumları öldürdü. Aynı zamanda 2-3 Kıbrıslı Türkü öldürmüştü. Ama bizim milletten daha fazla öldürdüler. Fakat Kıbrıslı Türklere karşı değildi. EOKA İngilizlere karşı bir savaştı.”

“GEREK KIBRISLI TÜRKLER, GEREKSE KIBRISLI RUMLAR EŞİTTİR”

‘Kıbrıslı Rumlar geçmişi unuttu geleceğe umutla bakıyorlar’ diyen Başpiskopos, bir tarafın diğer taraftan üstün olmaması gerektiğini aksi halde geçmişe geri dönülebileceğini de şu sözlerle belirtti; “Gerek Kıbrıslı Türkler, gerekse Kıbrıslı Rumlar eşittir. Her iki taraftan kaynaklanan bir çözüm olmalı. Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkler açısında verilecek bazı noktalar olması lazım ki bir orta yok bulalım. Bir tarafın haksızlığa uğramaması lazım.. Çünkü o çözümü terse döndürmek için fırsat arayacaktır. İki toplumun mutlu yaşaması için her iki tarafın mutlu yaşaması lazım.”

“ÇÖZÜM ANNAN PLANI’NA DAYANDIĞI ZAMAN BİZ KİLİSE OLARAK ONA KARŞI OLACAĞIZ”

Annan Planının kesin bir çözümü öngörmediğini bu yüzdende kilise olarak Annan Planı’na destek vermediklerini kaydeden Hrisostomos, referandum yapmanın bile gereksiz olduğunu kaydetti. Hrisostomos, “Annan Planı Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkleri mesut edemeyeceğine inanıyordum. Çözüm Annan Planı’na dayandığı zaman biz Kilise olarak ona karşı olacağız. Ben o zaman Cumhurbaşkanı olan Paoadapulos’a gittim ve bize bilmediğimiz bir şeye neden oy vermemizi istiyorsun diye sordum. Referandum yapmaya da lüzum yoktu. Biz bilmediğimiz şeyi nasıl övebilirdik?” diye sordu.

“SİYASETÇİLER BİR FEDERASYON İÇİN KAVGA ETTİKLERİNE GÖRE BİZ DE KABUL EDEBİLİRİZ”

Temiz bir federasyona gidildiğini de aktaran Hrisostomos, federasyona tam anlamıyla destek vermeseler de siyasetçilerin bunu uygun gördüğünü ve bu duruma saygı gösterdiklerini de şu sözlerle ifade etti:

“Biz temiz bir federasyona doğru gidiyoruz. Bu iki devlet değil, merkezi kuvvetli bir hükümet. Güçlü bir hükümet için iki taraf iç konular üzerinde görüşebilir. Ben Cumhurbaşkanı’na gidip söyledim zorlukla karşı kaşıya geldiğinde Almanya’nın federal sistemini uygulayalım. İstenirse Amerika Federasyonunu da uygulayabiliriz. Bana göre federasyon büyük ülkelerde uygulanabilir biz ufak bir devletiz. Fakat siyasetçiler bir federasyon için kavga ettiklerine göre biz de kabul edebiliriz.”

“MAALESEF SİYASETÇİLER İYİ DEĞİL”

‘Bizce çözüm bulunmalı’ diyen Hrisostomos, federasyonun iki bölgeyi ayıracağını belirtti ve federasyonun başka bir çözüm bulunamaması halinde kabul edilebileceğini de şu sözlerle aktardı; “Federasyon biraz iki bölgenin ayrılmasını ön görüyor. Başka bir çözüm bulunmadığı taktirde onu kabul ediyoruz. Beraber yaşadığımız günleri hatırladığım için o günlerin yeniden gelmesini istiyorum. Halk olarak aynıyız. Beraber yaşayabileceğimize inanıyorum. Maalesef siyasetçiler iyi değil.”

“İŞGALDEN SONRA KIBRISLI TÜRKLERDE ZOR GÜNLER YAŞADI”

‘İşgalden sonra yalnız Kıbrıslı Rumlar değil Kıbrıslı Türklerde zor günler yaşadı’ diyen Hrisostomos, Kıbrıslı Türkler’in yarısının adadan ayrıldığını belirtti. Geçmiş hatıralarını da aktaran Hrisostomos, işgal öncesinde Kıbrıslı Rum ve Türkler arasında bir anlaşmazlık olmadığını, olayların 19632ten sonra başladığını dile getirdi.

“KÜÇÜKKEN KARDEŞ GİBİ BERABER OYNUYORDUK”

Dünya’da Kıbrıs sorununun dinden kaynaklandığını zannedenler olduğunu ancak Ada’da dinsel hiçbir sorun bulunmadığını ve geçmişte de olmadığını kaydeden Hrisostomos; “Avrupalı, Amerikalı elçiler dinden gelen bir sorun olduğunu düşünüyorlar ancak dinden gelen bir sorun yoktu. Ben bugün dahi kendilerine söylüyorum. Küçükken kardeş gibi beraber oynuyorduk” dedi.

“1974 SONRASINDAN KIBRISLI TÜRKLER DE MEMNUN DEĞİL”

1974 sonrasından yalnızca Kıbrıs Rumların değil, Kıbrıslı Türkler ’inde memnun olmadığını aktaran Hrisostomos, Türkiye’nin burada kendi devletini kurmak istediğini de şu şekilde söyledi; “Ankara’nın siyaseti, Bakanları biz kovmadık kendileri gitti, Venediklileri biz kovmadık kendileri gitti demişler. Çünkü Türk devleti kurmak istediklerinden… 1974’ten sonra olan durumdan Kıbrıslı Rumlar da Kıbrıslı Türkler de memnun değil.”

“TÜRKİYE’DEN GELEN TÜRKLER EVLERİNE DÖNSÜNLER!”

40 yıl önce Kıbrıs’a gelen insanların da Kıbrıs’tan gitmesini bir ön şart olarak söylüyor musunuz? Sorusuna da yanıt veren Hrisostomos, Adada evlenmiş olanların insancıl bakımdan kalması gerektiğini ancak Türkiye’den gelen Türklerin evlerine dönmesi gerektiğini de söyledi. Hrisostomos, “Kıbrıs’ta evliler kalabilir fakat diğerlerinin evlerine gitmeleri lazım. Resmi olarak kabul etmiyoruz. Demografik olarak bunun değişmesi için Türkiye Türklerini getirdi.

Türkiye nüfusu çoktur, bizim nüfusumuz azdır. Böylelikle nüfusun sentezi bozuluyor. Biz burada evlenenleri kabul edeceğiz. Nüfus bakımından çoğunluk olduklarından bahsedecekler ve böylelikle istediğiniz olacak. Türkiye’de evleri var, oraya gidip oturmaları lazım. Ama insancıl bakımdan burada evlenmiş kişiler burada kalacak” şeklinde açıklamalarda bulundu. 
Editör: TE Bilisim