Türk Tabipleri Birliği ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yaptığı ortak yazılı açıklamada, Kıbrıs Rum basınında geçen hafta yer alan haberi değerlendirdi.

Açıklamada, Rum Tabipler Birliği’nin (PIS) adanın tamamının yetkili tabipler birliği olduğu, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği'nin Kıbrıslı hekimleri temsil edemeyeceği, bunun da Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından kabul edildiğinin ifade edildiği belirtildi.

Açıklamada, haberlerde ayrıca PIS'in kendi Dışişleri Bakanlıkları ile birlikte hareket ederek Avrupa Hekimler Daimi Komitesi’nde bunun kabul edilmesi için diplomatik faaliyet yürüttüklerinin belirtildiği de anımsatıldı.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin 1956 yılında kurulan ve halen KKTC’deki hekimlerin üye oldukları meslek örgütü olduğuna dikkat çekilen açıklamada, 750 üyesi olan kurumun, güçlü ve kurumsal yapısıyla Kuzey Kıbrıs’ta hekimlik mesleğini icra etmek için her hekimin üye olması gereken bir tabip meslek örgütü olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kıbrıslı Rum meslektaşlarımızın bunu yok saymaya çalışmaları, bir takım politik manevralar içinde olmaları anlaşılır değildir. Hele uzun yıllardır iyi ilişkilerde bulunan Türk Tabipleri Birliği'nin Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'ni yok sayması, KKTC içindeki hekimlerin de meşru örgütünün Ada'nın güneyindeki hekim örgütü olduğunu kabul etmesi düşünülemez. Kıbrıslı Rum meslektaşlarımızın yaptığı hekimlik alanının dışında kendi ülke siyasetlerini önceleyen bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Kendi ifadelerinde de belirttikleri gibi ülkelerinin hükümetleriyle birlikte attıkları adımlar olarak dikkat çekmektedir ki bağımsız bir meslek örgütünün davranışı da değildir. Üstelik Kıbrıs Adası'nda algıladıkları sorunun çözümü için bir takım siyasi manevralarla Avrupa Birliği organlarının kullanılmaya çalışıldığı ve TTB'nin de sıkıştırılmaya çalışıldığı görülmektedir ki gerçekten de hekimliğe yakışmayan üzüntü verici bir yaklaşımdır.”

“ADANIN TAMAMININ TEMSİL EDİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Haberlerde yer alan ve kullanılmaya çalışılan CPME ile TTB arasında imzalanan metinden, Kıbrıslı Rum meslektaşlarının tarif ettiği sonuçların çıkamayacağına dikkat çekilen açıklamada, bugünkü fiili durumda, adanın tamamını temsil etmekten söz edilmesinin, söz konusu olmadığı vurgulandı.

“TTB'yi ve Kıbrıs Türk Tabipler Birliği'ni bunun üzerinden sıkıştırmaya çalışmaları zaten hekim dili, davranışı değildir” ifadelerine yer verilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye'deki ve KKTC'deki hekimlerin Dünya'nın her yerindeki meslektaşlarıyla dayanışma ve ilişki içinde bulunma hakları vardır, PIS'in bunu kendilerine üyelik koşuluna bağlamaları ise başka bir siyasi içerikli dayatmadır.

Bizler hekimiz. Hekimliğin geliştirilmesi için ve insanların sağılığı için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi yaparken dünyanın her yerindeki meslektaşlarımızla eşit ilişkiler kurmak ve dayanışma içinde olmak istiyoruz. Buna Kıbrıslı Rum meslektaşlarımız da dahildir. Kıbrıs'ta hekimlik alanında yaşanan sorunların ortak çözümü için çaba harcamaya hazırız. Ancak bunun birbirini yok sayarak, alt-üst ilişkisi tarif ederek, bir takım oldubittilerle çözülmeyeceği açıktır.”

“KARŞILIKLI İYİ NİYETLİ ADIMLARA İHTİYAÇ VAR”

Açıklamada, karşılıklı iyi niyetli adımlara ihtiyaç olduğu belirtilerek, “Kıbrıslı Rum meslektaşlarımızın yaptığının buna hizmet etmediği, çözümü zorlaştırdığı hissedilmektedir. Bizler barıştan, dostluktan, sağlıktan, sağlıkçıların emeklerinin değerinin bilinmesinden yanayız, hekimlik bunu gerektirir. Bu amaçlarla Kıbrıslı Rum meslektaşlarımız da dahil tüm Dünyadaki meslektaşlarımızla el ele vermeye ve ortak mücadeleye hazırız” denildi.
Editör: TE Bilisim