TDP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Özyiğit, yıllardır bilinçsiz su çekimi ve denetimsiz su kullanımı sonucu akiferlerin kuruma noktasına geldiğini ileri sürerek, acı gerçeğe rağmen,  Bakanlar Kurulu kararıyla Ağustos ayından itibaren verilen yeni kuyu izinlerinin 15’i geçtiği ve onlarca kişiye de söz verildiğini savundu.

“ÇOĞUNLUĞU HÜKÜMET PARTİLERİNE YAKIN KİŞİLER”

Yeni kuyu izni verilen kişilerin büyük çoğunluğunun hükümet partilerine yakın kişiler olduğunu iddia eden Özyiğit, "Hükümet, sırf bazı kişilere ayrıcalık tanıyacak diye, toplumun ortak kullanım deposu olan akiferlerin daha da kötü duruma getirecek kararlara imza atmaktadır. Toplumun ortak geleceğinden çalan ve kamu yararı gözetmeyen bu kararlar derhal durdurulmalıdır" dedi.

“DENİZ SUYU, KARANIN 3.5 KM  KADAR İÇERİSİNE İLERLEDİ

Cemal Özyiğit, uzun zamandan beri kuraklık nedeniyle yeterince beslenemeyen akiferden, yapılan çekimlerden dolayı çoğu yerdeki kuyularda suların ya bitme noktasına geldiği, ya da deniz suyu etkisi altında kaldığını anımsattı.

Özyiğit, uzmanların deniz suyunun karanın 3.5 km kadar içerisine ilerlediği yönünde değerlendirmelerde bulunduklarına dikkat çekti.

“ÜRETİCİLERİN MAĞDUR EDİLMEMESİ NOKTASINDA HASSASIZ”

Tarımsal faaliyetlerin sekteye uğratılmaması ve üreticilerin mağdur edilmemesi noktasında hassas olduklarını belirten Özyiğit, kişiye özel uygulamalara onay vermelerinin mümkün olamayacağını kaydetti. 

“70 BİN DÖNÜM CİVARINDAKİ NARENCİYE ALANI 35 BİN DÖNÜME DÜŞTÜ”

Ülkede zirai faaliyetlerin su rezervlerine göre programlanmadığını savunan Özyiğit, kanıt olarak buna 1974 yılında yaklaşık 400 olan aktif su kuyusuna karşılık, bugün su kuyusu sayısının 800 civarına yükseldiğini söyledi.

Özyiğit, 70 bin dönüm civarında olan narenciye alanının ise 35 bin dönüme düştüğüne işaret etti

“ÜLKEDE 42 YILDAN BERİ BİR YANLIŞ DEVAM EDİYOR”

Ülkede 42 yıldan beri bir yanlışın devam ettiğini savunan Özyiğit, bu konuda yapılması gerekenin, “zirai faaliyetlerinden dolayı gerçekten su ihtiyacı olan vatandaşların Tarım Dairesi tarafından tespiti ve ihtiyaç olan suyun hidrojeolojik koşullarda dikkate alınarak birlikler vasıtasıyla karşılanmasına yönelik adımlar atılması” olduğunu iddia etti.

Özyiğit konuyla ilgili şunları ifade etti:

"Hükümet eğer 'Türkiye’den su geldi ve Güzelyurt’tan çekilen kullanma suyu azalacak. Buna karşılık akifer kısa sürede iyileşecek ve bol suyumuz olacak’ diye düşünüyorsa, hatırlatmak isteriz ki, kullanma suyu için akiferden yapılan çekim yıllık yaklaşık 10 milyon metreküp olup, toplam çekimin sadece yüzde 15’ni oluşturmaktadır. Esas çekim zirai faaliyetler için harcanmakta ve yaklaşık 50 milyon metre küp civarındadır. Akifer ise her yıl ortalama 20 milyon metre küp açık vermektedir"

Cemal Özyiğit, “Hükümet, toplumsal kaynaklarımızı tüketmekte kararlı ise, bilinmesini isteriz ki biz de ortak varlıklarımızı korumakta o derece kararlıyız” dedi.

“DOĞRU VE GEREKLİ KARARLAR ALINMAMASI HALİNDE, AKİFERLERİN ÖMRÜ KISALACAK”

46/77 sayılı Su Temini (Özel Tedbirler) Yasasının bunu düzenlemek için hükümete tüzük çıkarma yetkisi verdiğini anımsatan Özyiğit, doğru ve gerekli kararların alınmaması halinde, akiferlerin ömrünün çok daha kısalacağı uyarısında bulundu.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, akiferler ve yeni kuyu izni verme konusunda Yerbilim Mühendisleri Odası'nın kamuoyunu bilgilendirmesi ve konuyu gündeme getirerek yetkili makamları uyarmasının olumlu olduğunu belirterek, hükümeti sivil toplum örgütlerinin görüşlerini dikkate almaya davet etti.

Editör: TE Bilisim