“Gelenekten Geleceğe 43 Yıl” sloganıyla düzenlenen geceye Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanı Zeki Çeler, LTB Başkanı Mehmet Harmancı, Güney Kıbrıs’tan AKEL ve Yeşiller Partisi temsilcileri, TDP’liler, TDP sempatizanları ve konuklar katıldı.
Gecede TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, TDP Genel Sekreteri Halil Hızal ile TDP Gençlik’i temsilen en genç üye Tuğdem Berksel birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından yaşça partide uzun yıllar yer alanlara plaket verildi ve 43. yıl anı pastası kesildi.


ÖZYİĞİT
TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, daha insanca, daha demokratik bir yaşamın var olabilmesi için, refahın ve hukukun her toplum bireyine adaletli bir şekilde sunulabilmesi için ve günümüz dünyasında acı çeken insanlık değerlerinin yeniden parlatılıp; barış, huzur, dayanışma ve paylaşım ilkeleri üzerinde yeniden yüceltilmesi için dün verdikleri çaba ve mücadelenin, bugün de aynı kararlılıkla devam ettiğini kaydetti.
Özyiğit, “43 yıl sonra artık hepimiz eminiz ki; onurumuz, haysiyetimiz, bizi biz yapan ve birbirimize bağlayan beyaz güvercinimiz bu semalarda uçtukça bu değerler yaşayacak, bu adanın cefakar insanları için umut hep var olacaktır” dedi.


“MÜCADELEMİZİN SÜRMESİ GEREKİR”
Özyiğit, ırk ve din temelli siyasetin yerini insanlığın ve düşüncenin özgürlüğüne; kapitalizmin sebep olduğu adaletsizliklerin yerini adaletli paylaşıma bırakacağı; bilimin, sürdürülebilir bir yaşamın ve ekolojik bir bilincin hakim olacağı bir dünya düzenine ulaşıncaya kadar bu mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
Partilerinin Kıbrıs konusundaki 43 yıllık misyonunu devam ettirmeleri gerektiğini de ifade eden Özyiğit, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon tezine yönelik duruşlarına hiçbir tereddüt yaşamadan sımsıkı sarılmanın zamanı olduğunu vurguladı.


“FEDERASYON… ROMANTİK BARIŞÇILARIN…”
Özyiğit, “Kıbrıs’ta olası bir birleşme modeli olarak federasyon tezi bazılarının sandığı gibi romantik barışçıların sarıldığı bir ülküden öte, yarım asırdan fazladır iki toplum arasında yapılan görüşmelerin bizlere bıraktığı birikimin rasyonel bir ürünüdür” diye konuştu.


“FEDERASYON EN AKILCI MODEL”
Federasyonun ek akılcı model olduğunu dile getiren Özyiğit şunları ifade etti:
“Sayın Denktaş’tan başlayarak, sırasıyla Sayın Talat, Sayın Eroğlu ve şimdi de Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı masada muadilleriyle federasyonu görüşmüşlerdir. Çünkü federasyon, iki toplumun ortak tarihçesi, aralarındaki bağlar ve ayrılıklar, uluslararası hukuk ve konjonktür göz önüne alındığında en makul, en akılcı model olarak önümüzde durmaktadır. Tarihimiz ve gerçekliğimiz bize bu adresi gösterirken biz bu yoldan başka bir yöne saparsak yolumuzu kaybedeceğimiz apaçıktır.”


“NE ZAMAN MACERAYA YELKEN AÇSAK KAYBETTİK”
Kıbrıs Türk toplumuna barış, huzur ve refah getirecek tablo ortadayken, ne zaman başka maceralara yelken açsalar kaybedenin kendileri olduğunu ifade eden Özyiğit, “Şimdi de Sayın Akıncı ile Sayın Anastasiadis’in başlatmış oldukları süreç, bu kadar ilerleme sağlamışken, yeni bir maceranın bizlere yine kaybettireceği tecrübeyle sabittir” diye konuştu.
Özyiğit, çözümün modeliyle ilgili yeni maceralara sürüklenmek yerine, Akıncı-Anastasiadis süreçlerinin yaklaşımlarını ve anlaşmazlıklarını analiz edip, bu noktalarla ilgili daha yaratıcı çözümler aramak durumunda olduklarını da kaydetti ve Akıncı’ya destek ifade ederek “Tarihi görevini tamamlamak için yola devam etmeyi takdir ederse, bizim de ona bu yolda omuz vermemiz, tarihi sorumluluğumuzdur” dedi.


“KENDİ EVİNİN EFENDİSİ OLMA ÜLKÜSÜ”
Kamu reformunun da aralarında olduğu gerekli gördükleri bazı değişimlerin başarılamaması halinde “kendi evinin efendisi olma ülküsüne” yaklaşamayacaklarını kaydeden Özyiğit, “Kendi ayakları üzerinde duran bir halk için öncelikle yozlaşmanın olmadığı, verimli çalışan bir devlet mekanizması olmazsa olmazdır. Hükümetin tüm ortakları da kayıtsız şartsız bu misyonu eşit derecede sahiplenmiştir. Bu süreçler tamamlandığında artık normalleşen, yarınını gören ve kendi geleceğini planlayabilen bir yapıdan bahsedebileceğiz” diye konuştu.


“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İÇİN BU HÜKÜMETİ BOZMA GİBİ BİR NİYET YOK”
TDP Genel Başkanı ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, hükümeti oluşturan 4 partinin Kıbrıs konusunda farklı fikirlere sahip olduğunu bilerek hükümet kurduklarını da kaydederek, bu konuda kriz varmış gibi gösterilmeye çalışıldığını ancak öyle olmadığını, bu konuyu büyük bir olgunluk içerisinde istişare ettiklerini dile getirdi. Özyiğit, “Hiçbir ortağın sırf Cumhurbaşkanlığı seçimi için bu hükümeti bozma gibi bir niyeti yok. 4 parti de kaçınılmaz bir şekilde kendi adaylarını destekleyecek” dedi.


HIZAL: “SORUNLARIN AŞILMASI YÖNÜNDE MÜCADELE VERİYORUZ”
TDP Genel Sekreteri Halil Hızal da konuşmasında ülkede yaşanan sorunlardan bahsederek sorunların aşılması yönünde mücadele verdiklerini kaydetti.
İnsanı insan yapanın hayalleri ve ütopyaları olduğunu ifade eden Hızal, hayal edilen dünyanın var olandan daha iyi olduğunu dile getirerek, ”Bu dünyada var olanı olduğu gibi kabul etmek için gelmedim” demek gerektiğine dikkat çekti.
Konuşmasında ülkeye çağrıda bulunarak neler yapılması yönünde görüşlerini aktaran Hızal, “Çalışan, üreten, ürettiğini adil ve eşit şekilde paylaşan bir ülke kuralım, ekonomi başta olmak üzere, sağlıktan, eğitime, turizmden trafiğe kadar her alanda daha iyiye gitmek için birlikte uğraşalım” dedi.


BERKSEL: “TEMİZ SİYASET”
En genç üye Tuğdem Berksel ise konuşmasında TDP’nin siyasi ideolojisinin yanı sıra siyasi etiğe bağlı siyaset yürütmesinin önemli olduğunu kaydetti ve bunu “temiz” siyaset olarak tanımladıklarını kaydetti.
Berksel, TDP’nin temiz siyasetin temsilcisi olmaktan öte, ülke sorunlarına çözüm üretebilen ve bunu başarıyla hayata geçirebilen bir siyasi yapıya dönüşüyor olmasının da önemi olduğunu dile getirdi.

Editör: TE Bilisim