TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, liderler tarafından yürütülen müzakerelerde çözüm yönünde umut verici ilerlemeler kaydedildiğini söyledi.

Özyiğit, “Zorlukların farkında olmakla beraber, bugüne kadar ortaya konan çaba ve sağlanan gelişme boşa gitmemelidir. Bunun için de en temel ihtiyaç cesaret ve kararlılıktır. Önümüzde tarihi bir fırsat bulunmaktadır ve bu fırsat çözümle taçlanmalıdır” dedi.

İsviçre'de başlayan Mont Pelerin Zirvesi'nin önemine de değinen Özyiğit, “Mont Pelerin zirvesi, tarihi bir fırsat olarak önümüzde durmaktadır. Tüm kesimlere düşen görev, bu tarihi fırsatı iyi değerlendirerek, Kıbrıs’ta Orta Doğuya ve dünyaya örnek olabilecek bir çözümün temellerini atmaktır" ifadelerine yer verdi.

Cemal Özyiğit, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades'in İsviçre’de önce “Yönetim ve Güç Paylaşımı”, “Avrupa Birliği”, “Mülkiyet” ve “Ekonomi” konulu 4 başlığı tamamlamaya çalışacağını, ikinci aşamada “Toprak”la ilgili kriterlerde yakınlaşma arayışına girileceğini kaydetti.

Özyiğit, bu konularda, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de yer alacağı beşli konferansın tarihinde uzlaşı sağlanması halinde güvenlik ve garantilerle birlikte harita konusunun da gündeme geleceğini söyledi.

“HER İKİ TARAFIN HAKLARI OLDUĞU GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, “Sürecin sonunda her iki toplumun da içselleştireceği bir çözümün ortaya çıkması son derece önemlidir. Bir taraf kendi haklarını korumaya çalışırken, hassasiyet gösterirken, karşı tarafın da hakları olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu şekilde yaklaşım gösterilmesi 2 ‘evet’ çıkması için çok ciddi bir zemin yaratacaktır” ifadelerini kullandı.

Cemal Özyiğit, gelinen aşamada adil, kalıcı ve yaşayabilir bir federal çözüme ulaşma yönündeki zemine ve bu konudaki gerekliliğin ortada olduğuna dikkat çekti.

ÇELER: “ÇOĞUNLUĞUN OYU ASLA TAHAKKÜME DÖNÜŞMEYECEK”

TDP Milletvekili Zeki Çeler de konuşmasında müzakerelerde gelinen son aşama ve üzerinde anlaşılan konularla ilgili bilgiler verdi.

Çeler, çözümün parametrelerinin 11 Şubat 2014'te imzalanan ve Meclis'teki tüm partilerin onayladığı ortak metinde belirtildiği gibi, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon olacağını söyledi.

Varılan mutabakat uyarınca toplumların özgür, siyasi eşitlik ve güvenlik içinde yaşacaklarını, sayıca daha az olan toplumun da kararlara etkin katılım göstereceğini belirten Çeler, çoğunluğun oyunun asla tahakküme dönüşmeyeceğini söyledi.

“İKİ KURUCU DEVLETİN DE AYRI MECLİSİ, AYRI HÜKÜMETİ, YARGI ORGANLARI, POLİS TEŞKİLATLARI OLACAK”

Zeki Çeler, federal hükümetin yetkilerinin Anayasa tarafından belirleneceğini, Anayasada artık yetkilerin kurucu devletler tarafından kullanılacağı ve eşit statüde iki kurucu devletin olacağını dile getirdi.

Çeler ayrıca, iki kurucu devletin de ayrı meclisi, ayrı hükümeti, yargı organları, polis teşkilatları olacağını, uluslararası anlaşma yapma yetkilerinin bulunacağını belirtti.

“POLİS SAYISI NÜFUS ORANINA GÖRE BELİRLENECEK”

Zeki Çeler, ister Kıbrıs’ta isterse yurtdışında yaşasın tüm KKTC vatandaşlarının federal devletin vatandaşı ve AB vatandaşı olacaklarını, Kıbrıslı olup KKTC kimliğine başvurmayanların da aynı haklara sahibi olacaklarını kaydetti.

Federal devlette senatörlerin sayısının eşit (20-20) olacağını da belirten Çeler, polis sayısının nüfus oranına göre belirleneceğini, ancak silah taşıyan Kıbrıslı Türk ile Kıbrıslı Rum sayısının eşit olacağını söyledi.
Editör: TE Bilisim