Tatar, “ şu andaki Genel Başkan Özgürgün’ün yalanları, yaptığı anti
demokratik uygulamalar, diğer genel başkan adaylarına karşı
sergilediği düşmanca tavırlar , başarısızlıkları, tabandan kopukluğu
ve parti için yeterince çalışmaması dolayısı ile parti tarihinde hiç de
hoş olmayan ifadelerle anılacağını” vurguladı.
Tatar, Özgürgün’ün kendilerine yönelik suçlamalarını yanıtladı
ve şunları kaydetti:
“ Parti büyüklerimizin, Genel Yönetim Kurulumuzun kurultay
sürecindeki tartışmalardan endişe duyulduğunu berliten
açıklamalarını dikkate alarak bir süredir yaptığı tüm haksızlıklara,
yanlışlıklara ve anti‐demokratik uygulamalara karşın şu andaki Genel
Başkan Özgürgün’le ilgili demeç vermemeye özen gösteriyorum.
Ancak, Özgürgün’ün Lefke konuşmasında bir UBP Genel Başkan
adayına yakışmayacak şekilde suçlamalarda bulunması üzerine bir kez
daha kendisine yanıt vermek zorunda kalıyorum.
Bir kez daha vurguluyorum: Hüseyin Özgürgün’ün benim
Bakanlık alamayınca Genel Başkan adayı olduğum yönündeki iddiası
da kendisine genel seçimlere gidilirken parti genel başkanlığında tek
aday olacağına dair söz verdiğim şeklindeki söylemi de yalandır.
Kendisini bir kez daha uyarıyorum: Benim hakkımda doğru
konuşmadığı sürece kendisine yalancı demeye devam edeceğim.
Kendisinden asla bakanlık istemedim, asla kendisine senin karşına
aday olarak çıkmayacağım sözü vermedim.
Özgürgün’ün karşısına adayların çıkmasından rahatsızdır çünkü
daha önceki genel başkanlık döneminde de bu parti başkanlığı
döneminde de partiye zarar vermiş, hiç bir olumlu katkı yapmamıştır.
Maalesef, Hüseyin Özgürgün, yalanları, yaptığı anti demokratik
uygulamalar, diğer genel başkan adaylarına karşı sergilediği
düşmanca tavırlar , başarısızlıkları, tabandan kopukluğu ve partimiz
için yeterince çalışmaması dolayısı ile parti tarihinde hiç de hoş
olmayan ifadelerle anılacaktır.
Özgürgün, hala biz adaylara karşı ötekileştirici, karalayıcı, yalan
ifadeler kullanmaktan geri kalmamakta, bizlerle bir araya gelerek
kurultayın sağlıklı yapılması, sonuç ne olursa olsun kardeşçe ilişkiler
içinde birlikte yürümemizin yolunu açacacağına bizleri dışlamakta,
üye listesini bize ve ilçe başkanlarına vermekten kaçınmaktadır.
Hüseyin Özgürgün’ün bu yaptıkları parti için bir devrim değil,
partiyi başaşağı devirme, partiyi tahrip edici davranışlardır.
Biz, partiye hakkıyla üye yapılanlara değil, hakkı ve haklı olduğu
, yıllarca UBP’ye hizmet ettiği halde bazı kişilerin sırf Hüseyin
Özgürgün veya onun yanında yer alan bir kaç adamı istemiyor diye
kasten üye yapılmayan insanlarımız olmasına tepki gösteriyor,
bunların da listelere dahil edilmesini istiyoruz.
Biz, UBP’nin şaibesiz, sağlıklı bir seçim yapmasını istiyor, bu
nedenle bir an önce tüm listelerin adaylar tarafından görülmesini,
onaylanmasını ve imzalanmasını talep ediyoruz.
Biz, UBP tabanından gelen şikayetlere, partimize yıllarca hizmet
veren insanlardan yükselen isyana kulak veriyor, UBP’nin CTP’nin
altında küçük ortak olarak kalmasına, tüm uyumsuzluklara,
problemlere rağmen kurultay uğruna yapılanlara ses çıkarılmamasına
tepki gösteriyor CTP ile koalisyonun kurultay sonrasında masaya
yatırılacağını ve yetkili organlarımızın devam edip etmeyeceğine karar
vereceğini söylüyoruz.
Biz, UBP’nin birilerinin yeni siyasi oluşumlar için elini
ovuşturmasına neden olacak kadar politikasız, yönetimsiz, projesiz,
plansız kalmasını değil, yapacağı atılımlarla Kıbrıs Türk Halkı’nın refah
ve mutluluğunu artırmasını, Kıbrıs konusundaki tarihsel duruşunun
gereğini yerine getirmesini savunuyoruz.
Ve inanıyor, görüyorum ki halkımız da parti üyelerimiz de
Özgürgün’ün her bakımdan başarısız yönetiminin artık sona ermesi
noktasında bizimle hem fikirdir.”
Editör: TE Bilisim
