2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kendisini Rumlara hizmet etmekle suçlamasının soğuk savaş anlayışı olduğunu belirtti.

Talat, Eroğlu’nun bu dönemde Cumhurbaşkanlığı yapmadığını, görüşmeleri sürükleyemediğini, ancak görüşmelerin bozulması noktasında devreye girdiğini iddia etti.

Eroğlu’nun Kıbrıs sorunuyla ilgisi olmadığını da ileri süren Talat, zaten bir dönem eski müzakereci Kudret Özersay’ın, şimdi de Ergün Olgun’un görüşmeleri yürüttüğünü, Eroğlu’nun ise başka şeylerle ilgilendiğini savundu.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.

“EROĞLU UBP’NİN CUMHURBAŞKANI GİBİ DAVRANIYOR”

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun büyük yanlışlar yaptığını savunan Talat, “Cumhurbaşkanı’nın bağımsız ve partiler üstü bir pozisyonda olması gerekirken, UBP ile iç içe olduğunu, çeşitli karmaşık ilişkiler içine girdiğini ve son yapılan kuruluş resepsiyonunda ise UBP’nin Cumhurbaşkanı gibi davrandığını” ileri sürdü.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığını ifade eden Talat, “Kıbrıslı Türkler, onlarla kaygılanan, onlarla sevinen bir Cumhurbaşkanı mı seçecek yoksa UBP ile kaygılanıp sevinen bir Cumhurbaşkanı mı seçecek” diye sordu.

Eroğlu döneminde müzakerelerde hiçbir ilerlemenin olmadığını iddia eden Talat, Eroğlu’nun, birinci aşamanın tarafların konumlarını ortaya koyması, ikinci aşamanın tarafların birbirlerine pozisyon kağıtları vermesi, üçüncü aşamanın da müzakere aşaması olduğunu söylediğini savunarak, üçüncü aşama demenin zaten müzakerelerin başlangıcı demek olduğunu belirtti ve “Eroğlu aklımızla alay ediyor” dedi.

“SOĞUK SAVAŞ ANLAYIŞI”

Eroğlu’nun kendisini Rumlara hizmet etmekle suçladığını hatırlatan Talat, Kudret Özersay’ın “Türkiye’yi daha mülayim davranmaya yöneltseydik görüşmeler kesilmezdi” dediğini belirterek, onun da mı Rumlara hizmet ettiğini sordu. Talat, “Bu bir soğuk savaş anlayışıdır” dedi.

Talat, katıldığı TV programında başka bir soruyu değerlendirirken de, görüşmelerin bittiğini söyledi ve bu andan sonra görüşmeler başlayacaksa bunun anlamlı ve sonuç alıcı olması gerektiğini kaydetti.

Görüşme olsun diye görüşme yapılmaması gerektiğini belirten Talat, Denktaş’ın, kendisinin ve Eroğlu’nun dönemlerindeki ilerlemeler kıyaslanırsa kimin çözüm için samimiyetle çalıştığının görüleceğini söyledi.

HARİTA KONUSU

Bir başka soru üzerine Eroğlu ve Özersay’ın defalarca harita görüşmediklerini, rakam konuşmadıklarını söylediklerini, ancak Eroğlu’nun birdenbire köy isimleri sayarak Rumların bunları istediğini söylemeye başladığını kaydeden Talat, bir yerde bir tuhaflık olduğunu belirtti.

Talat, “ya harita görüşmediklerini, ya da Rumların bu köyleri istedikleri şeklindeki sözlerin yalan olduğu” görüşünü ifade etti.

“EROĞLU KIBRISLI TÜRK İMAJINI YIPRATIYOR”

AİHM’in Kıbrıslı Türklere önemli bir ışık yaktığını, kuzeyden ayrılan Kıbrıslı Rumların evlerinde, arazilerinde oturan veya iş yapan insanların haklarıyla Kıbrıslı Rumların haklarının eşitlenmekte olduğuna hükmettiğini ifade eden Talat, ancak Eroğlu’nun yıprattığını iddia ettiği Kıbrıslı Türk imajının bozulmaya devam etmesi halinde bu kararların ters yüz olabileceğinden korktuğunu, AİHM’in siyasi mülahazaları da olabileceğini unutmamak gerektiğini söyledi.

“DAHA ÖNCE DE OLDU”

Rum tarafının görüşmeleri askıya almasını da değerlendiren Talat, daha önce de Türkiye’nin savaş gemilerinin bölgede bulunduğunu, ancak görüşmelerde ilerleme beklentisi nedeniyle Rumların görüşmelerden kaçamadığını söyledi.

Son beş yılı kaybetmenin mukadder olduğunu belirten Talat “Herhalde Eroğlu ile çözüm beklenemezdi” dedi.

“PRESTİJ BU KADAR”

Talat, Eroğlu’nun dünyada Kıbrıs Türkü’ne ne gibi bir prestij kazandırdığını sordu ve Biden’ın adaya geldiği gün Kıbrıslı Türkleri aşağıladığını, kendisine sorulmuş gibi bir tek Kıbrıs Cumhuriyetini tanıdığını söylediğini ve Anastasiades’in iznini alarak Eroğlu ile görüştüğünü bile söylediğini ileri sürerek, “Prestijimiz bu kadar” diye konuştu.

SEÇİM

Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve CTP-BG’nin Cumhurbaşkanı adayı Siber Siber’in Kıbrıs sorunu konusundaki bilgisinin sorulması üzerine ise Talat, Sibel Siber’in Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak Eroğlu’ndan daha bilgili olduğunu, geniş vizyona ve çözüme yatkın bir dünya görüşü bulunduğunu kaydetti.

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı konusunda da değerlendirme yapan Talat, sol adayların takışmaması gerektiğini, bunun özellikle ikinci tur için önemli olduğunu söyledi. Talat, CTP’nin örgütlü yapısıyla seçime dört elle sarılınca adayının ilk ikiye gireceği görüşünü belirtti.

“CTP’ye dönmesi ve bunun Genel Başkanlığa kadar uzanacak bir yol olup olmayacağı” konusundaki soruyu değerlendiren 2. Cumhurbaşkanı Talat, defalarca tekrarladığı gibi parti genel başkanlığı veya herhangi bir görevin zaman içinde ortaya çıkacağını, bugün için partide bir görevi olmadığını ve bir nefer olarak, aktif bir üye olarak çalışacağını söyledi.

Bir tutum değiştirdiğini ve bütün amacının Kıbrıs Türk halkının ihtiyacı olduğunu düşündüğü CTP’nin yaşadığı sıkıntılardan çıkışına katkı koymak olduğunu kaydeden Talat, CTP’nin çağdaş ve demokratik bir parti olarak güçlenmesini arzuladığını belirtti.

Talat, CTP’nin aday gösterdikten sonra bu adayın etrafında toplanmanın CTP’lilerin boynunun borcu olduğunu da söyledi. 
Editör: TE Bilisim