Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Sekreteri Hasan Taçoy, DP ile UBP arasında ittifak görüşmeleri olduğu iddialarını yalanladı. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan fikir aldığı söylemlerinin de doğru olmadığını belirten Taçoy, “Benim aklım fikrim yok mu? Halk bana vekil olarak bir görev vermiştir. Halk vekaleten bana görev veriyor. Halkın isteklerini konuşuyorum. Yalan söyler gibi suçlanırsam yanıt vermek mecburiyetinde kalacağım” dedi. Halkın içinde var olan bir birlik bütünü olduğunu söyleyen Taçoy, bu birliği bozmaya çalışan insanlara karşı dikkatli olmak gerektiğine vurgu yaptı.

“DP-UBP GÖRÜŞMESİ YOK”
ADA TV’de yayımlanan ADA Gündemi Programı’na katılan DP-UG Genel Sekreteri Hasan Taçoy’un sözlerinden öne çıkan detaylar şu şekilde; “DP-UBP ile görüşme halinde değil. Bu söylemler kesinlikle doğru değildir. Hemen UBP ile görüştü, UBP’ye yerini hazırlıyor deniliyor. Eroğlu’ndan fikir aldığım söyleniyor, neden benim aklım fikrim yok mu? Halk vekaleten bana görev veriyor. Halkın isteklerini konuşuyorum. Yalan söyler gibi suçlanırsam yanıt vermek mecburiyetinde kalacağım. Asıl meselemiz vatandaşın refahıdır. Ben çok sevebilirim Cumhurbaşkanı’nı. Çocukluğumdan beri UBP’nin içinde büyüdüm, ancak şuan başka bir partideyim. Ve partime saygım, sevgim sonsuzdur. Her fırsatta birilerinin sesi olduğumu söyleyenlere de cevap vermek boynumun borcudur. Herkes çatışmayı kendi tarafına çekmek istiyor ki, tabanlarına sahip çıksınlar.

“HALKIN BAĞLILIĞI”
Bu ülkenin siyasetinin içerisinde bir gerçek varsa, o gerçek de birliğidir. Bu halkın içerisinde var olan bir bağlılık vardır. Bağlılık ilaçtan kaynaklıdır. Ve inanan insanların vermiş olduğu bağlılık mevzu bahistir. Bu bağlılık Eroğlu’ndan yana seyretti şuana kadar. Kurultay kavgasında bulunanlar UBP’liler.

“NİYETLERİ FARKLI OLAN İNSANLAR VAR”
Zamanında Derviş beyin Denktaş bey ile kavgasından dolayı bazı niyetlerle farklı noktalarda düşünceleri olan insanlar, Kıbrıs meselesine farklı görüş açısıyla bakan insanlar, kendilerini solcu nitelendirip de hareket eden insanlar, bunların hepsi birleşip siyasetin yönlenmesini, Derviş beye olan akımın engelleneceğini düşündükleri senaryoların parçasıdır. Bu senaryoların içerisinde İrsen Küçük de vardır. Akıncı’nın adaylığı da vardır. CTP’nin adayları da vardır. Ancak şu bilinmelidir ki, bugün gelinen aşamada, Kıbrıs meselesinde, Biden’ın Kıbrıs’a gelişine, Amerika’da 1500 Ortodoks Rum’u bir araya getirerek vermiş olduğu mesaja bakmak gerek. ‘Ben Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, Kıbrıs’taki tek hükümet görüyoru’ dedi kendisi. ‘Türkiye’nin Başbakan’ı Erdoğan ile defalarca görüştüm, yer altı kaynaklarını da görüştüm’ diyor. Kıbrıs meselesinin bu şekilde devam etmeyeceğini biliyorum, bunu düzeltilmesi için de üzerimize düşen görevi yapacağımızıAnastasiadis ve Eroğlu’ndan aldım demesi de ayrı bir mesajdır. TC Cumhurbaşkanı Gül’ün Eroğlu ile yanyana durması da ayrı bir mesajdır. Bu mesajı alan kişi ve kişiler de bunun değerlendirmesini yapmalı.

“ÖZDİL’İN GÖRÜŞME MASASI ÇÖKTÜ BEYANATLARI”
Dışişleri Bakanımız Özdil Nami ile görüşmeyi arzu ederim. Görüşme masası çöktü anlamında beyanatları veriyor. Bu beyanatı Cumhurbaşkanı seçimleri için mi veriyor diye sorma ihtiyacı hissediyorum. Çünkü bizim için Kıbrıs meselesi dün başlamış veya 1974’te başlamış bir olay değildir. Bu gündemde hala vardır. İngiltere bir hak ilan ediyorsa, ülkede bu hakkı Türkiye’nin kat ve kat ilan etmesi lazım. İngiltereliler bu ülkeye 300 yıl önce geldi. Yok olan bir Ortodoks kilisesini var etti.Tarihten konuşacaksak, geçmişteki var olan şeyleri bilerek hareket etmemiz gerekiyor. Biz içinde bulunduğumuz noktadan sıkılmış durumdayız. Biz ‘Türkiye, AB’ye girmek istiyor, önünde Kıbrıs engeli var’ sözünden sıkılmış durumdayız. Bunun böyle olmadığını söyleyen, Kıbrıs meselesi tamamlanırsa Türkiye’nin önüne başka meselelerin geleceğini ve Türkiye yine AB arenasında bazı sorunlar yaşayacak noktasında görüşlerimiz vardır. “ 
(STAR KIBRIS)

Editör: TE Bilisim