Gazimağusa Polis Müdürlüğü hücresinde soygun suçundan tutuklu bulunduğu sırada canına kıyan Kazakistan uyruklu Imran Osmanov’un ölümünün üstünden 24 gün geçmesine rağmen ne ailesine ne de maktulün avukatı Barış Mamalı’ya konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.

Avukat Barış Mamalı, olayla ilgili Başsavcılığa yazılı bir şikayet dilekçesi sunduklarını ve soruşturma açılmasını istediklerini anlatarak, “Olay ciddi şüphelerle dolu. En azından otopsi raporunun bir suretinin tarafımıza verilmesini beklerdik. Cevapsız geçen her gün ailenin dramını artırdığı gibi genelde devlete ve özelde ise polis örgütüne olan olumsuz bakış açısını daha da perçinlemektedir” dedi

Kardeşinin canına kıyabileceğine kesinlikle inanmadığını savunan abla Irada Osmanov ise, kardeşinin hayat dolu, ölümü düşünmeyen biri olduğunu söyledi

Osmanov, kardeşinin ölümünün ardından ailesi tarafından görülmesine doğru dürüst izin vermediklerini belirterek “Kardeşime dokundurmadılar. Yüzünü bile uzaktan görmeme izin verdiler. O esnada yanımdaki polisleri iterek kardeşimin üzerine atıldığımda yüzünü yakından görebildim. Yüzünde darp izleri vardı. Boynu ve kulağı çok kötü bir şekilde mordu. Kulağının üstünden kanlar akıyordu ve başında da kocaman kanlı bir yara vardı” ifadelerini kullandı

Özlem ÇİMENDAL

Gazimağusa Polis Müdürlüğü hücresinde soygun suçundan tutuklu bulunduğu sırada canına kıyan Kazakistan uyruklu Imran Osmanov’un ölümünün üzrinden 24 gün geçmesine rağmen ne ailesine ne de maktulün avukatlığını üstlenen Barış Mamalı’ya konuyla ilgili soruşturma başlatılıp başlatılmadığı ya da yürütülen işlemlerin hangi aşamada olduğu konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı.

Imran Osmanov’un ablası Irada Osmanov ise kardeşinin hayat dolu, enerjik asla canına kıymayı düşünmeyen biri olduğunu söyledi. Irada, kardeşinin ölümünü polisten değil saatler sonra internetten öğrendiğini ve gittiği Mağusa Polis Müdürlüğü’nden herhangi bir bilgi alamadığı gibi kardeşinin kendisine bir gün sonra gösterildiğini söyledi. Kardeşinin yüzünde darp izleri olduğunu boynu ve kulaklarında da morluklar olduğunu ifade eden Irada, “Ofise girdiğimde 3 tane polis vardı ve hiç kimse bana açıklama yapmadı. Kardeşimi görmek istedim ama izin vermediler. Ne olacaktı görseydim kendisini? Neden korktular? Belki vücudunda darp izleri vardı o yüzden bir gün beklettiler ki vücudu şişsin ve hiçbir şey gözükmesin” dedi.

Avukat Barış Mamalı: Söz konusu ölüm ciddi şüphelerle dolu

Avukat Barış Mamalı da,olayla ilgili olarak Başsavcılığa yazılı bir şikayet dilekçesi sunduklarını, söz konusu ölüm olayının şüpheli olması nedeniyle soruşturma açılmasını istediklerini ancak kendilerine henüz hiçbir bilgi verilmediğini ifade ederek, “Söz konusu ölüm olayının ciddi şüphelerle dolu olması nedeniyle soruşturma açılmasını istedik” dedi.

“Vücudu aileye gösterilmedi”

Ancak bugüne kadar soruşturma açılıp açılmadığı, açıldıysa neler yapıldığı hakkında taraflarına herhangi bir bilgi verilmediğini de ifade eden Mamalı, “En azından otopsi raporunun bir suretinin tarafımıza verilmesini beklerdik. Çünkü maktulün ailesi Imran’ın canına kıydığına hiç inanmamaktadır. Ayrıca maktulün eniştesinin anlattığına göre morgda bulunup tanıma işleminde yer aldığı esnada Imran’ın sadece yüzünün kendisine gösterildiğini, yüzünün alın, kulak, burun ve yanak bölgelerinde bazı çizik, bere, kanlanma ve kızarıklıklar gördüğünü, bunun üzerine vücudunu da görmek istediğinde ise buna izin verilmediğini beyan etmektedir” dedi.

“Her türlü gizleme ve oyalama manevi duyguları yıpratır”

Bu tür şüpheli ölümler karşısında hiçbir duraksamaya ve kuşkuya yer bırakmayacak şekilde soruşturma yapılması gerektiğinin altını çizen Mamalı, “Her türlü gizleme veya oyalama, ailenin manevi duygularını daha çok yıpratacağı gibi olaydaki kuşkuları da artıracaktır. Özellikle otopsinin eksiksiz yapılması çok önemlidir. Sadece belirli noktalara fokuslanıp, önemli detayları kaçırmamak gerekir” ifadelerini kullanarak, söz konusu ölüm olayında kafalarda soru işareti bırakan ve aydınlanmayan birçok nokta olduğuna dikkat çekerek, ilgili makamların konuyla ilgili gerekli açıklama ya da başlatıldıysa soruşturmanın hangi aşamada olduğu konusundaki bilgiyi Imran’ın ailesine ya da kamuoyunda da yankı uyandırması nedeniyle paylaşmasının beklendiğine işaret etti.

Cevapsız geçen her gün, genelde devlete özelde polise güveni zedeliyor

Devletin gözetimi ve sorumluluğu altında iken yaşanan bu ölüm olayı sonrasında nedeni ne olursa olsun maktulün yakınlarına bir özür dahi dilenmediğini ifade eden Mamalı, “Olayın cinayet veya cana kıyma olması devleti sorumluluktan kurtarmaz. Gözaltına alınan kişilerin hayat ve vücut bütünlüğünü korumaktan, onu zorla özgürlüğünden mahrum eden devlet makamları yükümlüdür. Cevapsız geçen her gün ailenin dramını artırdığı gibi genelde devlete ve özelde ise polis örgütüne olan olumsuz bakış açısını daha da perçinlemektedir” dedi.

Irada Osmanov: Kardeşim çok enerjik ve hayatı seven biriydi, canına kıyamazdı

Imran Osmanov’un ablası Irada Osmanov ise yazılı ifadesinde de dile getirdiği gibi kardeşi Imran’ın Mağusa Polis Müdürlüğü’nde canına kıyma olayının kendilerine haber verilmediği ve olayı internetteki paylaşımlardan öğrendiklerini ifade ederek, “Bu nasıl devlet? Nasıl bir sorumsuzluk? İnsanın değeri hiç mi yok bu devlette? Kardeşim suç işleyebilir, gençti 22 yaşındaydı daha, herkesin ve her ailenin başına gelebilir böyle bir olay ve bu demek değil ki hayatı bu kadar değersiz. Kardeşimi çok iyi tanıyorum, çok enerjik ve hayatı seven biriydi, kendi canına kıyamazdı, kendini öldüremezdi” dedi.

Gözaltına alınan kız arkadaşı da İmran’ı gördüğünde çok neşeliydi

Imran Osmanov’un kendisini öldürmüş olabileceğine kesinlikle inanmadığını anlatan abla Irada Osmanov, kardeşinin gözaltına alındığı gece kız arkadaşının da bulunduğu yerden polisler tarafından alınarak Mağusa Polis Müdürlüğü’ne götürülerek ifadesinin alındığını ve sonrasında Imran Osmanov’u gördüğünü, moralinin gayet yüksek ve neşeli tavırlar içerisinde olduğunu gözlemlediğini aktaran Irada Osmanov, kendini öldürme düşüncesine sahip bir kişinin neşeli ve yüksek moralli tavırları gösteremeyeceğine işaret etti.

“‘Hiç oturduk’ deyince, polis de alaycı şekilde ‘Başka ne yaptınız?’ demiş”

Kardeşi Imran Osmanov’un kız arkadaşıyla görüştüğü sırada hangi polisle konuştuğunu ve polisin kız arkadaşına ne sorduğunu öğrendiğini ifade eden abla Irada, “ Kız arkadaşına sormuş seninle hangi polis konuştu. Çünkü polis kız arkadaşına yanlış sorular sormuş, demiş ki ‘Nerede görüştünüz ve ne yaptınız?’ kız demiş ki ‘Hiç oturduk’, polis de demiş ki ‘Başka ne yaptınız?’ Tahminim kardeşim o polise bir şeyler söyledi çünkü kardeşim bu konularda kesinlikle susmaz, sonrasını bilemiyorum. Ayrıca polis hala bu kadar şeyden sonra erkek arkadaşını isteyip istemediğini, bu suçu işleyen biriyle hala ne işinin olduğu gibi birtakım cümleler de sarf etmiş Imran’ın kız arkadaşına” dedi. Polisin alaycı bir tavırla kız arkadaşına sorduğu soruları kardeşinin öğrendiğini ve kız arkadaşına hangi polis olduğunu sorduğunu anlatan Irada, kardeşi ve kardeşinin kız arkadaşıyla konuşan polis arasında geçmiş olabilecek bir olayın olabileceği şüpheleri olduğunu belirtti. Irada Osmanov, “Kardeşimi öldürdüler ya da öyle bir şeyler söylediler veya yaptılar ki kendisini astı. Hiçbir şekilde kendisinin yaptığına inanmıyorum” dedi ve kardeşinin canının sıkılacağı bir muameleyle karşılaşmış olabileceğine işaret etti.

“İnternetten öğrendim, sonrasında da bilgi alamadım”

Olayı öğleden önce 11.00’de internetten öğrendiğini söyleyen Irada Osmanov, polis müdürlüğünde görevli Mustafa Tan’dan ölen kişinin kardeşi olduğu bilgisini kesin olarak öğrenmesinin ardından Mağusa Polis Müdürlüğü’ne giderek, kardeşini görmek istediğini ancak kendisine hiçbir bilgi verilmediği gibi kardeşinin de gösterilmediğini ifade etti.

“Ne olacaktı görseydim kendisini? Neden korktular?”

Olayı öğrenir öğrenmez Mağusa Polis Müdürlüğü’ne gittiğini ifade eden Irada, “Ofise girdiğimde 3 polis vardı ve hiç kimse bana açıklama yapmadı. Kardeşimi görmek istedim ama izin vermediler. Ne olacaktı görseydim kendisini? Neden korktular? Belki vücudunda darp izleri vardı o yüzden bir gün beklettiler ki vücudu şişsin ve hiçbir şey gözükmesin” ifadelerini kullanarak, kardeşinin kendilerine gösterilmemesinin kafalarında oluşan soru işaretlerine neden olduğunu söyledi.

“Sadece darp izleri olan yüzünü gördüm”

Gazetelerde kardeşinin ölümünün ardından otopsi yapan doktorun kardeşinin vücudunda herhangi bir darp izi olmadığı açıklamalarının yer aldığını söyleyen Osmanov, açıklamaların inandırıcı olmadığını ifade etti. Olayın üzerinden 3 gün geçmesine rağmen ne olay yerini görme ne de kardeşinin eşyalarını almalarının mümkün olduğunu açıklayan Osmanov, ayrıca kardeşinin yüzünü görmesine uzaktan izin verildiğini ifade ederek, “Kardeşime dokundurmadılar. Yüzünü bile uzaktan görmeme izin verdiler. O esnada yanımdaki polisleri iterek kardeşimin üzerine atıldığımda yüzünü yakından görebildim” dedi. “Öğlen gördüm kendisini ve yüzünde darp izleri vardı. Boynu ve kulağı çok kötü bir şekilde mordu. Kulağının üst tarafından kanlar akıyordu. Başının ön tarafında da kocaman kanlı bir yara vardı” ifadelerini kullanan ve kardeşinin hücre demirlerine kendini asarak öldürmesini inandırıcı bulmadıkları konusunda ısrarcı olduklarını ifade eden Irada Osmanov, olayın yaşandığı gece görevli olan nöbetçi polislerden ve gardiyanlardan şikayetçi oluğunu söyledi. Irada, “Kimi kime şikayet ettiğimin farkındayım. Polisi polise şikayet ediyorum ama ben canımı kaybettim içim yanıyor. Susmayacağım, hiçbir şeyden korkum yok ve bu olayın üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğim” dedi.

Olayı farklı farklı anlattılar

Kardeşinin kendini asarak öldürdüğü yeri görmek istemelerine rağmen onu da göremediklerini ifade eden Irada Osmanov, ayrıca kardeşinin kendini astığı yer konusunda da net bir bilgi verilemediğini ifade etti ve şunları söyledi: “Sorduğumuz kimi polis Imran’ın kendisini mutfakta astığını kimi de hücrede astığını söyledi. Hepsi farklı farklı bilgi verdi bize.”

Fotoğrafların daha sonra avukata verileceği söylendi

Osmanov, kardeşinin fotoğraflarının sonradan avukata verileceğinin söylendiğini ancak ne kendilerine ne de avukatlarına herhangi bir fotoğraf ya da belge verilmediğini ifade etti.
 
Editör: TE Bilisim