İrsen Küçük, Mustafa Tokay ve Emir Emirkanı için 4 ay hapislik cezası kararı çıktıktan sonra aynen şu ifadeyi kullanmış:
"Emirkanı imzayı kimin sahtelettiğini bana itiraf etti..."
Sonra da şöyle devam etmiş;
"sıkışık bir anda bana geldi ve af diledi. O anda söylediklerini kullanmayı hiçbir zaman etik bulmadım..."
Pardon yani!
Bunca yıldır siyaset yaptınız, yasa yaptınız ülkenin en üst kademelerinde görevlerde bulundunuz.
sanırız ülke kanunlarına göre ortada bir suçlu varsa ve siz bu suçluyu saklıyorsanız ve etik olayının arkasına saklanıyorsanız bal gibi de bizzat siz de suç işliyorsunuz!
...
Belli ki sahte imza olayında perde gerisinde daha çok bilmediğimiz konular vardır.
İmzayı sahteleyen iki kişi 4'e ay hapis yatacak ve sonra da bu iş noktalanacaktır...
Ya da bu senaryoyu yazanlar böyle buyurmuşlar!
Ama bu olayın dibine kadar inilmedikçe perde gerisi hep karanlık kalacak ve eğer varsa asıl suçlular rahat koltuklarında viskilerini yudumlamaya devam edecektir!
Elbette beklentimiz bu değildir!
Emirkanı ve Tokay eğer gerçekten de birilerini koruyor ve bunun için kendilerini feda etmişlerse bu da onların tercihidir ama ası bundan sonra en büyük görev ülkenin bağımsız yargı organına düşmektedir...
...
Örneğin İrsen Küçük'ün 'biliyorum ama söylemem' açıklaması...
Yargı pek ala buradan başlayabilir!
İrsen Küçük'ü ifade vermek için çağırıp 'gel bakalım arkadaş nedir şu bildiğin ama söylemediğin suç' diye!
Hadi etik olayını çok inanmasak da anlarız ama İrsen Küçük'ün yüce mahkemeye Emirkanı'ın itiraflarını anlatması ve bu yoldan yargının olayı daha da genişletmesi artık kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir...
Yok İrsen Küçük, 'ben etik davranmaya devam edeceğim Emirkanı'nın itiraflarını söylemeyeceğim' derse de yasalarımıza göre suç işlemiş olacak ve bunun da elbet bir cezası vardır, olmalıdır da...
...
Önceki gün Şener Levent telefon etti ve uzunca bir sohbet gerçekleştirdik.
Çok ciddi bir konudan muzdarip...
Zira kamuoyunda şöyle bir görüş hakim:
Mustafa Tokay ve Emir Emirkanı sahte imzalı belgeyi sadece Afrika Gazetesi'ne servis ettiler.
Şener Levent ısrarla böyle bir şey olmadığını ve belgenin başka gazetelere de gönderildiğini söylerken birileri ısrarla illa ki 'Afrika' diyorlar!
Külliyen yalan!
Sahte imzalı belge sadece Afrika Gazete'sine değil aynı anda Kıbrıs Gazetesi de dahil bir kaç gazeteye gönderildi ama bunu yayınlayan sadece Afrika Gazetesi oldu.
Cesur bir gazetecilik örneği gösterdiler yani...
Onları kasıtlı olarak eleştirmek yerine aksine taktir etmek gerek...
Ya onlar da yayınlamasaydı?
Kamuoyu bütün bu pislikleri kimden öğrenecekti?
Bilginiz olsun istedik...

………..

KTHY niçin batırıldı?

“Bazı arkadaşlar hala soruyor KTHY niye batırıldı diye.
KTHY'nin batırılıp uçuş piyasasından çıktıktan sonra KKTC turizminde yaşananlara bakarsanız net olarak şunları göreceksiniz.
TC Yardım Heyeti tarafından, Turizme katkı olarak(!') Türkiyeli Charter Uçak Şirketleri'ne, "TEŞVİK PRİMİ" adı altında Koltuk başına 160 Euro'ya varan ve toplamda milyonlarca Euro paralar ödenmeye başlandı. Uçakların biri gidip biri geliyor. Türkiye'den gelenler için bile Turist adı altında tonla ...para ödeniyor.
Hava taşımacılığı tamamıyla onarın tekeline geçmiştir…”
(ÜLKER FAHRİ)

……..

Böbrek nakli tamam sıra beyinde!

“Lefkoşa kanalizasyon sisteminin yeni artımı tesisi bugün resmen açıldı. Insan vücudunun nasıl böbreğe ihtiyacı varsa,kentler için de kanalizasyona ve arıtım tesislerine ihtiyaç vardır..Arıtım tesisleri kentlerin böbrekleridir kısacası...1980 de yapılan ilk tesislerin yerine şimdi çok daha çağdaş, yeni teknoloji ürünü tesisler var.. Başkent için yeni böbrek nakli başarıyla gerçekleşti..şimdi de Kıbrıs'ın geleceği için beyinsel dönüşümleri gerçekleştirmek gerek...”
(MUSTAFA AKINCI)

……….


MESAJ KUTUSU

Sayın Mehmet Ali TALAT, yerel seçimler için CTP’li adaylara destek vermek için araziye indiğiniz gözlemleniyor. CTP’li adaylar hayli memnun ama rakip partiler ateş püskürüyor bilesiniz.

Sayın Hüseyin ALANLI, sonunda rüyalarınız gerçek oldu ve Serdar bey sizi istemeye istemeye de olsa İskele belediye başkan adayı ilan etti. Böylelikle UBP’lilerin de hükümet rüyası sona ermiş oldu. Vardır bunda da bir hikmet değil mi?

Sayın Kıvanç BUHARA, giderayak belediyeye borcu olanların su saatlerini tek tek mühürlediğiniz yönünde şikayetler alıyoruz. Hayırdır bu ne şiddet bu celal? Unutmayın ki intikam soğuk yenen bir yemektir…

Sayın Kutlay ERK, parti içinde ve dışında artık herkes sizin için ‘gizli başbakan’ demeye başladı. Acaba ne demek istiyorlar? Yerel seçimler en fazla sizin için büyük bir sınav olacağa benziyor.

Sayın Mehmet AKTAŞ, Paşaköy bağımsız belediye başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Paşaköy Spor Kulübünü ilk kez şampiyon yapan başkan olarak da anılıyorsunuz. Umarız faydası olur…

Sayın Orsel NEŞE, DP Güzelyurt örgütleri içinde Türkay Tokel ve ekibine karşı büyük bir imza kampanyası başlattığınızı duyduk. Yerel seçimler öncesinde böyle bir karar çok tartışılır ama mutlaka bir bildiğiniz vardır elbet…

Sayın Latif AKÇA, bak sana bir ağabey nasihati, LTB başkan adaylığı konusunda ya adaysın ya da değilsin. Bunun üçüncü bin alternatifi yok, aksi halde başka söylemler ortaya çıkar o da hoş olmaz!

Sayın Ozan CEYHUN, KKTC vatandaşlığından kendi isteğiniz üzerine ayrılmanız epey manidar bulundu. Medyatik birisi olarak kamuoyuna bir açıklama borcunuz var bilesiniz…

Sayın İsmet AKİM, elektriğe yeni bir zam konusunda yaptığınız açıklama kamuoyunda infialle karşılandı. Yeni bir zam dar gelirli vatandaşın idam fermanıdır gerisini artık siz düşünün…

Sayın Ahmet KAŞİF, yine eşe dosta boya, badana ve çevre düzenlemesi konusunda iş dağıttınız iddia edilmeye başladı. Bu sıralar sıkı takiptesiniz bilmenizde yarar görüyoruz.

Sayın Rahmi SARI, birden şansınız parlamış ve devletten küçük çaplı da olsa iş almaya başlamışsınız. Hayırdır bu bereketi neye borçlusunuz?

Sayın Mehmet ERÜLKÜ, Alanlı İskele’de seçim kazanırsa vay kazanmazsa yine vay! Siz iyi yırttınız ama hele bir kazanırsa Serdar beye sakın görüneyim demeyin elinde değnekle kovalayacağa benziyor.

Sayın Habil TÜLÜCÜ, sağlık sorunlarınızı göz ardı ettiniz ve yeniden adaylığa onay verdiniz. Bir koltuk uğruna değer miydi yani? Yine de hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Metin GÖKALP, son anketlere göre şu anda Ahmeh Sennaroğlu ile ikincilik için yarışıyorsunuz. Ancak onun parti gücünü unutmamak lazım, artık atağa geçme zamanı geldi bizden uyarması…

Sayın Ramazan ÖZÇELİK, Umre’ye gittiniz geldiniz ama hurmalardan hala bir haber yok. Müslüman malının ortak olduğunu sanırız biliyorsunuzdur değil mi?



GÜNÜN FOTOĞRAFI




Günün Fıkrası

Kazanmak için


Brandi adında sarışın bir iş kadınının işleri çok kötü gidiyormuş. İflas edince yardım için Tanrı’ya başvurmaya karar vermiş. Gece yatmadan başlamış duaya; “Tanrım, iflas ettim ve işyerimi kaybettim. Eğer yakın zamanda elime para geçmezse evimi de kaybedeceğim. Lütfen Loto’yu kazanmamı sağla.” Ertesi gün o haftanın Loto çekilişi yapılmış ve başka biri kazanmış. Yine bir Loto çekilişi öncesinde kadın yine dua etmiş: “Tanrım, iş yerimi kaybettim, evim, kaybettim, eğer yakın zamanda elime para geçmezse arabamı da kaybedeceğim. Lütfen yarınki lotoyu kazanmamı sağla.” Ertesi gün Loto’yu yine bir başkası kazanmış. Sonraki loto arifesinde kadın yine dua etmeye başlamış: “Tanrım, beni neden unuttun? İş yerimi, evimi, arabamı kaybettim, çok zor durumdayım, lütfen, lütfen bu seferki Loto’yu kazanmamı sağla da işlerimi yoluna koyayım.” Birdenbire ortalık ilahi bir beyaz ışıkla aydınlanırken gök aralanmış ve Tanrı seslenmiş:
- “Brandi kızım, Loto’yu kazanmak için önce Loto bileti alman lazım...”