Akıncı, “Ambargolar nedeniyle Türkiye ya da herhangi bir Türk takımı gelip bizimle dostluk maçı bile yapamıyor. Bunun çıkış yolu Kıbrıs sorununun çözülmesidir. Ya da KKTC’yi bütün dünyanın tanımasıdır. KKTC’yi tanıyan ülke bile bizimle maç yapamıyorsa geriye kalan gerçekçi yol Kıbrıs sorunun çözümüdür” dedi.
Kıbrıs Rum Yönetimi’nin spor ve diğer alanlarda ambargo konusundaki tavrının 42 yıldır değişmediğini de kaydeden Akıncı, “Bu tavrın altında yatan neden KKTC tanınacak korkusudur” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC Cumhurbaşkanlığı Kupası konusunda düzenlenen bugünkü basın toplantısında, spor camiasının spor, ambargo gibi konulardaki sorularını yanıtladı.
“TEMKİNLİ GİTMEK İSTİYORUM”
Sporun müzakere masasına gelmediğini kaydeden Akıncı, “Konuşulmasına karşı değilim, bu fikir bana yabancı değil ancak zamanlamasını iyi yapmak gerekiyor” dedi.
“İki taraf arasında sportif etkinliklerin de olması gerektiğine inanıyorum ama temkinli gitmek istiyorum” diyen Akıncı, “Güven Artıcı Önlemler çevresinde aldığımız bazı kararlar var en azından onların yaşama geçtiğini görelim” şeklinde konuştu.
“SPOR; MÜZİK DİNLEMEYE, TİYATRO SEYRETMEYE BENZEMEZ….”
Sporun diğer kültürel etkinliklerden daha farklı olduğunu kaydeden Akıncı, “Spor müzik dinlemeye, tiyatro seyretmeye benzemez. Bir rekabet var, iki taraf var, sahada bir yarış var, onun taraftarları var. Taraftarların fanatik unsurları olabilir. Bu konuda temkinli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Adım adım gitmeliyiz” dedi.
“RESMİ OLARAK TANIRLAR MI TANIMAZLAR MI; O BAŞKA BİR KONU”
Basın toplantısında, iki tarafın basketbol federasyonlarının görüştüğünün hatırlatılması üzerine Akıncı, “Bunda hiçbir sakınca yok. Bizi federasyon olarak görüyorlarsa ve muhatap alıyorlarsa niçin olmasın? Oturalım, görüşelim… Bunda bir sorun yok. Resmi olarak tanırlar mı, tanımazlar mı; o başka bir konu” şeklinde konuştu.
“RUM TARAFININ KABUL ETMESİ GEREK…”
Müzakere sürecinde resmi unvanları tanımadan da oturup görüşebildiklerini anlatan Akıncı, “Rum tarafının geleceğe dönük olarak şu noktaları kabul etmesi gerek” dedi, şunları ekledi:
“Federal çatının iki kurucu devleti olacak. Spor, eğitim, kültür gibi etkinlikler kurucu devletlerin yetki alanı içinde olacak. Mesela belediyeler… Birbirlerini hala daha tanımazlar. Ama federal bir cumhuriyet kurulduğunda bizim taraftaki belediyeler de o taraftaki belediyeler de hayatını devam ettirecek. Aralarında ilişki de olacak. Olmalıdır.
Bana göre spor federasyonları da öyledir. Biz, basketbol oynamaktan vaz mı geçeceğiz? Hayır; daha fazla oynayacağız. Günü geldiğinde uluslararası arenaya da açılacağız.
Bu tarafta da bir basketbol federasyonu olacağına göre, şimdiden bu ilişkiye girmek akıl işidir. Bugün itibarıyla temaslar gayri resmi olsa da daha sonra farklı noktaya getirilebilir.
Gelecekte Kıbrıs’ın milli takımlar düzeyinde tek basketbol takımı olması konusunda karar verilebilir. Ya da İskoçlardaki gibi… Onların futbolda ayrı milli takımları var. Kuzey İrlanda’nın, Galler’in de öyle. Spor camiası nasıl uygun görürse öyle hareket edilebilir. Bir diyalog bence yararlıdır.”
“GSM KONUSU TIKANDI KALDI…”
Konuşmasında mobil telefonlar-GSM konusuna da değinen Akıncı, “Bu konu tıkandı kaldı” diyerek şöyle devam etti:
“Biz Derinya kapısı olsun, askeri alanlardaki kayıpların mezarlarını arama olsun; ciddi adımlar attık. Bunlar ciddi açılımlardır.
Onun yanı sıra ‘elektrik şebekeleri da bağlanacak’ dedik. Orada da testler yapıldı ama henüz kalıcı şekilde sistem bağlanmadı.
En önemlisi mobil telefonlar…Bununla ilgili yasal engel var. Yasalar insan yapımıdır. Niyet varsa yasaların değiştirilmesi çok da büyük bir olay değil. Bunlar halledilir.
Şu anda bunlar olmadı diye sporu konuşmam diye bir şey de yok… İyi niyet karşılıklı olmalı. Bunları halkımıza da gösterebilmemiz lazım. Bu kararları aldık ve uyguladık. Bunun yararları görülsün ve halk desin ki ‘bir şeyler değişiyor’, ‘iyiye doğru bir gidiş var’.”
“BOŞ UMUT YARATMAK BENİM İŞİM DEĞİL”
Akıncı, spor ambargosunun Güven Artırıcı Önlem Paketi ya da iyi niyet çerçevesinde konuşulup konuşulamayacağına ilişkin sorular üzerine de şunları kaydetti:
“Bu konunun cevabı bellidir: Boş umut yaratmak benim işim değil.
Rum Yönetimi’nin bu konudaki tavrı ezelden beri değişmedi. 42 senedir… Bu tavrın altında yatan neden, KKTC tanınacak korkusudur.
Yani buraya gelen ve benimle görüşmek isteyen insanlarda da aynı korkuyu yaratıyorlar. Bazısı gelir, bazısı çekinir gelmez. Nedeni budur. Buraya geldiğinde KKTC liderini cumhurbaşkanı olarak tanırmış gibi görünür ve bundan çekinirler, istemezler.
Aynı şey sporda ve başka alanlarda da var. ‘KKTC tanınıyor’ gibi bir etki olsun istemezler. ”
“TANIYAN ÜLKELER BİLE…”
KKTC’yi tanıyan Türkiye’nin bile KKTC ile maç yapamadığını anlatan, Yakın Doğu Üniversitesi Kadın Basketbol Takımı örneğini anımsatan Akıncı, şunları söyledi:
“Herhangi bir Türk takımı, basketbolda ya da futbolda gelip bizimle dostluk maçı bile yapamıyor. Nedeni aynıdır: Ambargolar... Bunun çıkış yolu, Kıbrıs sorununun çözülmesidir. Ya da KKTC’yi bütün dünyanın tanımasıdır...
KKTC’yi tanıyan ülke bile bizimle maç yapamıyorsa, geriye kalan gerçekçi yol çözümü bir an önce sağlamaktır.
Bu olmadığı sürece en azından spor ambargolarını aşamayacağız. Bunu aşmak için tabii ki mücadelemizi sürdüreceğiz. Oturup bir gün çözüm olmasını bekleyelim demiyorum. Çözümün erken olması için uğraşırken, bunlara karşı mücadele edelim. Her kapıyı çalalım. Bazı alanlarda açık kapı bulursak o kapıları daha da açmaya çalışalım. İnsanlara ille de KKTC’yi tanıtmak için değil, ‘bu spordur, spor siyaset demek değildir, spor barış aracıdır’ diye anlatmaya çalışalım.
Bu alanda hakkımız olduğunu söyleyelim. Bunları hem spor, hem de siyaset camiası olarak anlatalım. Ama bilelim ki karşımızda ciddi bir engel var.”
Editör: TE Bilisim
