1.Siyasetin deneyimli isimlerinden Kadri Fellahoğlu neden aday oldu?

Belediye başkanı adaylık sürecimde olduğu gibi yine etrafımızdaki sorunlar seyirci kalamayacağımız bir boyuta ulaştı. Mevcut hükümetin gidişatına dur demek, ülkeme karşı bir yurtseverlik sorumluluğudur benim için.

Halkın vekaleti ile Kuzey Kıbrıs’ın sorunlarına sahip çıkmak ve çözüm üretmek istiyorum. Bugüne kadar edinmiş olduğum bilgi ve deneyimlerimi, siyasi tecrübemi ve çağdaş vizyonumu bu dönemde de tüm halkımız için kullanmak istiyorum.

Ben bir mühendisim; sorun çözmek doğama işlemiş bir durumdadır, ülkemin her gün yüzleştiğimiz ama aslında kaderimiz olmayan sorunlarını çözebilmek için çalışmak ve projelerimi geleceğimiz için hayata geçirmek istiyorum.

Siyasette köklü bir değişimin eşiğindeyiz. Bu dönem birlik olma zamanıdır; bu dönem omuz omuza çalışma, mücadele etme zamandır ve ben de hazırım.

Belediye başkanlığı dönemimde çok büyük zorluklarla mücadele ettik, halk bunu çok iyi biliyor. O dönemde elde ettiğim tecrübeleri, planlarımı ve projelerimi devam ettirmek, çocuklarımız ve torunlarımıza daha iyi bir Kuzey Kıbrıs yaratmak için aday oldum.

Bu sistemi değiştireceğiz dedik, değiştireceğiz. Bana düşen sorumluluklar ve görevler var, geri kalamazdım.

2.Ülke insanının siyasetçiye bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde siyasette ciddi anlamda iyi olmayan bir imaj söz konusudur. Bu imaj mevcut hükümetin eseridir. Halkımız uzun soluklu bir siyasi yozlaşma ve umutsuzluk ile yüzleşti.

Kuzey Kıbrıs’ta sürdürülebilir, planlı ve üretime dayalı ekonomik yapıyı hayata geçirmeliyiz. Siyasetin merkezine yeniden halkımızın geleceğini koymalıyız. Koymalıyız ki halkımız siyasete ve siyasetçiye yeniden güven duyabilsin.

Kolektif bir yönetim anlayışı ve katılımcı siyaset ile halk için çalışan ve üreten siyasetçilerle bu bakış açısı kırılacaktır; işte tam da bu yüzden şimdi Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin iktidar dönemi olmalıdır.

Doğru şeylerin bugüne kadar yapılmamış olması, bundan sonra da yapılmayacağı anlamına gelmez. Bunun en iyi örneklerinden biri de Lefkoşa Türk Belediyesi’de 14 ayda yaptıklarımızdır.

3.Seçildiğiniz taktirde Meclis'te izleyeceğiniz yol ne olacak?

Halkımın bana vekalet vermesi halinde, mecliste genel çerçevede her alanda tüm gücümle, üretim ve çözüm odaklı bir şekilde Kuzey Kıbrıs’ın aydınlık geleceği için çalışacağım. Özelde ise mesleğim olan mühendislik (Elektrik Mühendisi) altyapımdan ve iş dünyası ile sivil toplum örgütlerindeki deneyimlerinden dolayı teknik konulara ağırlık vereceğim. Bu konuların başında; e-devlet altyapısı, fiber optik internetin dünya standartlarında olması, ülkemizde güvenli yolculuk yapılabilecek AB standardında yollar, şehirler arası ve şehir içi trafik sorunlarına çözümler ve yenilenebilir enerji alanında yatırımlar geliyor. Bu konularda hayata geçmeyi bekleyen bir çok projem mevcuttur ve kaynakları da hazır durumdadır.

Bunlara ek olarak; çevre problemleri ile ilgili planlı çözümler, gençlerimiz için toplu konut projeleri, ülkemize cruise gemi gelmesini sağlayabilecek AB standardında bir liman yapılması ve mevcut balıkçı barınaklarının iyileştirilmesini ve çoğaltılmasını sağlamak ve yeni yat limanlarının yapılması ile ilgili projeler üzerinde daha yoğun çalışmalarda bulunacağım.

4.CTP'nin son süreçte yenilenme harekatını nasıl yorumluyorsunuz, bu ülke yönetimine nasıl yansır?

Yenilenme insanoğlunun ve yaşamın her evresinde olmalıdır. Kendimizi ve ülkemizi, gelişen güncel dünya ile sürekli iletişim ve etkileşim içerisinde ve benzer yaşam standartlarında tutmamız gerekir.

Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan insanları, sosyal hakları ve ekonomisi güçlü bir ortamda yaşatmak her zaman CTP'nin önceliği olmuştur. Kendini geliştiren, çağdaş vizyona sahip her türlü değişime ve gelişime açık olmamız ve ülke yönetiminde bu olgunluktaki  şahısların yer alması Kuzey Kıbrıs’a ciddi katkı sağlayacaktır. Şimdi Başkan Tufan Erhürman ve ekibi ile çağdaş bir vizyon ve yeni bir sayfa ile yolumuza devam ediyor ve ilerliyoruz.

5.KKTC-Türkiye ilişkileri hangi boyutta olmalıdır?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak sadece Türkiye ile iş birliği içerisinde olabiliyoruz.  Karşılıklı saygıya dayalı sürdürülebilir iyi ilişkiler kurmalı ve bunu  korumalıyız.

Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı proje finans programları iki ülke arasındaki ilişkinin ne kadar iyi olduğu ve daha da ileri taşınabileceğinin bir örneğidir. İki ülke her zaman kardeş ülkelerdir. Bu doğrultu da iki ülkenin ve halklarının haklarını eşit şekilde koruyarak ilişkilerimizi gerek ticari ve siyasi olarak daha da güçlendirmeliyiz.

               

6.Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin önerileriniz nelerdir?

Kıbrıs’ta siyasi çözüm bulma arayışları ile ilgili en doğru, en gerçekçi ve en adaletli çözüm iki bölgeli, iki kesimli ve siyasal eşitliğe dayalı bir federal çözümdür.

Her iki tarafta da seçim süreci yaşandığından dolayı Kıbrıs’ta çözüm bulma arayışları durağan bir dönem yaşamaktadır. Bu çözüm arayışı sonuna kadar da devam etmelidir.

Benim düşünceme göre seçimlerden sonra Kıbrıs çözüm görüşmeleri devam edecektir. Çözüme katkı sağlamak için ise CTP iktidarda olmalıdır.

Uluslararası hukuk içerisinde yer almamış olmak bizim bir realitemizdir ve sorunlarımızın temelinde yatandır.  CTP, federal çözüm için sürekli mücadele verdi ve bundan sonra da çalışmaya devam edecek.

Editör: TE Bilisim