Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda örgütlü El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu’nun talihsiz açıklamasını yine ibretle okumuş bulunmaktayım.

El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu’nun kurum içerisinde her an şahsıma ulaşıp soru sorabileceği kadar iyi bir diyaloğumuz olmasına karşın, sözde kurum menfaattarını korumak adına basın açıklaması ile benden hesap sormaya kalkışması kabul edilemezdir.

Ortaya attığı yalan iddiaları ispatlama yükümlülüğü Eski Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’e ait olmasına karşın, şahsımdan onun iddialarının yalan olduğunu belgelerle ispatlamamı istemesi de ayrıca manidardır.

Umut Öksüzoğlu benden medya yolu ile talep ettiği, trafo ihalesi ile ilgili belgelere zaten sahiptir, sahip olmasa bile ortaya koyduğumuz şeffaf yönetim prensibi gereği bu belgelere Kurum arşivinden pekâlâ ulaşabilir.

Şahsımdan Trafo ihalesi ile ilgili İsmet Akim’in iddialarının yalan olduğunu bildiği halde medya üzerinden benden belge ve ispat etmesi İsmet Akim’e yaranmak ve sendikal şov yapmak dışında bir izahı olamaz.

Akim’in trafo ihalesi ile ilgili ortaya attığı iddianın yalan olduğu “14/11/2016 tarihli, HÇE7285/2016 numaralı Yönetim kurulu karından Teknecik Santraline 2 Adet trafo alınmasıyla amacıyla ihaleye çıkılması kararı, 22/12/2016 tarihli HÇE/349/2016 sayılı Güç Trafosu temini için çıkılan ihalede açık eksiltme usulü pazarlık yapılması kararı, 26/12/2016 tarihli HÇE/353/2016 sayılı Kıymet Firması’ndan toplam 868 Bin Amerikan Doları karşılığında iki adet trafo satın alınması kararlarına” bakılsa net bir şekilde anlaşılacağı bir ortamda Sendikanın bu şekilde ortaya atılan bir yalanın peşine düşmesinin anlaşılır bir tarafı yoktur.

Gelinen bu noktada El-Sen’in de ihaleyi alan şirket ile herhangi bir yakınlığımı ya da Sayıştay’ın denetimi için kapıları her zaman açık tutuğumuz kurumda ihalelerle ilgili tek bir usulsüzlüğü ya da kurumu zarara uğratacak en ufak bir kararı ispata davet etmekten başka çare kalmıyor. Bu iddiaları ispat edememenin birtakım sonuçları da olacağı muhakkaktır.

Bağlılıklarını bildirmek zorunluluğunu hissettiklerini anladığımız İsmet Akim’in 50 günlüğüne işe aldığı, güvencesiz, usulsüz ve yasadışı bir şekilde 2 yıl çalıştırdığı 42 çalışanın hakları çiğnendiği halde, görevi çalışanın hakkını korumak olduğu halde ses çıkarmayan El-Sen’in, kuruma zarar verir nitelikte, belgeleri gözlerinin önünde olan bir ihale ile ilgili medya üzerinden belge talep etmelerinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.

Cratos konusunun Sayıştay Başkanlığı’nın gündeminde bir mesele olduğunun ve yapacağı çalışmanın sonucunu birlikte beklediğimizin bilinmesine rağmen yine İsmet Akim’e yaranmak adına El-Sen’in bunu yeniden gündeme getirmesini aynı siyasetin cılız bir oyunu olarak değerlendiriyorum.

Hasan Erçen

Yönetim Kurulu Başkanı

Editör: TE Bilisim