Bazı sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi partiler, yarın saat 15.00’de Pronto çemberinde “Seks Köleliğine Hayır” eylemi gerçekleştirecek.

Konuyla ilgili olarak bugün yapılan açıklamada, kadın ticaretinin tüm Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs’ın kanayan  yarası olduğuna işaret edilerek, yarınki eylemin Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS); Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS); Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS); DAU BİR-SEN, Yeni Kıbrıs Partisi FEM, FEMA, Baraka  POST  Araştırma Enstitüsü; Sosyal Riskleri Önleme Vakfı ile Yurtsever Kadınlar Birliği’nin ortak katılımıyla yapılacağı belirtildi.

Katılımcı örgütlerin imzasıyla yayımlanan ortak basın açıklamasında “İnsan Trafiğinin” yoksul insan gruplarını köleleştiren; onların emeklerini ve bedenlerini sömürmek üzere bir ülkeden başka bir ülkeye taşıyan, satan organize suç gruplarının yaptığı insanlık dışı ticaretin adı” olduğuna işaret edildi.

Açıklamada,  Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre bugün ülke, aile ve sevdiklerinden tamamen koparılarak köleleştirilen 2 milyon 500 bin insanın, 1 milyonunun seks kölesi yapılan kadınlar oluşturduğuna dikkat çekilerek,  “Seks kölesi yapılan kadınlar kimlik ve seyahat belgeleri ellerinden alınarak, borçlandırılarak, dayak, tecavüz ve işkence yoluyla bedenlerini satmaya zorlanmakta ve her türlü insan hakkından mahrum bir hayat sürmeye itilmektedirler” denildi.

“Bu insanlık suçu ülkemizde de uzun bir süredir işlenmekte; ‘konsomatris’ adı altında Gece Kulüplerinde çalıştırılmak üzere adaya getirilen kadınların maruz kaldığı sömürü görmezden gelinmektedir” ifadesine yer verilen açıklamada, seks kölesi yapılan,  kimlik belgelerine polis tarafından el konulan kadınların yaşadığı cinsel, ekonomik ve fiziksel şiddetin,  devletin gereken yasal düzenlemeleri yapmaması, mahkemelerde adil kararlar verilmemesi nedeniyle aslında bu suça ortak olmak anlamına geldiği ileri sürüldü.

Geçen yıl çalışma koşullarına bağlı olarak iki seks kölesinin ölüğü savunulan açıklamada, ölümlerin araştırılmasıyla ilgili polisin tutumu ve ölüm haberlerinin medyaya yansıtılış biçiminin aslında bu coğrafyada sömürüye dair var olan çıkar ilişkilerini görmezden gelmenin kanıtı olduğu iddia edildi.

“Bizler bu insanlık suçunun artık son bulmasını isteyen sendika, siyasi parti, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve aktivist gruplar ‘Seks Köleliğine Dur’ demek için bir araya geldik” denilen ortak açıklamada,  Gece Kulüplerinde ‘konsomatris’ adı altında çalıştırılan kadınların maruz kaldığı insan hakları ihlalleri ve şiddetin sadece onların değil, bu örgütlerin de sorun olduğu vurgulandı.

“Dili, dini, ırkı, milliyeti ve sınıfı ne olursa olsun, her insanın adil ve eşit koşullarda yaşamaya ve çalışmaya hakkı vardır ve bu hak hiçbir güç tarafından ihlal edilemez” denilen açıklamada, seks köleliliği konusunda devlet eliyle suç işlendiği savunularak “Bu insanlık suçunun farkında olduğumuzu yineleyerek yapılan ikiyüzlülüğe karşı isyanımızı haykırıyor ve Seks Köleliğine Göz Yummak Bir İnsanlık Suçudur diyoruz” ifadelerine yer verildi.

Editör: TE Bilisim