Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Öğretim Görevlisi ve Sosyolog Derviş Refiker, KKTC gündemide en ön sırada yer alan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik önemli açıklamalarda bulunana GAÜ öğretim görevlisi sosyolog Derviş Refiker, tarihsel süreç içerisinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili süreçte yaşanan tartışma ve parametrelerin 2015 seçimlerinde de geçerli olacağına vurgu yaparak seçmenin tavrını iç politikaya yönelik açıklamalar ile değil dış politika ve Güney kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın sergiledikleri tavır ile kesilen görüşme süreci ve müzakereler eksenine yönelik adayların duruşu ile belirleneceğinin altını çizdi.
“Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Gelenek Bozulmayacak”

“Cumhurbaşkalanlığı seçimleri ile ilgli seçim sürecinde yaşanana ve seçmene yön veren tartışmalar temelinde geleneğin bozulmayacağına dikkat çeken Refiker, seçim tartışmalarının ve seçmenin kararının vermesinde önceki seçimlerde olduğu gibi Kıbrıs sorunu ve müzakereler üzerinde adayların parametrelerini ortaya koymalarınıjn etkili olacağını ifade etti.

Resmi seçim sürecinin başlaması ile birlikte sağda tek adayın Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu olduğuna işaret eden Refiker, Dr. Sibel Siber ve Kudret Özersay’ın ise merkezden ve kararsız seçmenden oy alma kaygısı ile merkez ile sol ve merkez ile sağ arasında duruşlarının büyük fotoğrafta sol duruşun Mustafa Akıncı tarafından doldurulmasına neden olduğunu belirterek arada duruş ve iç politikaya dair mesajların sözkonusu adayların ile seçmen kendilerini anlatamam noktasında önemli bir boşluk yarattığını söyledi.

“Kıbrıs Türkü Bugün Çözüm Olmamasını Dünyanın Sonu Olarak Algılamamaktadır”
Kıbrıs Türk toplumunun Annan Planı referandumu süresince ortaya koyduğu iradenin aksine bugün çözüm olmamasını ve AB üyeliğinin olmamasını dünyanın sonu olarak algılamadığına vurgu yapan refiker, Annan Planı Referandumunda kuzeyden çıkan “evet” sonucundan hareketle Kıbrıs Türk sağının politikalarını gözden geçirdiği ve yeni politikalar ile birlikte olası bir çözüm için ortaya irade koymasının aksine Kıbrıs Türk solunun güneyden çıkan “hayır” cevabı temelinde politikalarını gözden geçirmemesinin en büyük göstergesinin olası bir çözümde egemenlik vurgusunu öne çıkarmaması olduğunu ifade etti.


“Egemenlik vurgusu Sürdürülebilir Çözüme Engel Değil, Çözümün Anahtarıdır”

GKRY ve Yunanistan’nın tavrının “Çözüm Olmazsa Olmazdır” parametrelerini savunan adayların büyük fotoğrafa tam bakamadığının göstergesi olduğunu da savunana Refiker, egemenlik vurgusu ve parametresi temelinde görüşmelerin devam etmesinin Kıbrıs Türk’ünün geleceği için önemli olduğunu belirterek egemenlik vurgusunun sürdürülebilir çözüm ve yeni ortaklık önünde engel olmadığının aksine sürdürülebilir çözümün anahtarı olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik seçmenin kararında egemenlik vurgusu ve geleceğin masada kırılma noktası yaşamadan yaratılması yönünde motivasyonun önemli olduğunu da ifade eden Refiker, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bitmesinin masada güçlü olma noktasında önemli bir mesaj olduğunu da sözlerine ekledi.
 
Editör: TE Bilisim