Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs müzakereleri ile ilgili olarak vatandaşlara; "Rahat olun, ben bu konuda Anavatan Türkiye'nin de görüşünü biliyorum. Bize bu net olarak söylendi. Bu rahatlık içerisinde konuşuyorum. Kıbrıs Türklerinin toprağını halkını sıkıntıya sokacak bir anlaşmaya Türkiye de 'Evet' demez. Bunu net olarak söyleyebilirim, bu güvenceyi aldık" diye seslendi.

Özgürgün, "Bütün derdimiz Kıbrıs'ta bir anlaşmaya ulaşabilmek için iyi niyetle çalışmak ancak zorla bir anlaşmaya veya herşeyi verecek teslim olacak bir anlaşmaya 'Evet' demek bir yana böyle bir anlaşmayı yapacak olanın da yakasındayız" dedi.

Özgürgün, Kıbrıs müzakerelerinin yapılacağı Cenevre'ye de bunun için gittiklerini, Kıbrıs Türk halkının haklarını teslim edecek bir anlaşmaya "Evet" diyecek biri varsa bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerini karşısında bulunacağını belirterek, UBP olarak gereken tavrı ortaya koyacaklarını ve halktan aldıkları güçle meydanları dolduracaklarını, böyle bir anlaşmaya "Hayır" diyeceklerini söyledi.

Özgürgün, ancak Rum tarafının Güzelyurt, Karpaz, Mesarya, Türk askerinin çekilmesi, toprak, mülkiyet gibi taleplerinden vazgeçmesi ve "aklını başına alıp bir anlaşmaya oturması" durumunda buna "Hayır" demeyeceklerini kaydetti.

Başbakan Hüseyin Özgürgün bugün Dilekkaya bölgesine giderek, Mesarya bölgesi halkıyla bir araya geldi. Köye yapılan yol ve köprü çalışmalarını denetleyen Başbakan Hüseyin Özgürgün, burada vatandaşlara Kıbrıs müzakere süreci ve Cenevre'de yapılacak zirveye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Özgürgün'e eşi Dilek Özgürgün, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, milletvekilleri, belediye başkanları, UBP örgüt başkanları eşlik etti.

Kemal Dürüst, bölgeye yapılan yatırımları anlatarak, bölge halkının refahını artıracak yatırımları sürdüreceklerini söyledi. Dürüst, KKTC devletine inançlarıyla bu bölgedeki köylere sahip çıkacaklarını, devletin hizmetlerle var olacağını vurguladı.

Başbakan Hüseyin Özgürgün de, bu bölgeye yıllardır önem verdiğini, her dönem geldiğini, vatandaşlarla bir arada olduğunu ve buradan aldığı desteklerle parlamentoda olduğunu kaydetti.

Özgürgün, hükümet olarak da bölgeye önem verdiklerini, tarım, hayvancı ve çiftçiye gereken önemin her zaman verilmesi gerektiğini çünkü "köylünün milletin efendisi" olduğunu söyledi.

Toprağa sahip çıkmanın devlete sahip çıkmak anlamına geldiğini vurgulayan Özgürgün, ülkeye yatırımlarıyla sahip çıkan tüm kesimleri ve özellikle tarım sektörünü her zaman destekleyeceklerini kaydetti.

En büyük gücün eğitim, sağlık, tarım, turizm alanında yapılan ekonomiyi geliştiren yatırımlar olduğunu ifade eden Özgürgün, hükümetin ilk bütçesi olan 2017 bütçesi ile bu yılın daha iyi bir yıl olacağına inanç belirtti.

Hedefin tüm sektörleri geliştirmek ve halkın refahını yükseltmek olduğunu belirten Özgürgün, Türkiye ile imzalanan ekonomik protokolü de sürdüreceklerini kaydetti.

Ülkeye gelen su ile artık ülkede kuraklık yaşanmayacağına da inanç belirten Özgürgün, Kıbrıs sorununa da değindi.

Başbakan Hüseyin Özgürgün, bir vatandaşın "müzakereler bizim için bir muamma, kapalı kutu, ne olacağımızı, buraların verilip verilmediğini bilmiyoruz, geleceğimiz ne olacak, bu konuda resmi bir açıklama istiyoruz" demesi üzerine, Kıbrıs Türk halkının teslim edileceği bir anlaşmaya "Hayır" diyeceklerini söyledi.

Özgürgün, Cenevre'de de bu yüzden olacaklarını, kendileri için zaten "tüm hayırcılar gidiyor" denildiğini, ancak orada teslim olacak bir anlaşmaya "Evet" diyemeyeceklerini kaydetti.

Zaten böyle bir anlaşmaya hiçbir UBP'linin de "Evet" demeyeceğini ifade eden Özgürgün, Cenevre'de Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ile birlikte olacaklarını, devletin kendileri için önemli olduğunu, toprak tavizi verilmesine ve Türkiye'nin garantörlüğünün kaldırılmasına karşı olduklarını vurguladı.

Özgürgün, toprak tavizine, bir santim KKTC toprağının verilmesine karşı olduklarını, toprak verilecekse yüzde 3,5 civarında olan ara bölgenin BM tarafından teslim edilmesi gerektiğini belirterek, Cenevre'de karşı oldukları bir hareket karşısında gereken net tavrı ortaya koyacaklarını söyledi.

Bu gücü halktan aldıklarını ve meydanlara da halk ile birlikte çıkacaklarını belirten Özgürgün, "Kıbrıs Türk halkını yerinden toprağından ekonomisinden alıp sökecek bir anlaşmaya evet demeyeceğiz. Evet diyecek olanların da yakasında oluruz. İki kesimlilik sulandırılmamalı, içimize Rum gelmemeli, siyasi eşitlik şart, yönetimde eşit ortaklık olmalı, Kıbrıs Türk halkının net olarak ağırlığı korunmalı, Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi net ve kalın çizgilerle çizilmeli" dedi.

Kıbrıs'ta geçmişin unutulmaması gerektiğini, halkın tek güvencesinin Türk askeri, GKK ve polis olduğunu belirten Özgürgün, bu değiştirilirse Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin tehdit altına gireceğine işaret etti.

Kıbrıs Türk halkının huzurunu bozacak bir anlaşma yapanın buralarda barınamayacağını belirten Özgürgün, halkın rahat olmasını istedi, Türkiye'nin de Kıbrıs Türk halkının huzurunu bozacak bir anlaşmaya "Evet" demeyeceğini vurguladı.

İki kesimliliğin sulandırılmaması, toprak tavizi verilmemesi, Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin net ve kalın çizgilerle çizilmesi gerektiğini belirten Özgürgün, "Rahat olun, ben bu konuda Anavatan Türkiye'nin de görüşünü biliyorum. Bize bu net olarak söylendi. Bu rahatlık içerisinde konuşuyorum. Kıbrıs Türklerinin toprağını halkını sıkıntıya sokacak bir anlaşmaya Türkiye de 'Evet' demez. Bunu net olarak söyleyebilirim, bu güvenceyi aldık" diye konuştu.

Editör: TE Bilisim