Çok sevdiğim bir yakınım, kanser hastası olan eşini bir ilçe hastanemize götürüyor, ambulansla. Bir süre bekletildikten sonra şüphelenilen konuya bakacak bir kardiyolog OLMADIĞI için Lefkoşa'ya sevk kararı veriliyor. O arada bir tahlil yapılıyor ve bazı değerlerin çok yüksek olduğu söyleniyor, hem hasta hem de yakını bu çıkan sonuç nedeniyle perişan oluyor. Ardından bir röntgen çekilmesi gereği ortaya çıkıyor. Hasta tekerlekli sandalyede röntgenin çekileceği yere getirildiğinde kendisine ve yakınına kimse yardımcı olmuyor, tekerlekli sandalye hastane içindeki sekiden bir türlü geçmiyor, röntgen odasına girmiyor, yardımcı olan yok. Sonunda elinde sigarasıyla bir hastane görevlisi geliyor ve hem hastaya hem de yakınına çatarak sandalyeyi içeriye sokup "böyle bastırırsanız olurdu" diye azarlıyor. Nezaket ya da insanlık namına bir şey OLMADIĞI, KALMADIĞI için röntgen çekilirken ayakta duramayan hastaya "ayakta duracaksın, böyle çekilir bu!" diye homurdanılarak bir daha kızılıyor. Sıra sevke geldiğinde hasta yakını kadıncağız Lefkoşa hastanesine gidene değin ambulans çabucak gidip hastayı acile ulaştırıyor. Kadın gidinceye değin hasta üzeri açık, üşüyerek orada kala kalıyor. Yanına gidip bir şey soran dahi olmuyor. Ardından, yapılan tahlil sonucunun FARKLI bir birimden yazılması nedeniyle doktor olan arkadaşın durumu yanlış değerlendirdiği, aslında durumun o kadar da kritik OLMADIĞI anlaşılıyor. İnsanlar derin nefes alıyor almasına da bu kez hastanede yatırıldıkları odada yanlarına gelen doktor tuvalet ihtiyacı için ayağa kalkmaya çalışan hastaya bir uyarıda bulunuyor: "Ayakkabılarınızı da giyin çünkü tuvaletleri bir süredir temizlemiyorlar, yerler mikrop yuvasıdır!!!". Temizlik de OLMADIĞI için hem hasta hem de yakını ne yapacaklarını bilemeyerek ayakkabıları giyiyor ve malum deneyime hazırlanıyorlar. Bu kez tuvaletlerde sadece yerlerin kirli olmakla kalmayıp aynı zamanda tuvalet kağıdı da OLMADIĞI anlaşılıyor...
Bu gerçek bir hikaye,
kusura bakmayın ama sağlık sistemimiz GERÇEKTEN HİKAYE..."
(KUDRET ÖZERSAY)
Editör: TE Bilisim
