Akademisyen Kudret Özersay, Günaydın Ada programının konuğu oldu. Gözde Bekir’in gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Özersay, Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin sismik araştırmaları ve bu durumun krizi daha da körükleyip körüklemeyeceğini anlattı. Cumhurbaşkanlığı adaylık süreciyle ilgili de konuşan Özersay; “Kimsenin adamı değilim” dedi.

“ÇATIŞMA RİSKİ GÜNDEME GELEBİLİRDİ”
Araştırmaların yapıldığı parsellerin Rumların sözde münhasır ekonomik bölgesindeki bazı parsellerle çarpışıyor olmasının gerginlik yaratıp yaratmadığıyla ilgili bir soruya yanıt veren Özersay, krizin büyüyeceğini düşünmediğini belirterek şöyle konuştu: “İslam devleti terörizme karşı mücadele ve aynı zamanda da Ukrayna ile Rusya’da da özellikle batı özellikle de AB arasında bir çekişme yaşanıyor. Bunları dikkate aldığımızda böyle bir ortamda Doğu Akdeniz Bölgesinde bir silahlı çatışmaya özellikle bölgeyi kontrol eden güçlerin çok da fazla izin vereceğini düşünmüyorum. Eğer başlangıçta kuvvet kullanma üzerine bir mantık oluşturulmuş olsaydı kavgacı bir yaklaşımla bu uyuşmazlık gündeme gelmiş olsaydı bugün bir çatışma riski gündeme gelebilirdi.”

“BARBAROS’UN ARAŞTIRMASI TÜRKİYE İÇİN DEĞİL, KKTC İÇİN”
Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin araştırmaları Türkiye adına yapıyormuş gibi bir algı yaratıldığını söyleyen Özersay, araştırmaların Kıbrıs Türk tarafı için yapıldığını anımsatarak, “Sanki Türkiye bu bölgede kazı yapmaya kalkışıyor, yelteniyor gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Barbaros Hayrettin Paşa gemisi sismik araştırma yapıyor. Bu araştırmayı sanki Türkiye yapıyormuş gibi bir algı yaratılmış durumda bizim Kıbrıs Türk tarafı olarak görünürlüğümüzü arttırıp bu algıyı bir an önce kırmamız gerekiyor. Biz başka şeylere odaklanmış durumdayız oysa dünyadaki gelişmeler çok hızlı ilerliyor bu algıyı değiştirmek gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“ NEDEN SORUNU ÇÖZEYİM DİYORLAR”
Mevcut durumun ve müzakerelerin özünü paylaşım sorununun oluşturduğunu belirten Özersay, bunun herkes tarafından net bir şekilde okunması gerektiğini söyledi. “o zaman neden çözeyim sorusu akla gelir. Şimdide çözüm olmadan denizdeki zenginlikleri araştırıp çıkarabiliyorsam diyor Kıbrıs Rum tarafı neden çözeyim ve Kıbrıslı Türklerle paylaşayım diyor. Bence asıl kilit mesele budur ve çözüm olmadan ben yasal hükümet olarak kabul ediliyorsam tüm dünya devletleri tarafından neden Kıbrıslı Türkleri de bu yasal hükümete davet edeyim. Çözüm olmadan da bunları yapabiliyorum zaten. Yani paylaşmadan pek çok şeyin sahibi olmayı Rum tarafına hissettirdikleri için Rum tarafı da paylaşmaya yanaşmıyor” diyen Özersay, tüm meselenin paylaşım kavgası olduğunu savundu. Özersay, “eğer gerçekten bu bölgede bizim bu adayı bir biçimde yönetimi, zenginlikleri paylaşmamız gerçekten isteniyorsa ben burada sorumluluğun Kıbrıs Rumlarında olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

“TEMİZ SİYASETE İNANAN HÜMANİST BİRİYİM”
Cumhurbaşkanlığı adaylık süreciyle ilgili değerlendirmede de bulunan Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim için önemli olan insandır. Benim için önemli olan insanlar arası adil bir ilişki biçiminin kurulmasıdır. Devletinde toplumun farklı kesimlerine fırsat eşitliğini olması gerektiği gibi sağlamasıdır. Bunun için bugüne kadar söylediğim, yaptığım yüzlerce anlaşma var, duruşum net. Dış politika ile ilgili olarak baktığınız da ben Kıbrıslı Türklerin bu Ada’da bir varoluş mücadelesi sürdürdüğünü düşünürüm. Kendi kendini idare etmek için kendisi dışındaki tüm aktörlerle iyi bir ilişki kurmak durumundadır. Biz kendi kendimizi yönetmenin bir yolunu bulmalıyız, kendi irademize sahip çıkacak bir duruş sergilemeliyiz. İnsanın yanında olmak önemlidir. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanan kendi irademize inanan temiz siyasete inanan hümanist bir duruştur.”

“HAYATIM BOYUNCA KİMSENİN ADAMI OLMAM”
“Türkiye’nin desteklediği bir aday mısınız?” sorusuna da Özersay’ın yanıtı şu oldu: “Kudret Özersay kimsenin adamı değildir. 1974’te şehit düşen Hüseyin Usta’nın ve Terzi Sadiha Hanım’ın oğludur. Kimseni adamı değildir. Hayatım boyunca da kimsenin adamı olacak değilim.” 
(STAR KIBRIS)


Editör: TE Bilisim