Ülkenin en büyük partisi olan UBP’nin uzlaşı içerisinde kurultaya gideceğini ifade eden Genel Başkan adayı Ersan Saner, bu yarışı siyasi olgunlukla tamamlayacaklarını söyledi, tüzüğe bağlı ve sadık kalınarak hareket edilmesi halinde kurultayda hiçbir sıkıntı yaşanmayacağına dikkati çekti.

UBP’lilerin 31 Ekim’de yapacakları tercih ile yeni başkana bir fırsat verileceğine inancı olduğunu belirten Saner, bu yarışın demokratik bir şekilde sürdürüleceğini söyledi. Saner, halkın takdiri ile iki dönemden beridir parlamentoda olduğunu ve beş yıla yakın bir süre de bakanlık görevi yürüttüğünü dile getirerek, UBP’nin ilkeli bir siyaset ve yeni bir vizyonla yeniden var olması gerektiğini sözlerine ekledi. Toplumsal olaylara duyarsız kalınamayacağını da ifade eden Saner, ‘’31 Ekim’de gerçekleşecek olağan genel kurultayda ülkemize daha iyi hizmet vermek ve ekonomik refahı sağlamak üzere aday olduğunu’ ’ifade etti.

Kurultay sürecinde yaşanan üye sorunlarına da değinen Saner, tüzüğün hazırlanma sürecini değerlendirdi.
Saner, tüzük komitesinde sorumlu olarak çalışan kişilerden biri olduğunu hatırlatarak, tüzüğe en fazla hâkim olan kişi olduğunu söyledi. Saner sözlerine şöyle devam etti. ‘’ Tüzüğü beş ilçeyi ilçe ilçe dört arkadaşımla dolaşarak, tek tek aktaran ve tüzüğe en fazla hâkim olan kişilerden birisiyim. Tüzüğümüz eski delege sisteminden üye sistemine geçişi emretmektedir. Yapabileceğimiz üye sayısı ülkedeki toplam seçmen sayısının yüzde yirmisi kadar üyenin UBP’ye üye kabul edilebileceğini emrediyor. Şuan itibarı ile yüzde yirmi sayısı ile KKTC’nde 34 bin UBP’li üyeden bahsediyorsunuz demektir. Seçime ve kurultaya birden bu sayı ile gitmemiz çok kolay bir olay değil. Bir anda sıfırdan otuz dört bine çıkılacaktı. Sayın başkan ile bu konuları çok konuşup görüştüm. Tüzüğün kabulünden sonraki ilk kurultayda birden on binlerce üyenin oy kullanmasında sorun ve yanlış bir takım hareketlerin yaşanabileceğini dile getiren Sn Genel Başkandır. Bunun kısıtlanmasını ve bu kurultaya sınırlı bir üye ile gidilmesini öneren de Sayın Genel Başkandır.

Tüzüğe koyduğumuz yürürlüğe giriş maddesi ile gerekli tedbirleri aldık. Bu çerçevede 15 Ağustos’a kadar sınırlı üye kabulü yapalım ve eski ilçe delegelerini, eski kurultay delegelerimizle, mevcut örgüt başkanlarımızla, mevcut kadın kolları başkanlarımız, mevcut gençlik kolları başkanlarımız ile seçime gidilmesini ön gördük. Daha sonra Parti Meclisi’nde bu sayı yüzde ona çıkılsın dendi ve tam o andan sonra sorun başlamış oldu.’’
Şu anda kayıtları geçici üye listelerinde bulunmayan tüm eski görev almış ilçe ve kurultay delegelerinin oy kullanmasının şart olduğunun altını çizen Saner, hiçbir kimsenin eski kayıt olmuş UBP’lileri bu listelerden çıkarmaya hakkı yoktur dedi. Bu UBP’lilerin bir önceki kurultayda oy kullandığını ve üye sistemine geçildikten sonraki bu ilk kurultayda da oy kullanmalarının en doğal haklarının olacağını belirtti. Bu kurultaya giderken,hassas olan bu konudan dolayı defalarca tüm MYK’yı göreve çağırmalarının nedenini de buna bağladı.

Tüzüğün her noktada bir prororatayı gerektirdiğini ifade eden Saner, tüzüğün üye kabulünü bölge, örgüt ve sandık bazında nasıl olacağını da çok net emrettiğine dikkati çekti.
Mağusa’nın üye yapısının incelendiğinde prororataya uyulmadığına dikkati çeken UBP Genel Başkan Adayı Saner, parti içinde iletişim olmadığından yakındı. Hüseyin Özgürgün’ün hiçbir şekilde iletişim kurmadığını ifade eden Saner, partiye sahip çıkılması gerektiğine ve UBP’nin içinde bulunduğu bu durumdan büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.
Bakan olamadığınız için mi Başkan Adayı oldunuz sorusunu da yanıtlayan Saner, bu tip soruların kasıtlı olarak çıkarıldığını ve kendisini çok üzdüğünü ifade etti. Koalisyon hükümetinin kurulma aşamasında parti meclisinde CTP ile koalisyon hükümeti görüşmelerinin başlaması için onay verdiğini, fakat CTP ile koalisyon kurulması noktasında kendisinin Başkanın bilgisinde yurt dışında olduğunu hatırlattı. O süreçte adada olmadığını koalisyon hükümetinin açıklanmasından 42 saat önce adaya geldiğini ifade eden Saner, Hüseyin Özgürgün ile birlikte bulunduğu herhangi bir ortamda bu sorunun ikisine birlikte sorulması halinde yapılacak açıklamanın en doğru açıklama olacağını ifade etti. Kendisinin UBP kadrolarından aldığı görgü ve disiplin kuralları gereği bu konuda tek taraflı bir açıklama yapmayı öngörmediğini ifade eden Saner, aksi taktirde yapılacak tek yanlı açıklamanın gerçekte kimseye değil tüm UBP ye zarar vereceğini söyledi.

Aday olması sebeplerini açıklayan Saner, kitlesel bir desteğe duyduğu inancı dile getirerek, kazanacağından emin olduğunun altını çizdi.
Saner şu sözlerle konuşmasına devam etti; ‘’Bugün parlamentoya baktığımız zaman üye sayısı konusunda Lefkoşa ve Mağusa’nın ağırlık olarak ciddi bir fark attığı ortadadır. Siyasete girip, doğru işlere ve doğru projelere el attığınız zaman sizin de arkadaşlarınız ve dostlarınız sizi cesaretlendirmeye başlar. Bakanlık dönemimde adanın kuzeyinden güneyine doğusundan batısına hizmet götürmediğim nokta kalmadı. Hizmet ederken oluşturduğum çevre beni aday olma yönünde fazlası ile cesaretlendirdi. UBP uzun bir süredir Genel Başkanlık konusunda kendi içinde bir sorgulama ve kaygı süreci yaşamaktadır. Adaylığımın süresi çok farklı noktalara taşındı. Bazı süreçler insanı farklı yerlere taşır. Aday olan isimlerin tümü daha önce birlikte çalıştığım bakanlar kurulu üyeleridir.
Hepimiz bu halka belli bir dönem hizmet ettik. İki yıl önce Genel Sekreterliği de adaydım. En üst göreve talip olmak için genel sekreterliğe aday olmuştum. Bir geçiş döneminden sonra tekrar bu partinin en üst görevine aday olmak için yola çıkmıştım. Yani bu süreç 3-5 aylık bir düşüncenin ürünü değildir. Ama siz kendinizi buna hazır hissediyorsanız bu yarışa gireceksiniz. Bu geçişlerde günün koşullarını değil geleceğin koşullarını okuyabilen bir kişi olarak bu işe baş koydum. Bu yarışta önemli olan ilkelerinizdir,vizyonunuzdur.
Örnek gösterilen, sözünün eri ve güven duyulan bir genel başkan olmak için aday oldum, İlkeli siyaset gerçek değişim için aday oldum.


 
Editör: TE Bilisim