Halkın Partisi Genel Sekreteri Tolga Atakan, mevcut hükümetin rant, yolsuzluk ve usulsüzlükle anılacağını belirterek, “Torpil zinciri oluşturanlar da ilk önce halka sonra mahkemeye hesap verecek” dedi. Atakan, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair konulara değinerek açıklamalarda bulundu. Ülkedeki sorunların katlanarak büyüdüğüne dikkat çeken Tolga Atakan, hal böyleyken ülkeyi yönettiği iddiası taşıyanların bu sorunlara sadece seyirci kalıyor olmaları bu halka yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir de çok iş becermiş, yorulmuşlar gibi Cumhuriyet Meclisi’nin kısa bir süre sonra tatile girecek olması da başka bir ironidir. Tepkisini, “Sorunlarımız aynen devam ederken, Meclis’in tatile girecek olması ironiktir” sözleriyle ortaya koyan Atakan, gerek hükümetin gerekse de Meclis’in bu haliyle sorunlara çare bulmaktan uzak olduğunu belirtti.

“RANT, YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜK HÜKÜMETİ”

‘UBP-DP yamalı bohça’ hükümetinin rant kavgalarıyla, yolsuzlukla ve usulsüzlüklerle anılacağına vurgu yapan Halkın Partisi Genel Sekreteri Tolga Atakan, “Son günlerde Ercan Havaalanı ile ilgili tartışmalara bir bakın. Ercan’la ilgili kararı alan Bakanlar Kurulu’nun iki üyesi sonradan alınan bir karar üzerinden kavgaya tutuşuyor. Herhalde bu dünyada bir ilktir” dedi. Atakan şöyle devam etti; ayni kabinenin içinde yer alan ve dahası çok değil 1 hafta önce bu kararın altına imza atan iki bakan şimdi ilk defa bu kararı görüyormuş gibi kavgaya tutuşuyor. Karşı çıkan bakana bakıyoruz eleştirdiği bu alanın temel atma törenine katılmış, kurdelesini kesmiş, bu yatırımın ne kadar önemli olduğunu dile getirmiş geçmişte. Dahası bugün konu ile ilgili bakanın ismi alanen rüşvet, yolsuzluk ile anılır oldu. Çok ciddi ithamlar ortada dolaşmaya başladı ve dahasının geleceği de söyleniyor. Tüm bu acı tablo her gün yeni bir çirkinliğin eklenmesi ile sürerken ülkenin Başbakanından ve Başbakan Yardımcısından çıt çıkmaması, tek satır açıklama gelmemesi ayrı bir ciddiyetsizlik. Resmen bir ortaoyunu izliyoruz halk olarak. Ne var ki yolun sonuna geldiklerini kendileri de biliyor. Pervasızca sürdürülen tüm bu peşkeş, talan, aile bireylerine ve yandaşlara yapılan kıyaklar ve daha bir çok adım yönetenlerin bir kere daha seçilemeyeceklerini çok iyi bildiklerinin göstergesi. Aile bireylerine dağıtılan mevki, makam ve avantalar, havada uçuşan arazi tahsisleri, kuyu izinleri, T izinleri, emekliliğine kısa bir süre kala daha fazla ikramiye alsın diye müdürlük, müsteşarlık makamına atanan partidaşlar hepsinin yolun sonuna geldiklerini gösteriyor. Adeta giderayak “son bir da bunu götüreyim” telaşı içindeler. Halkımız artık tüm bu usulsüzlükleri yakinen takip ediyor, her turlu hukuksuzluğu görüyor ve hepsinin hesabını soracak bu kararlılığı net bir şekilde görebiliyoruz.

“KIRSAL KESIM ARAZILERI DEVLET ADINA DEGIL PARTI ADINA DAGITILIYOR"

İktidar partisinin örgüt başkanlarının aralıksız bir şekilde kırsal kesim arsası dağıttığını görüyoruz. Devlet adına dağıtılması gereken araziler adeta partinin bir icraatıymış gibi örgüt başkanları, ilçe başkanları katılımı ile rozete göre dağıtılıyor. Kısacası halkın hükümet nezdindeki değeri rozetinin rengine göre belirleniyor. Dahası bunun gençlerin geleceği için, bu topraklara kök salması için yapıldığı söyleniyor. Bu ülkenin gençlerinin ihtiyacı dağ başlarında, yolu, elektriği, suyu, alt yapısı olmayan tarlaların dağıtılması değildir. Bu ülkenin gençlerinin, yeni evleneceklerin, dar gelirlilerin ihtiyacı geçmişte ülkemizde uygulanan "Soysal Konut" projelerinin yeniden hayata geçirilmesidir. Halkın Partisi olarak bu çerçevede kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. TOKI benzeri bir model ile bu uygulamayı ülkemizde hayata geçirebilmek mümkündür. Bu sayede alt yapısı olmayan tarlalara elektrik getirmek için, su getirmek için dünya parası harcama yapması beklenen gençlerimiz çok daha azını ödemek suretiyle kira öder gibi konut sahibi olabileceklerdir. Bu sayede insanımızın barınma sorunu önemli ölçüde çözülmüş olacaktır.

“ONCE HALK SANDIKTA, SONRASINDA HP IKTIDARINDA MAHKEMELER HESAP SORACAK"

Görmedim, duymadım, bilmiyorum üçlemesini bu kadar sık gündeme getiren Bakanların ülkeyi yönettiğine mi inanalım? Yoksa adaletten söz etmelerine mi inanalım? Halkın Partisi olarak bu düzeni tarihe gömeceklerinin altını çizen Atakan, “Torpil zinciri oluşturanlardan ilk önce halk sandıkta hesap soracak. Sonrasında hepsi mahkemeye hesap verecek” dedi. Ombudsman Emine Dizdarlı’nın yolsuzlukları yüksek seslen dillendirirken kafasını topraktan çıkarmayanları bu halkın unutmayacağını söyleyen Atakan, sözlerine şöyle devam etti: Halkın Partisi iktidarında bugünlerde alınan tüm usulsüz, hukuksuz işlemler geçersiz sayılacaktır. Bu usulsüzlüklere, hukuksuzluklara göz yumanlar bunun bedelini ödeyecek. Bununla ilgili yasalarımız açıktır, bugüne kadar buna benzer adımların atılmaması siyasilerin bu erki gösterememesi, kendi açıklarının da ortaya çıkacak olmasının korkusu ile bir adim ileriye gidememeleridir. Halkın Partisi bu iradeyi ortaya koyabilecek yegane siyasi partidir ve bunu yapma gailesi ve vizyonuna sahiptir. Atakan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı da bir gazeteye verdiği demeçte sarf ettiği sözler nedeniyle eleştirdi. "Sayın Talat’ın bir gazetedeki son açıklamasına bir bakın. Ne diyor? Hükümeti yaptıklarına kılıf bulamadığı için başarısız buluyormuş. Yani hükumet kılıf bulsa başarılı sayılacak. İşte bu sıklıkla dile getirdiğimiz "eski siyaset" anlayışına en güzel örnektir. Partilerin yenilendikleri iddiaları ile halkın karşısına çıkıyor olmalarına rağmen aslında zihniyetlerin aynı kaldığını bu gibi örneklerle görebiliyoruz. Atakan ayrıca geçmişte hükümette yer alıp hiç bir şey yapmayanların bugün Halkın Partisi ile ayni konulardan şikayetçi olmasını samimi bulmadığını belirtti. Atakan sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün mecliste geçmişte bakanlık yapan 32 kişi var. Bu isimler yıllar boyu farklı partilerde bakanlık hatta başbakanlık yaptılar. Simdi bir bakıyoruz ki bu isimler sorunları dile getiriyor, şikayet ediyorlar. Uzun yıllardır hükümet edenlerin bugün yaptıkları serzenişleri bizler de halkımız da samimi bulmuyor.

“VERGİ ORANLARINI DÜŞÜRECEĞİZ”

Halkın Partisi iktidarında ülkede genel anlamda bir çok alanda düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılacağını dile getiren Atakan özellikle vurguladı; "Halkın Partisi iktidarında mevcut vergi dilimleri güncellenerek çeşitlendirilecek ve vergi oranları düşürülecektir. Ancak bu şekilde ülkenin vergi gelirleri arttırılabilir. Geçmişte yapıldığı gibi vergileri attırmak ile dahası denetleme yapmayarak hatta yandaşa, partidaşa af çıkararak gelirleri arttırmak mümkün değildir. Ekonomik anlamda güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen ülkelerde özel sektörün ne derece güçlü ve üretken olduğu bilinen bir gerçektir. Bizim ülkemizde de bu yönde adımların atılması elzemdir. Halkın Partisi olarak bu konu önceliklerimiz arasındadır. Denetleme kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaşması ile haksız rekabetin önüne geçildiği, "edevlet" uygulamasının gerçek anlamda hayata geçirilmesi ile anlamsız bürokratik işlemlerin azaltıldığı, devletin asli görevi olan regülasyon görevini eksiksiz yerine getirdiği ve üretilen ürünlere pazar bulma, sertfikalandırma işlemlerini bir tamam hayata geçirilmesiyle ülkemizde özel sektörün güçlü ve üretken bir yapıya bürünmesi sağlanabilecektir.

"GÜÇ HALKTADIR"

Atakan son olarak yaşanan ve içinden çıkılamayacak gibi görünen tüm bu sorunların kendilerini korkutmadığını, tüm bunların istek ve irade ortaya koymak suretiyle çözülebileceğini söyledi. Atakan: "bu sorunların üstesinden gelebilecek güç bu halkta fazlası ile vardır. Biz halkımıza güveniyoruz, halk olarak bu gücümüzün farkında olalım ve asla umutsuzluğa kapılmayalım. Talancılar için, halkını düşünmeyenler için yolun sonu gelmiştir. Biz istersek bu düzen değişir. Yeter ki isteyelim ve kudreti gösterebilecek olanları ülke yönetimine taşıyalım.".

Editör: TE Bilisim