Dışişleri Bakanı Özdil Nami, müzakere sürecinin tıkandığını ancak bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Mevcut tıkanıklığın ana nedeninin Rum tarafının geçmişte sağlanan yakınlaşmalara saygı duymaması olduğunu dile getiren Nami, ancak geçmiş müzakere dönemlerinde de çeşitli tıkanıklıklar yaşandığını ve Türk müzakere heyetinin bunların aşılması için gereken siyaseti ortaya koyduğunu belirtti.

Nami “Biz bunun tekrar yapılabileceğine ve Türk tarafının çok daha aktif bir politikayla Rum tarafından kaynaklanan bu sıkıntının üstesinden gelebileceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Nami, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN) ve Kamu Çalışanları Sendikası (KAMU-SEN) temsilcileriyle Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakere süreci hakkında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

Dışişleri Bakanlığı’nda yer alan toplantı saat 11.00’de başladı.

Toplantının başında Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile sendika başkan ve temsilcileri basına açıklamada bulundu; ardından da toplantı basına kapalı devam etti.

“TIKANIKLIĞIN MUTLAKA AŞILMASI LAZIM”

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, müzakere sürecinde yaşanan tıkanıklığın kader kabul edilmesi gibi bir gündemin olamayacağını kaydederek, bunun mutlaka aşılması ve sürecin kapsamlı çözümle sonuçlandırılması gerektiğini belirtti.

Nami, iş birliği içerisinde bunun formülünü üretme gibi bir sorumlulukları olduğunu da belirtti.

Nami, 11 Şubat’ta başlayan kapsamlı çözüm müzakerelerine dün yapılan liderler görüşmesi ile Eylül ayına dek ara verildiğini de kaydetti.

“YAPTIĞIMIZ İKAZLAR DİKKATE ALINMAMIŞTIR”

Altı aydır sürdürülmekte olan görüşmelerde, halkın tüm beklentilerine karşın somut bir sonuç elde edilmediğinin görüldüğünü dile getiren Nami, bu durumun kendilerinde büyük bir üzüntü yarattığını kaydetti ve “Maalesef yaptığımız ikazların dikkate alınmaması nedeniyle şaşırtıcı olmamıştır” diye konuştu.

Gelinen aşamada, geçmiş yakınlaşmalar, ileriki aşamada takip edilecek metodoloji veya herhangi bir Güven Yaratıcı Önlem konusunda tarafların anlaşamadığının görüldüğünü ifade eden Nami, bu durumun müzakere masasında önemli bir sıkıntı bulunduğunun en net ifadesi olduğunu vurguladı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN HÜKÜMETLE İSTİŞARE İÇİNDE OLMASI GEREKİR”

Nami, şöyle konuştu:

“Hükümetimiz ve Dışişleri Bakanlığı olarak müzakere masasındaki sorunun giderilmesi ve sonuç alacak şekilde müzakerelerin kurgulanması için her türlü katkıyı koymaya hazır olduğumuzu tekrar etmek istiyoruz. Bu yönde yaptığımız iş birliği ve istişare çağrılarına olumlu yanıt alma beklentilerimiz devam etmektedir.

Bugüne kadar izlenen yöntemin sonuç vermediği aşikârdır ve bu durum kapsamlı çözüm beklentisini her fırsatta ortaya koyan Kıbrıs Türk halkı için kabul edilemezdir.

Bugün itibarıyla müzakerelerde yaşanmakta olan sıkıntının temelinde Rum tarafının geçmiş yakınlaşmaları kabul etmemesinin olduğu bilinmektedir.”

“KIBRIS TÜRK TARAFI TIKANIKLIKLARI AŞMAK İÇİN DAHA AKTİF BİR POLİTİKA İZLEMELİDİR”

Bu ve benzer tıkanıklıkların halkın hak ve çıkarlarına uygun şekilde aşılması için Türk tarafının daha aktif bir politika takip etmesi gerektiğini vurgulayan Nami, Cumhurbaşkanlığı’nın hükümetle istişarelerini artırmasının bu çalışmalara olumlu katkısı olacağını söyledi.

“Toprak, garantiler ve tüm diğer konularda masaya getirilecek önerilerin hükümetle önceden paylaşılması ve istişare edilmesi teamüller gereği olduğu kadar, aynı zamanda yapılacak önerilerin meşruiyeti için de elzemdir” diyen Dışişleri Bakanı Nami, bu değerlendirmelerini bugün daha detaylı şekilde sendikalarla paylaşacağını belirtti.

ELCİL

Daha sonra konuşan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Bakan Nami’nin kendilerini bilgilendirmesini çok olumlu bulduklarını söyledi.

Kıbrıs çözüm müzakerelerinin Kıbrıs toplumunun geleceğiyle alakalı bir süreç olduğunu kaydeden Elcil, görüşmeci heyetle Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun kendilerini müzakerelerle ilgili olarak bilgilendirmediğini savundu ve eleştirilerde bulundu.

Kıbrıs müzakere sürecinin iyiye gitmediği konusundaki görüşlere katıldıklarını dile getiren Elcil, “Süreç bizi ileriye doğru taşıyan değil, geriye götüren bir süreç haline geldi” diye konuştu.

Masada görüşmek için görüşmenin bir anlam ifade etmediğini, sonuç almanın önemli olduğunu belirten Elcil, 1968’den bu yana devam eden görüşme sürecinde önemli kazanımlar olduğunu, belli parametrelerin artık BM ve dünya tarafından kabul edildiğini, bunların üzerinde bir çözümün oluşmamasının mümkün olmadığını ama bunun için de irade ve istek olması gerektiğini vurguladı.

Elcil, “Belli ki görüşmecimizin böyle bir iradesi ve isteği yoktur, sırf görüşme için görüşme yapıyor. Görüşme sürecinin ileriye götürülmesi ve sonuca ulaştırılması konusunda hiçbir katkısı yoksa Eroğlu’nun o masada oturmasına gerek yok. Artık toplumu temsil etmiyor” diye konuştu.

BİRER

Türk Sen Genel Sekreteri Erkan Birer, sivil toplum örgütlerinin daha önceki yıllarda Kıbrıs konusuyla ilgili ciddi uğraşlar verdiğini, sürecin doğru ve hızlı ilerleyebilmesi için ellerinden gelen katkıyı yapmaya çalıştıklarını ve şimdi de bir takım çalışmaları olduğunu belirtti.

Birer, çözüm sürecine ‘dur’ demek isteyenlerin önüne çıkıp tarihe altın harflerle yazılabilecek eylemler yapabilecekleri günleri sabırsızlıkla beklediklerini de dile getirdi.

KAPTAN

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan, bilgilendirme için Nami’ye teşekkür etti ve olması gerekenin bu olduğunu kaydetti

Kendileri adına seçilmiş ve müzakere masasında oturan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun aynı demokratik yaklaşımı göstermediğini savunan Kaptan, “Kendisi gibi ayrılıkçı politikayı, bölünmüş adayı savunan ve sudan sebeplerle her zaman ayak sürüyen bir zihniyetle hareket etmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Kıbrıs Türk halkının referandumda ortaya koyduğu “evet”i dikkate almadığını ileri süren Kaptan, önceden anlaşılan noktaların dahi bugün reddedilmeye çalışılıyor olduğunu savundu ve bunun endişe verici olduğunu kaydetti.

Kaptan, “Cumhurbaşkanı’nın, Kıbrıs Türk toplumunu seviyorsa bulunduğu makamı terk etmesi ve Kıbrıs Türk toplumunun geleceğinin çözüm ve barışta olduğunu idrak etmiş bilinçli ve kararlı insanların o masaya oturması gerektiğini” iddia etti.

GÖKÇEBEL

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, bundan sonraki davetinde Nami’nin artık yol haritalarının ne olduğunu kendilerine söylemesini bekleyeceklerini kaydetti ve artık sürecin anlatılmasını çok doğru görmediklerini, basında izlediklerinin dışında bir şey göremediklerini belirtti.

Yine bir sürecin heba edilmek üzere olduğunu düşündüklerini dile getiren Gökçebel, Dışişleri Bakanlığı’nın hükümetin iradesinin ne olduğunu toplumla paylaşması gerektiğini ifade etti.

Görüntünün iki liderin de toplumlarıyla “dalga geçtiği, sürece katkı yapmadıkları” şeklinde olduğunu öne süren Gökçebel, “Kızdıydı, yemek yediydi, gezdiydi dışında toplumlara verilecek o kadar mesaj var ama bunları yapmıyorlar. Güven artırıcı önlemlerden bahsediyorlar, toplumların birbirine güveni vardır, ırkçı şoven çok az bir kesimin ortaya koyduğu politikalar toplumları temsil etmiyor” diye konuştu.

Gökçebel Kıbrıs Türk toplumunun da, Rum toplumunun da istencinin çözüm ve barışan yana olduğunu ancak liderlerin toplumlarını ülkeye barış gelecek şekilde temsil etmediklerini, başkalarının çıkarlarını savunduklarını iddia etti.

Görüşme süreçlerinin bittiğini, görüşme sürecindeki parametrelerin artık çözüme yeterli olduğunu kaydeden Elçil, “Bu parametrelerin gerisine de düşmeyi sağlayacak liderlerle görüşmeleri sürdürmek doğru değildir. İki liderin görüntüsü de çözümü zorlamaktan çok toplumlarıyla, halklarıyla dalga geçme yönündedir” iddiasında bulundu.

KTOEÖS Başkanı Gökçebel istenirse ve siyasi irade ortaya konulursa sonuç alınabileceğini de kaydetti ve halkıyla beraber hareket eden, halkın görüşlerini temsil ettiğini bilen bir liderin müzakere masasında oturması olduğunu da belirtti.

ATAN

Kamu-Sen Genel Sekreteri Metin Atan ise Bakan Nami ile son görüşmelerinden bu yana müzakerelerle ilgili umutlu olduklarını ancak son görüntünün farklı bir yöne saptığını kaydetti.

Atan, artık somut bir şeyler istediklerini de ifade etti.

“ANASTASİADES’İN DÜN MASAYI TERK ETTİĞİ İDDİASI…”

Konuşmaların ardından Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bir gazetecinin “dünkü liderler görüşmesinde tartışma çıktığı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades’in masayı terk ettiği” yönündeki iddialara ilgili sorusuna yanıt verdi.

Nami, görüşmeden sonra Dışişleri Bakanlığı’ndan bir heyetin bilgi almak üzere Cumhurbaşkanlığı’na gittiğini ve kendilerine masayı terk etme gibi bir olayın yaşanmadığı şeklinde bilgi verildiğini söyledi.

Toplantının sonrasında Anastasiades’in AB’den gelen troykayla bir toplantısı olduğunu ve artık ayrılması gerektiğini söyleyerek izin istediğini, daha sonra da ayrıldığını belirten Nami, bu noktada zaten bütün görüşmelerin tamamlanmış olduğunu da belirtti.

“TASVİP ETMİYORUM”

Nami, basında bugün yer aldığı gibi masayı terk etme olayının yaşanmadığını, konuların özüyle ilgili bilgi paylaşmak yerine magazinsel nitelikli bu tür detayların basına yansıtılmasını hiç doğru bulmadığını ve bunu tasvip etmediğini de kaydetti.
Editör: TE Bilisim