Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların gazetelerde kullanılma biçimine yönelik şikâyetleri gündemine alan Medya Etik Kurulu, sosyal medya ağlarının dünyada olduğu gibi KKTC’de de önemli bir iletişim mecrası haline geldiğini, pek çok insanın bu ağları aktif biçimde kullanarak yeni arkadaş çevreleri edindiğini ve kendisini ifade edebileceği bir ortama kavuştuğunu vurguladı.

Medya Etik Kurulu yaptığı yazılı açıklamada sosyal medyanın yükselişine koşut olarak, gazetelerin bu ağlara yönelik ilgisinin de hızla arttığını, bu durumun, sosyal medyadaki paylaşımların gazeteciler tarafından ne şekilde kullanılabileceğine ilişkin etik tartışmalara yol açtığını kaydetti.

Kurulun tavsiye nitelikli kararında, medya kuruluşlarına, sosyal medyadaki paylaşımların kullanımına ilişkin yol gösterici nitelikte şu tavsiyelere yer verildi:

“Gazeteci için aslolan, ‘haber’ değeri taşıyan bilgiler derlemektir. Her haberin ‘kamusal’ niteliğe haiz olması gerektiği düşünüldüğünde, sosyal medyadan türetilecek haberlerde de ‘kamu yararı’ ilkesi akıldan çıkarılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, sosyal medyada paylaşılan her bilgi ya da görüntü ‘kamusal’ niteliğe sahip değildir.

Sosyal medyadaki her paylaşımın gazetecilerin kullanımına açık hale geldiğini söylemek mümkün değildir. Her şeyden önce paylaşımcının niyeti, önemli bir sınırlandırma getirmektedir. Bir kimsenin, kendi belirlediği sınırlar içinde paylaşmayı uygun gördüğü, kişisel veri niteliği taşıyan bir fotoğrafı o kişiden izin almaksızın kitlesel medyaya taşımak doğru değildir.

Her sosyal medya ağının kendine has bir doğası vardır. Buralardaki etkileşimler de haliyle doğasına uygun biçimde gerçekleşmektedir.

Kişiselliğin ve duygusallığın öne çıktığı mecralarda paylaşılan iletilerin, bağlamından kopartılarak haber medyasına taşınması sıkıntılara yol açmaktadır. Bu bakımdan, sosyal medyadaki paylaşımları haberde kullanırken titizlik gösterilmesi ve paylaşımın bağlamına uygun hareket edilmesi gerekir.”

“HABERLERDE TECAVÜZÜ MASUMLAŞTIRACAK DİL KULLANILMAMALI”

12 Haziran 2014 tarihinden itibaren gazetelerde geniş biçimde haberleştirilen, 14 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edilmesi iddiasıyla ilgili haberleri değerlendiren Medya Etik Kurulu, haberlerinde sorun tespit edilen gazeteleri uyarma kararı aldı.

Kurul kararında, söz konusu olayda bazı gazetelerin hem zanlıları, hem de tecavüz mağduru konumundaki çocuğu mağdur edecek şekilde haberler yaptığı, ayrıca, bazı gazetelerin tecavüzü masumlaştıracak bir dil kullandıkları ifade edildi.

Medya Etik Kurulu, olayı ilk başta “toplu tecavüz” başlığıyla haberleştiren ve zanlıların açık isimlerini yayımlayan Haberal Kıbrıslı gazetesini; yeni Ceza Yasası’na göre “cinsel tecavüz” isnadı kapsamına giren olayı “cinsel ilişki” şeklinde veren, ayrıca, çocuğa ilişkin verdiği bilgilerle tecavüz isnadını masumlaştırarak mağdur konumundaki çocuğa suç yükleyen Diyalog gazetesini; zanlı yakınlarının iddialarını sayfalarına taşıyarak tecavüz suçunu masumlaştıran Halkın Sesi gazetesini; “suç aynı yasa farklı” şeklinde yanıltıcı bir başlık kullanan Star Kıbrıs gazetesini uyarma kararı aldığını duyurdu.

Kurul, söz konusu olayda gazetenin iddia ettiği gibi iki aynı suç olmadığını; zanlıların bir kısmının eski yasa kapsamında, bir kısmının da yeni yasa kapsamında tanımlanan farklı suç isnatlarına tabi olduklarını ifade etti.

Medya Etik Kurulu, gazetecilerin bu türden sansasyonel olaylarda gazetecilik meslek etiğine uygun bir dil kullanmaları çağrısında bulundu.

“KADIN CİNAYETLERİNİ ‘AŞK CİNAYETİ’ ŞEKLİNDE VERMEK DOĞRU DEĞİL”

Medya Etik Kurulu, 27 Haziran 2014 tarihli gazetelerde geniş biçimde yer verilen bir cinayet haberini re’sen değerlendirmeye aldı.

Gazetelerde olayla ilgili haberleri inceleyen Kurul, “öldürülen evli ve çocuklu kadınla, önce kadını sonra kendini vurduğu iddia edilen erkek arasında ‘gönül ilişkisi’ olduğu şeklindeki dedikoduyu sayfalarına taşıyan Diyalog gazetesini; olayı ‘aşk cinayeti iddiası’yla aktaran Halkın Sesi gazetesini; habere ‘saplantılı aşk, sonunu hazırladı’ başlığını atan Star Kıbrıs gazetesini; haberi ‘Aşk cinayeti mi?’ başlığıyla veren Volkan gazetesini uyarma kararı aldığını” da açıkladı.

Kurul kararında, aşk cinayeti şeklindeki haberleştirmenin, kadın cinayetlerini meşrulaştıran bir işleve sahip olduğu hatırlatması yapıldı.

Kurul ayrıca, cinayet ve intihar gibi olaylara ilişkin haberlerde mozayiklenmemiş ve bariz biçimde belirgin olan ceset görüntüleri kullanmanın doğru olmadığı, bu tür görüntülerin maktûl yakınlarında travmalara yol açabileceği vurgulandı.
Editör: TE Bilisim