Konu hakkında ilk sözü alan UBP Milletvekili Ersin Tatar, belediyelerin sorununun çok büyük olduğunu ifade ederek, kamu kaynakları bakımından çok büyük rakamlardan bahsedildiğine işaret etti. 
Katkı paylarının yüzde 5-6’lardan arttırılarak, borçların ödenmesi koşuluyla yüzde dokuzlara çıktığını anımsatan Tatar, yapılacak değişiklikle, burada reform diye bir şey olmadığını, konunun sadece erteleme olduğunu söyledi. 
Gerçekten reform yapılacaksa bunun için siyasi baskının yapılması gerektiğine dikkat çeken Tatar, muafiyet verilmesi konusunda bir açıklama istedi. 
Esas meselenin paraların ödenmesi olduğuna işaret eden Tatar, kimsenin kimsenin alacağını bağışlama hakkı olmadığını, ancak taksitlendirebileceğini söyledi. 
İki sene sonra bu taksitlerin ödenebileceğine ilişkin inancın olup olmadığını soran Tatar, 300 milyon TL’ye yakın borcun 1 Ocak 2020 itibariyle ödenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.


ARIKLI

YDP Milletvekili Erhan Arıklı, belediyelerin ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu, bazı belediyelerin batma noktasında olduğunu, devletin şefkatli elini bekleyen belediyeler ve yıllardır hayata geçmeyen bir belediyeler reformu olduğunu kaydetti. 
Geçmiş iktidarlar tarafından programlara konulmasına rağmen belediyeler reformunun popülist yaklaşımlar sonucu geçirilemediğine işaret eden Arıklı, geçmiş hükümetlerin yanlış kararları ve hesapsız uygulamaların sonuçlarının tartışılmadığını, hep belediye başkanlarının suçlandığını savundu. 
Arıklı, suçu sadece belediye başkanlarına atarak, meclisin ve siyasi partilerin kendilerini aklamasının haksızlık olduğuna işaret ederek, çıkarılan emirnameler nedeniyle bazı belediyelerin topladıkları emlak vergisinin azaldığını, nüfusun azalması sonucu da bunun gelir kaybına neden olduğunu anlattı. 
Arıklı, bu durumun başta Yenierenköy Belediyesi olmak üzere, kırsal kesimlerde bulunan bazı belediyeleri zora soktuğunu kaydetti. 
Arıklı, belediyelerin sınırları çizilirken devletin gerekli altyapıyı sağlaması gerektiğine dikkat çekerek, yasadaki değişiklikle, belediyelerin borçlarını ödeyip ödeyemeyeceğinin belli olmadığını, uygulamanın sadece yaraları öteleyeceğini söyledi.
Arıklı, bu değişiklik yapılana kadar Haziran’a kadar neden belediyelerin sayısının azaltılmadığını sorarak, Haziran’da 28 Belediye Başkanını seçtikten sonra sayının yarıya indirilemeyeceğine işaret etti. 
“Seçimden sonra reform yapamazsınız, sizin reform yapmaya niyetiniz yok. Niyetiniz olsa seçime gitmeden reform yapılır” diyen Arıklı, hükümetin reform yapmaya niyeti olsa, kendilerinin de buna her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Arıklı, belediyelerin desteğe ihtiyacı olduğunu, sorumluluk duygusu içinde yasaya “evet” diyeceklerini belirtti. 


ÇAVUŞOĞLU 

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, belediyelerin bugüne nasıl geldiği konusunda çizilen tablonun doğru olduğunu ifade ederek, belediyelerin bugün geldiği noktanın atılan yanlış adımlardan ve belediyelerde yönetim zafiyetlerinden kaynaklandığını kaydetti. 
Akşamdan sabaha çıkarılan emirnameleri eleştiren Çavuşoğlu, belediyelerin zor durumunun sebeplerinden olduğunu vurguladı. 
Kadük olan yasa konusunda, yapılan tüm çalışmalara rağmen bir yere varılamadığına dikkat çeken Çavuşoğlu, şimdiki görüşünün 14 belediyenin çok olduğu, en fazla 12 belediye olması gerektiği olduğunu dile getirdi.  
Yasa değişikliğinin, belediyelerin sorunlarının çözümünü getirmeyeceğini savunan Çavuşoğlu, karar oy birliği ile alınsa da soruna kalıcı bir çözüm olmayacağını söyledi. 
Kırsal belediyelerin tamamen bitme noktasına geldiğine işaret eden Çavuşoğlu, belediyeler reformu yapılmadan bu ülkeyi daha iyi bir noktaya götürmenin mümkün olmayacağını, sorunu çözmenin yolunun reformu yapmak ve devlet katkısının adaletli yapılması olduğunu belirtti. 
Çavuşoğlu, “bunu oy birliğiyle yapalım, ötelemeyi yapalım, ama nasıl bir reform düşüncesi içinde olduğunuzu da öğrenelim” dedi. 


AMCAOĞLU

UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, esas sorunu teşkil eden konunun atlandığını ifade ederek, belediyelerin mali yapısı ile ilgili devletin elinden geleni yaptığını anlattı. 
2017-2018 bütçeleri arasındaki yüzde 15 büyümeye rağmen, belediyelere aktarılan miktarın yüzde 25 olduğunu kaydeden Amcaoğlu, 28 belediyede yaşanan idari noksanlık ve pervasızlığa kimsenin ses çıkarmadığını söyledi. 
Devlet bütçesinden 190 milyonluk katkı alan belediyelerden  19’unun battığına işaret eden Amcaoğlu, belediyelerin tahakkuk esaslı bütçeye geçmelerini ve gerçek anlamdaki mali tablonun hayata geçmesi gerektiğini, belediyelerin denetlenebilir olmalarını bilmek istediklerini kaydetti. 


SANER

UBP Milletvekili Ersan Saner de, yasa tasarısından sonra ne gibi önlemler alınacağını sorarak, borçların 2 yıl daha ötelenerek, belediyelerin 2 yıl sonra bu mevcut yapı içinde borçları ödeyeceğine  inanan varsa burada söz almasını istedi. 
Belediyelerin Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı’na olan borcunun iki yılda belediyelere getireceği faizin 58 milyon TL olduğuna işaret eden Saner, bu borcun emekçiye olan borç olduğunu vurguladı. 
Bu emekçilerin parasının nasıl kurtarılacağını soran Saner, “ çıkacaksınız ve emekçilere bu paraların nasıl ve kaç yılda ödeneceğini söyleyeceksiniz, yok 2 yıl daha erteleyeceksiniz” şeklinde konuştu. 
Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığının kaybının da nasıl karşılanacağını soran Saner, yasa tasarısında bunların eksik kaldığını, bunlar için daha farklı formüllerin var olduğunu, bunların da hükümet tarafından gerçekleştirilebileceğini kaydetti. 
Saner, burada sadece palyatif bir çözüm önerisi gördüklerini dile getirdi.  


HAMZAOĞULLARI 

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları da, özellikle Yenierenköy Belediyesi konusuna değinmek istediğini belirterek, bir önceki dönem bakanlık yapanların 20 ay nerelerde olduklarını sordu. 
Belediyeler Yasası’nda anomaliler olduğuna dikkat çeken Hamzaoğulları, “Belediye başkanı istediğini yapar batar, sonra suçlu hükümet olur” dedi. 
Yenierenköy Belediyesi’nin ardında, Büyükkonuk Belediyesi’nin de batma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğuna işaret eden Hamzaoğulları, alınan önlemlere değinerek, 4 ay greve giden personelin belediye bütçesinden ödendiğini, bunun nasıl olduğunu sordu. 
Yenierenköy Belediyesi’ndeki sorunun para değil, işletmecilik sıkıntısı olduğunu savunan Hamzaoğulları, arzuladığının KKTC’de 6 ilçede birer belediye yaratılması olduğunu dile getirdi. 


ANGOLEMLİ 

Konu hakkında söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de, komiteye inip görev yapmayan milletvekillerini eleştirdi. 
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı’yı örnek gösteren Angolemli, belediyeyi ayağa kaldırabilmek amacıyla göreve geldikten sonra bir tek istihdam yapmadığını vurguladı. 
Belediyelerin muhtarlarla birlikte yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Angolemli, muhtarların yetkisizleştirilmesini eleştirdi. 
Angolemli, yeni yapılacak Yerel Yönetimler Yasası’nda muhtarlara önem verilmesi gerektiğini vurguladı ve Belediyeler Reformunda belediyelerin sayılarının azaltılmasının elzem olduğunu vurguladı.  
Angolemli’nin mecliste dokunulmazlıkların kaldırılması ve hesap sorulması konusunu gündeme getirmesinin ardından, milletvekilleri arasında sözlü tartışmalar yaşandı. 
Lefkoşa Ercan Havaalanı’nın neden, LTB elinden alınarak, başka belediyeye verildiğini soran Angolemli,  gelir kaynaklarının tüm belediyelerin yararlanacağı şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyledi. 
Liman kentlerindeki otellerden hangi belediyelerin nemalandığını, diğer belediyelerin ise nasıl battığının araştırılması gerektiğini ifade eden Angolemli, ayakta durabilen belediye sayısının çok azaldığını belirtti. 
Bundan önce hükümetlerin belediye sayısını neden azaltamadığını soran Angolemli, belediyelerin daha düzgün denetlenebilmesi için İçişleri Bakanlığı’nın yoğun bir çalışma yürütmesi gerektiğini kaydetti. 


TAÇOY 

Angolemli sonrasında söz alan UBP Milletvekili Hasan Taçoy, yasanın, bir yasanın tekrarı olduğuna işaret ederek, 2015 Kasım ayında geçen yasa çerçevesinde borçların yapılandırılması konusunda sadece 3 belediyenin başvuru yaptığını söyledi. 
Yasanın tümden elden geçmesi gerektiği konusunda herkesin hemfikir olduğunu, ancak iş icraata geldiğinde menfaatler gereği bunun hep ötelendiğini söyleyen Taçoy, “Yasa doğru bir yasa olsaydı, belediyeler bu hale gelmezdi” dedi. 
Taçoy,  Yasa kuralları uygulanır ve denetlenir olursa, o yasanın delinmesinin mümkün olamayacağını söyleyerek, belediye bütçelerinin zamanında geçmesinin de önemine değindi. 
Taçoy,1995 yılından gelen sorunlu yasadan kaynaklan sorunların giderilmesi için, bu yasanın bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. 


AKANSOY

CTP Milletvekili Asım Akansoy da, belediyelerin sorunlarının giderilebilmesi için acil olarak radikal kararların alınması gerektiğine işaret ederek, şu anda yapılacak değişikliği ise kısa süreli bir nefes aldırma olarak niteledi. 
Akansoy, 28 belediyenin sayısının azaltılmasının göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret ederek, yapılan çalışmalarda bunun sayısının 14 olarak ortaya çıktığını söyledi. 
UBP’nin Türkiye ile imzaladığı mali protokolde yerel yönetimler reformunu yapacağı sorumluluğu aldığını anımsatan Akansoy, kendilerinin de atılacak adımlara destek vereceklerini söylemelerine rağmen, UBP’nin bu konuda hiçbir adım atmadığını ve yerel yönetimler reformunun geçmediğini kaydetti. 
Yenierenköy Belediyesi’nin batma noktasına geldiğini, belediyenin geliri olmadığını ifade eden Akansoy, bu saatten sonra gelir getirici bir önlem almanın zor olduğunu belirtti. 
Girne Belediyesi’ne de değinen Akansoy, Girne Belediyesi’nin BELPAZ şirketi dahil toplam çalışan sayısının 300’den 600’e çıktığına işaret etti. 
Akansoy, bunların ciddi meseleler olduğunu, siyasilerin ise el birliği ile batırdığını söyledi. 

Editör: TE Bilisim