Kıbrıs Türk Ticaret Odası(KTTO) tarafından yedincisi hazırlanan Rekabet Edebilirlik Raporu sonucuna göre, Kuzey Kıbrıs Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksinde 144 ülke arasında dört sıra ilerleyerek 114’üncü sıraya yükseldi.

Oda tarafından yapılan Yönetici Görüşleri Anketinde de, iş yapılmasının önündeki en büyük engelin verimsiz devlet bürokrasisi ve siyasi istikrarsızlık olduğu görüldü.

Hükümetlerin ekonomik sorunların giderilmesi yönünde yaptığı çalışmaları ölçmek amacıyla yapılan çalışmada ise, hükümetlerin sorunların giderilmesi için yeterli çalışmayı yapmadığının ortaya çıktığı kaydedildi.

Rekabet Edebilirlik Raporu, Performans Değerlendirme Matrisi ve Yönetici Görüşleri Anketi, Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesinden Yardımcı Doçent Dr. Kamil Sertoğlu, Dr. Mustafa Besim ve Dr. Cem Tanova tarafından, KTTO’da düzenlenen Kuzey Kıbrıs Ekonomisinde Rekabetedebilirlik Konferansı’nda açıklandı.

Konferansa, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Başbakan Yardımcısı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Maliye Bakanı Zeren Mungan ile adada görev yapan bazı yabancı misyon temsilcileri de katıldı.

TOROS

KTTO Başkanı Fikri Toros, konferansta yaptığı açılış konuşmasında, çalışmanın Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın en prestijli etkinliklerinden biri olduğunu, Dünya Ekonomik Forumu’nun en önemli yayınlarından biri olan Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu’nun her yıl kıyaslamalı olarak ekonomilerin rekabet edebilirliğini ölçtüğünü, çalışmada, dünya ekonomilerinin rekabet edebilme gücüne göre sıralandığını kaydetti.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın son dört yıldan bu yana, bir de tema çalışması yaptığını dile getiren Toros, bu yılki temanın “Ekonomide Dönüşüm için Kamusal ve Kurumsal Yönetişim” olduğunu belirtti.

Gelecek kuşaklara barış ve refahın hakim olacağı bir gelecek bırakmak için de iki temel hedef üzerinde mesafe kat edilmesi gerektiğini kaydeden Toros, “Bunlardan birincisi, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmak, diğeri de kendi ayakları üzerinde durabilen sürdürülebilir bir ekonomik yapı yaratmaktır” dedi.

“SAĞLLIKLI BİR DİYALOG GEREK”

Toros, “Kıbrıslı Türklerin sağlıklı bir ekonomik yapı kurması zorunludur. Bu yüzden Kıbrıs Rum toplumuyla yürüttüğümüz müzakereler devam ederken, kendi içimizdeki tüm paydaşların katılımıyla, ekonomik geleceğimize ilişkin sağlıklı bir diyalog yürütmek zorundayız” diye konuştu.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın geçmişte olduğu gibi bugün de siyaset odaklı ekonomi değil, ekonomi odaklı siyaset anlayışını desteklediğini ifade eden Toros, “Çünkü, ekonomiyi temel almayan tüm gelişme stratejileri başarısız olmaya mahkumdurlar” dedi.

“GERÇEKLER DİLE GETİRİLMELİ”

Ekonomiyle ilgili gerçeklerin dile getirilmemesiyle gelecek kuşaklara büyük bir kötülük yapılmış olunacağını ifade eden Toros, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk Ticaret Odası bu diyalog sürecini başlatmaya dün hazır olduğu gibi bugün de hazırdır. Hükümetimizin de bu konuda daha aktif bir işbirliği göstermesi gerektiğini düşünüyoruz.”

“REKABET EDEBİLİRLİK GÜCÜ ÇOK GERİLERDE”


Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın farklı hükümetlerin iktidar dönemlerinde raporları yayınlamaya devam ettiğini ancak kişi ve yönetimler değişse de, sorunların aynı kaldığını belirten Toros, yapılan çalışmalarda Kuzey Kıbrıs’ın diğer ülkelere göre rekabet gücünün çok gerilerde olmaya devam ettiğinin görüldüğünü kaydetti.

Toros, “15 bin ABD dolar kişi başı geliriyle, Kuzey Kıbrıs olması gereken sıralamanın çok gerisinde bir yerde sıra bulmaktadır. Rekabet edebilirlik sıralamasındaki yerimiz rekabet gücümüzün zayıf olduğunu ve geçtiğimiz yıllara da bakıldığında olumlu ilerlemeler kaydedilmediğini göstermektedir” dedi.

“İYİLEŞME SAĞLAYACAK İCRAATLAR ARZU EDİLEN SEVİYEDE DEĞİL”


KTTO tarafından yaptırılan “Yönetici Görüşleri Anketi’ne” de değinen Toros, iş yapabilirliğin karşısındaki problemlerin sıralamasında yıllar itibariyle çok da önemli değişiklikler olmadığı, bunun da bu konularda “iyileşme sağlayacak icraatların arzu edilen seviyede yapılmadığının” görüldüğünü kaydetti.

“VERİMSİZ DEVLET BÜROKRASİSİ''

Toros, “Öne çıkan en dikkat çekici hususlar içerisinde verimsiz devlet bürokrasisi, siyasi istikrarsızlık gibi faktörler vardır. Bu da aslında ekonomiyi yönetenlerin ekonomiyi geliştirmek için tutarlı ve istikrarlı politikalar geliştirerek adımlar atamadığını ve işletmelerle, vatandaşların günlük beklentileri için ilgili kamu kurumlarından etkin ve verimli hizmet alamadıklarını göstermektedir” şeklinde konuştu.

Toros, “Neredeyse işletmelerin tamamı verimsiz devlet bürokrasisinden şikayetçiyken, her 4 işletmeden biri bunu iş yapmanın önündeki en öncelikli sorun olarak değerlendirmektedir” dedi.

“MALİ İSTİKRAR VE ALTYAPI YATIRIMLARI YETERSİZ”


KKTC’nin 2012 ve 2013 yıllarında ancak düşük oranlı bir büyüme yakalayabildiğini kaydeden Toros, şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs gibi gelişmekte olan bir ekonomiye bu kadar düşük büyüme oranı, kesinlikle yetersiz kalmıştır. Kuzey Kıbrıs ekonomisi için kritik ve elzem olan istikrarlı ekonomik büyüme ve kalkınmayı sağlayacak temeller, ivedilikle oluşturulmalıdır. Bunun için ön koşul olan mali istikrar yanında, altyapı, sağlık ve eğitime yönelik yatırımlar da gerekmektedir. Bu noktada KKTC bütçesi incelendiğinde yatırımların milli gelir içerisinde payı yetersizdir. Gelişmekte olan ülkelerin olmazsa olmazı olan yatırımların yetersiz olması, güçlü fiziki altyapı oluşturmada, yeterli insan kaynağı yetiştirmede ve özel sektörün önünü açacak, yatırım iklimini iyileştirecek koşulların oluşturulmasını zorlaştıracaktır. Bu tespit, aslında Kuzey Kıbrıs’ın sürdürülebilir bir kalkınmayı yakalamak için gerekli olan makro ekonomik politikalarının geliştirilmediği, önceliklerinin belirlenmediği ve buna yönelik gerekli eylem planını bütçesiyle birlikte oluşturmadığını işaret etmektedir.”

ÖNERİLER

Fikri Toros, iş yapmanın kolaylaştırılması, başvuru ve denetim süreçlerinin sadeleştirilmesi, en küçük bir işlem için bile bir devlet dairesinden diğer devlet dairesine dolaşmanın aşılması, ihtiyaca hitap etmeyen süreçlerin iptal edilmesinin maliyetleri düşürerek ve iş yapma motivasyonunu artıracağını kaydetti.

HÜKÜMETİN PERFORMANSINI ÖLÇECEK ÇALIŞMA

Odanın hükümetin performansının değerlendirildiği bir karne de hazırlandığını belirten Toros, “Bu matris (karne) rekabet edebilirliğin artırılması için adeta bir yol haritası gibidir” dedi.

Toros, kamu reformu henüz hayata geçmemiş, e-devlet projesi tamamlanmamış ve kurumlararası koordinasyon sorunları aşılamamış, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik adımlar atılmamış, ulaşım, eğitim ve sağlık alanlarındaki fiziki altyapının iyileştirilmesine yönelik adımlar beklenilen çerçevede atılmamış, AB uyum süreci beklenilen hızda ilerlememiş, elektrik üretimindeki yapısal sorunlar aşılamamış, petrol fiyatlarında yaşanan düşüş tüketiciye gerektiği kadar yansıtılmamış, enerji arzının çeşitlendirilmesi çalışmalarının ileriye götürülememiş olduğunu savundu.

MUNGAN

Toros’tan sonra konuşan Maliye Bakanı Zeren Mungan, ekonomideki sorunların giderilmesi için ellerinde üç yıllık bir programın bulunduğunu, söz konusu programın tüm kesimlerin katkısıyla hayata geçirilebileceğini, KKTC halkının bunu gerçekleştirebilecek bir durumda olduğunu belirtti.

Hükümetin rekabet edebilirliği artırma ve ekonomideki sorunları gidermeye yönelik yeterli çalışma yapmadığı yöndeki tespitlere de değinen Mungan, hükümetin iş yaşamına bir takım prensipler getirdiklerini, vergi ile ilgili bir takım yasa tasarılarını meclise götürdüklerini, ancak bir kısmının meclisten henüz geçirilemediğini, bir buçuk yıl önce gönderdikleri yasa tasarısının halen meclisten geçirilemediğini ifade etti.

2014 bütçesinde ciddi açıkların kapatıldığını ifade eden Mungan, söz konusu yılda cari açığın 357 milyondan 32 milyona düşürüldüğü, ancak devletin iç borçları ile faizleri öder duruma gelmesi gerektiğini, devletin Türkiye’ye olan borçlarının da 8 milyarı aştığını söyledi.

Devletin iç borçlarının kredi faizlerinin yüksek olmasına neden olduğunu anlatan Mungan “Bizim iç borçları ödeyebilmemiz lazım çünkü kamu 4.5 milyarlık bir kaynağı bloke etmiş durumda, yani ülkede kullanılabilecek 4.5 milyarı kamu elinde tutuyor. Bu seviyede olan borç, haliyle finans piyasaları üzerinde önemli bir etken oluyor. Kredi faizlerinin yükselmesine neden oluyor” dedi.

İÇ BORÇLAR İÇİN HEDEF 2015

İç borçları 2015’den itibaren döndürebilme hedeflerinin bulunduğunu kaydeden Mungan hedeflerinden birinin de Türkiye’nin verdiği kaynakların 2018 sonunda cari harcamalar yerine ekonominin genişlemesi için kullanılmaması olduğunu ifade etti.

Finansmana erişimde iyileşme yaşandığını belirten Mungan, ulaşım sektörü ve esnafa, sosyal sigorta borçlarının ödenmesine yönelik düşük faizli krediler ayrıldığını belirtti.

“2016-2018 yeni bir hikaye için bizim için önemli bir şans” diyen Mungan, 2016 bütçesinin de şekillendirilebilmesi için ekonomik programın da Ekim ayına kadar şekillendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu süreçte bütçe tasarrufu ve disiplininden geri adım atmasının mümkün olmadığını kaydeden Mungan, “bütçe tasarrufu ve disiplinin bir takım daraltma getirebilir” dedi.

Aynı dairenin hem proje hem denetimini yapmasının doğru bir uygulama olmadığını da kaydeden Mungan, projelerin dışarıdan hizmet alımıyla tedarik edileceğini ifade etti.

DENKTAŞ

Başbakan Yardımcısı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, bilimsel çalışmalar ve önerilerinin neden hayata geçirilmediği veya geç geçirildiği yönünde yapılacak bir ankette ortaya çıkacak sonucun belli olduğunu, bunun sorumlusunun “halkın kısa vadeli düşünceleri” olduğunu belirtti.

Denktaş, “Bakanların kapısının önünde vatandaş baskısı devam ettiği müddetçe, milletvekilleri sürekli bireysel iş takibi baskısı altında tutulduğu müddetçe vatandaş tarafından, ne hükümet oturup strateji belirleyebilir, ne meclis belirlenen siyaset çerçevesinde geçirmesi gereken kanunları geçirebilir. Bir kamu reformu 8 aydan beridir meclis komitesinde sürüncemededir neden? Çünkü mecliste muhalefet ve iktidar arasındaki barış yoktur” dedi.

Ülkenin siyasetinin ülkenin bazı kurumlarını birbirine düşman ettiğini ifade eden Denktaş, raporun “ülkenin bir aynası” olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türkünün önündeki engellerin kaldırılması için adada bir çözüme hazır olduğunu ancak bunu engelleyen tarafların bulunduğunu kaydeden Denktaş, çözümü beklemenin yerine engelleri koyanlardan engellerin kaldırılması yönünde el birliği içerisinde çalışılması gerektiğini ifade etti.

YORGANCIOĞLU


Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ise eleştirilerden hükümetin dersini almak zorunda olduğunu ancak bir yıllık hükümet icraatları değerlendirilirken hükümetin yaptıklarının da dile getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Eğitimli iş gücü yetersizliği yönündeki tespitle ilgili olarak, yükseköğretimde mezun sayısının çok kalitesinin az olduğu yöndeki değerlendirmenin doğru olduğunu kaydeden Yorgancıoğlu Hükümetin ara eleman yetiştirmek adına askerlik süresini de kısıtlamaya gittiğini ifade etti. Yorgancıoğlu, hükümeti döneminde 121 milyon dolar olan ihracatın 134 milyon dolara çıktığının altını çizdi.

Reel sektörü destekleme adına devletin 2014’te özel sektörde çalışan 3 bin 900 kişinin sosyal güvenlik yatırımlarını yaptığını da kaydeden Yorgancıoğlu, “eksikliklerimizin yanında yaptıklarımızın da bilinmesinde yarar var” dedi.

LİMANDA LABORATUAR

Tarımsal ürünlerin Türkiye Mersin limanından geri gelmesine neden olan tarımsal ürünler üzerinde tespit edilen tarımsal ilaç ve zararlılara da değinilen konferansta, Gazimağusa Limanında ihraç edilecek tarımsal ürünleri tarımsal ilaç veya zararlılar için analiz edecek laboratuarın kurulamaması da tartışıldı.

KKTC’YE YATIRIM

Yabancı bir yatırımcıyı KKTC’ye yatırım yapmaya çekecek unsurların neler olduğu yöndeki bir soruya karşılık ise Denktaş, yabancı yatırımcı izolasyonlar altında bir ülkeye yatırım yapmayacağını öncelikle izolasyonların kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Toros ise, ülkede gayrı menkul fiyatlarının ada ülkesine göre düşük olması ve verilen teşviklerin iyi olmasının yabancı yatırıcılar için önemli unsurlar olabileceğini belirtti.

REKABET EDEBİLİRLİK PUANI 7 ÜZERİNDEN 3,68

Biçim ve yöntemi Küresel Rekabet Edebilirlik 2014-2015 Raporu ile aynı olan çalışma sonucunda Kuzey Kıbrıs ekonomisinin rekabet edebilirlik puanı 7 üzerinden 3,68 olarak hesaplandı.

Rapora göre, 2013-2014 raporuna kıyaslandığında 0,04 daha fazla puan alan Kuzey Kıbrıs, Küresel Rekabet Edebilirlik Sıralamasında 4 sıra ilerledi.

Raporda, öne çıkan önemli unsurlardan biri de yönetici görüşlerini almak üzere işletmelere yönelik uygulanan ankette, algılamaların geçen yıla oranla daha iyi olması.

İŞ YAPARKEN KARŞILAŞILAN EN PROBLEMLİ FAKTÖRLER


Yapılan Yönetici Görüşleri Anketi sonuçlarına göre, iş yaparken karşılaşılan en problemli faktörler sorusuna ankete katılanların yüzde 25’i verimsiz devlet bürokrasisi, yüzde 20’si finansmana erişim, yüzde 17 siyasal istikrarsızlık, yüzde 8’i yetersiz eğitimli işgücü, yüzde 6’sı da vergi oranları cevabını verdi.

REKABET AVANTAJI YOK

Kuzey Kıbrıs’ın rekabet edebilirlikte Türkiye ile Güney Kıbrıs gibi bölge ülkelerinin gerisinde olduğu görülen raporda “ülkenin bölgesel olarak da rekabet avantajı olmadığı ortaya çıkmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN KONULAR

Raporda, yükseköğrenim, işbaşında eğitim, ürün piyasası, işgücü piyasası ve finans piyasaları üzerinde yoğunlaşması; başta makroekonomik istikrar ve altyapı eksikliklerinin giderilmesinin rekabet edebilirliğin artması için gerekli olduğu kaydedildi.

Rekabet edebilirliğin hesaplanmasında kullanılan on iki başlık genel olarak değerlendirildiğinde toplam yedi başlıkta gelişim, dört başlıkta gerileme ve bir başlıkta değişim olmadı.

MAKROEKONOMİK İSTİKRAR YÜZDE 13 GERİLEDİ

Rapora göre, en yüksek artışı piyasanın etkinliği ve finans piyasasının gelişmişliği gösterirken; toplam üretim, toplam istihdam, toplam işsizlik, ekonominin büyüme hızını içeren makroekonomik istikrarın yüzde 13’lük gerileme, bunun yanında rekabet edebilirlik sorununun yalnızca kamu kesiminden kaynaklanmadığı, işletmelerin de gelişmişlik açısından geride kalmasının etkili oldu.

EKONOMİK SORUNLAR

Raporda, “Ülkemiz ekonomisinin sorunları arasında ilk akla gelen Kıbrıs sorunu ile bağlantılı olarak mal, hizmet ve finans piyasalarına ulaşmakta zorluklar yaşaması, dış yatırımcıların yaşadığı güven sorunu, yardıma dayalı bir ekonomi sisteminde yaratıcılığın ve yenilikçiliğin ödüllendirilmemesidir. Ancak bunların belki de tümü ile bağlantılı olarak hem kamu hem de özel sektörde kurumsallaşma olmamasından dolayı yaşanan sorunlar bulunmaktadır. Kamu yönetiminde kamu çalışanlarının yönetimlere güven duymaması ve hissettikleri düşük adalet algısı getirilmek istenen yeniliklere mukavemet gösterilmesine yol açmaktadır. Bunun neticesinde de kamu yönetimi kendini yenileyip daha verimli bir ortamı yakalayamamaktadır” denildi.

“CİDDİ İCRAATLAR VE ADIMLARI İSTENİLEN DÜZEYDE ATMADI”

Bir yıllık dönemde rekabet edebilirlik bağlamında gerçekleştirilen icraatları ölçmeye yönelik hazırlanan performans değerlendirme matrisi ile ilgili olarak ise “hükümetler son dönemde ekonomideki zayıf noktaların giderilmesine yönelik ciddi icraatlar ve adımları istenilen düzeyde atmadıkları görülmektedir. Hazırlanan Performans değerlendirme matristi yer alan birçok konuda ilerleme veya icraat sağlanmamıştır” denildi.

“İŞ YAPARKEN KARŞILAŞILAN EN ÖNEMLİ PROBLEM VERİMSİZ DEVLET BÜROKRASİSİ”

Dikkat çeken en önemli olumsuzlukların kamuda verimsizliğin devam etmesi ve yerel yönetimlerin mali sorunlarını halletme ve yeniden yapılandırma anlamında atılmayan adımlar olduğu, deniz limanlarında gerek teknik gerek fiziki altyapı gerekse de yönetsel anlamda hiçbir adım atılmadığı da kaydedildi.

Bunun yanında yıllardan beridir devam eden istatistiki altyapı sorunu ile ilgili de herhangi bir adım atılmadığı ifade edilen raporda “Bu eksiklik neticesinde uzmanların ülke ekonomisiyle ilgili yapılan çalışmalarda çoğu zaman tahmin ve gözlemlere dayanarak fikir yürütmesi gerekmektedir” denildi.

“EKONOMİK BÜYÜME İSTİHDAM DOSTU DEĞİL”

KKTC ekonomisinin son yıllarda gösterdiği ekonomik büyümenin istihdam dostu olmadığı ve bunun yanında ülkemizde yapısal işsizlik sorunu olduğu özellikle genç işsizler içerisinde ortaya çıktığı ifade edildi.

Bunun için eğitimin yeniden planlanması ve paralelinde de sürekli olarak meslek edindirme kurslarının düzenlenmesi gerektiği, çalışanların kapasitelerini geliştirmeye yönelik de işbaşı eğitimlerinin verilmesi gerektiğini belirtildi.

“FİNANS PİYASASINDA SOMUT SONUÇ YOK”

Finans piyasası ile ilgili birçok yasal düzenleme ile ilgili çalışmalar uzun süredir devam etmesine rağmen, somut bir sonuç alınamadığı, bu durumun özellikle bankacılık sektörünün ekonominin ihtiyaçlarına yeterince cevap verememesine neden olduğu kaydedildi. 
Editör: TE Bilisim