Bugün bir yerel gazetemizde yer alan “Ahmet Kaşif’e 6 Bakanlık” başlıklı haberle ilgili iddiaların tümü uydurma ve maksatlıdır. Medyamızda sıkça rastlanan bu tür senaryo ve gerçek dışı haberler, yayınlatanların acizliklerini göstermekten öteye hizmet etmemektedir.

Bu tür çırpınışları, UBP’nin birlik, bütünlüğünden rahatsızlık duyanların, hükümetimizin başarılarından, ülkemizin yarınlarına ilişkin umut verici gelişmelerden, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Kıbrıs Türk halkına karşılıksız desteklerinin artarak sürdürdüğünden, anlam veremediğimiz nedenlerle mutlu olmayan bir takım çevrelerle, odakların ve muhalefetin, “çaresizliği” olarak değerlendirmekteyim.

Hükümet olarak ülkemize, halkımıza hizmet götürmeye çalışırken bir yandan da ülkemizde kaos dahil, her türlü huzursuzluğu yaratan, körükleyen, çok yönlü uzlaşı girişimlerini sabote eden bir anlayışla mücadele etmekteyiz. Tek amaçları İrsen Küçük hükümetini yıpratmak, iktidardan uzaklaştırmak olan bu çirkin gelişmeleri yaratanların ve körükleyenlerin gerçek niyetleri, sadece KKTC de yaşam süren insanımızın değil, ülkemizde olup bitenleri uzaklardan izleyenlerin de dikkatinden kaçmamaktadır. Ülkemizde hükümet devirmeye yönelik “sahte imza, sahte evrak” skandalını yaşatanlar, aynı medya organını kullanarak, bir başka skandala daha imza atmışlardır. Hatırlatmakta yarar görüyorum ki, siyaset tarihinde kontrolsüz siyasi hırsların kimseleri selamete çıkardığına tanık olunmamıştır.
Ben, 24 milletvekili ile devraldığım azınlık hükümetini, 30 milletvekili ile güçlü Meclis desteğine çıkaran, KKTC’ni aydınlık yarınlara ulaştırılmasını sağlayan, hükümetimin Plan, program ve projelerine Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin güçlü desteğini alarak yoluna devam eden, kararlı bir icraat hükümetinin Başbakanıyım. Mensubu olduğum UBP tabanının ve yetkili organların hükümetime olan desteğinin tam olduğunu görüyorum. Bilerek ve isteyerek yaratılan ve beslenen parti içi sorunların uzlaşı ile çözümlenmesine yapay engeller çıkaranların, gayretlerinin netice vermeyeceği aşikardır. Beklemedikleri, ama yaşanması kesin olan bu “son”, er ya da geç gelecek ve ülke siyasetinin miladı olacaktır.
Herkes bilmeli ve kabullenmelidir ki, artık ülkemizde yıllarca alışıla gelmiş ferman kabul edilmiş “tek adam” zihniyeti ve siyasi hareketin “statüko zincirleri” mutlaka kırılacaktır. Ülke ve parti siyasetinde “köle” ve “icazet” devri, kesinlikle sonlandırılacaktır. Emin olunmalıdır ki, Hükümetim tüm olumsuz koşullara rağmen doğru yoldan şaşmayacaktır, halka hizmeti, hakka hizmet sayan anlayışla ve kararlılıkla sürdürecektir. Asla ayak oyunlarına düşmeyecektir.

Editör: TE Bilisim