Geçtiğimiz Haziran ayında yaptığımız geniş katılımlı basın toplamızda ortaya koyduğumuz değerlendirmelere rağmen gerek hükümet gerekse özelde Eğitim Bakanlığı’nın herhangi bir adım atmaması yeni akademik yılın sorunlarla açılacağını ortaya koymaktadır. Yaz tatili boyunca sendika olarak yoğun bir uğraş vermemize rağmen hükümet kurmak ve mevki makam hesapları yüzünden acil ihtiyaçları karşılamaktan muzdarip bir Eğitim Bakanlığı ile karşı karşıya bulunmaktayız. Özellikle yeni kurulan hükümetin geçmişte eğitim aleyhine sayısız vukuatı bulunan toplumsal düşünmekten uzak, tamamen Türkiye yetkililerine yağ çekmeyi alışkanlık haline getirmiş ve tamamen kendi siyasi geleceğini düşünerek şov yapan Kemal Dürüst gibi birinin getirilmesi ise çok ciddi bir talihsizliktir. Bu çerçevede acil çözülmesi gereken sorunları ortaya koyarak, devlet okullarını kötü duruma düşürüp özel okulları teşvik etmeye yönelik gizlenen siyaseti kamuoyunun gündemine getirmek istiyoruz.
1. Okulların alt yapısı ve ek dersliklerinin yapımına yönelik herhangi bir somut adım atılmamıştır. 62 okul çeşitli nedenlerle yatırım ve tadilat, 28 ek derslik, 6 yeni okul ve 2 yapımı tamamlanmayan okul cevap beklemektedir.
2. Ortaya çıkan öğretmen ihtiyacı “eğitimde tasarruf” adı altında azaltılmış ve okullarımızın öğretmensiz açılmasına çanak tutulmuştur. Kadro tasarrufu anlayışı ile 45 öğretmen ihtiyacı, 19 kadro kullanılarak tamamlanmıştır. Buna rağmen Eylül ayından emeklilik ve öğrenci nüfusundan dolayı 33 öğretmen ihtiyacı ve dört yaş şubeleri için önerimiz olan 15 öğretmen ihtiyacı cevap beklemektedir.
3. Okullarımızın ihtiyacı olan ve CTP-UBP hükümetinin programında da yer alan rehberlik, psikolojik danışmanlık öğretmenliği ve özel eğitim öğretmeni kadroları açılmamıştır. Adamızın kuzeyinde 450 rehberlik, psikolojik danışmanlık öğretmeni ve 117 özel eğitim öğretmeni isşiz dururken bu alanlar için Türkiye’den öğretmen getirilmesine devam edilmektedir.
4. Hükümet değişimi bahanesi ile Temmuz ayında bitmesi gereken nakil görüşmeleri Ağustos ayının ortasında tamamlanmış fakat geçen yıldan kalan sorunlara hala daha el atılmamıştır.
5. Denetmenlerin yollukları ve çalışma koşulları ile ilgili yasal sorunlara el atılmadığı gibi yasal boşluklar yüzünden denetmenlerden geri iade ödeme istemesi tam bir utançtır.
6. Okul öncesi eğitimin olmazsa olmaz ihtiyacı olan öğretmen yardımcısı kadroları açılmadığı için anayasa ve yasalara rağmen ailelerden para toplanarak devlet okullarında öğretmen yardımcısı istihdam edilmesi gibi anayasal ve yasal suçlar teşvik edilmektedir.
7. Okullarımızın temizlik işlerini yürüten hademe kadroları çok ciddi oranda eksik olup, herhangi bir istihdam yoluna gidilmemesi okullarımızın temizlikten yoksun kalmasının temel nedenini oluşturmaktadır.
8. Hükümet programında da yer alan okullara cari bütçe ayrılması ile ilgili Eğitim Bakanlığı’na yazılı yasa tüzük önerisi sunmamıza rağmen hiçbir adım atılmamıştır.
9. Özel eğitimle ilgili yasa önerimizi 2013’den beri mecliste bekletilmektedir.
10. Okul öncesi eğitim ile ilgili tavsiye önerilerimiz bir cevap bulmamıştır.
Değerli basın mensupları;
Eğitim ciddi bir iştir ve iyi bir planlama gerektirir. Eğitim yılının açılmasına çok az bir süre kalmasına rağmen yukarıda özetle sıraladığımız sorunları çözmeye yönelik Eğitim Bakanlığı’nda sorumluluk alacak makamı bulmakta zorluk çekmekteyiz. Planlamadan yoksun, günü birlik politikalarla eğitimi yönetmeye çalışanlar, ancak kaos yaratırlar. Bu anlayış özel okulları teşvik ile açıklandığı gibi Eğitim Bakanlığı’nın hiçbir işe yaramadığı ile de açıklanabilir. Bu nedenle Eğitim Bakanlığı’nın kapısına kilit vurmak sorunları çözen değil, sorunların kaynağı olan bir kurumu kapatmak demektir.
Saygılarımızla,
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri
