AKP destekli UBP hükümeti kendine karşı direnenleri püskürtmek için yeni yeni icatlar peşinde koşmaktadır.

Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) dedikleri zırhlı araç alımı ihalesine çıkan işbirlikçi UBP hükümeti, bu girişimiyle demokratik mücadele hakkını kullanan sivil halkla çatışma yaratacak girişiminin adımını atmıştır.

Bu adımdan anlaşılan odur ki yasal eylem hakını kullanan sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin haklı direnişini kırma, yıldırma ve KıbrıslıTürkleri yok edecek planlarını zırhlı araçlarla kolaylaştırmayıamaçlamaktadır.

Kendi halkını bir savaşalanında mücadele edermiş gibi çağdışı bir anlayışın ürünü olan TOMA gibi araçlarla tımar etmeyi planlayanlara bu ülkede varoluş mücadelesi verenler herzaman en güzel cevabıvermişlerdir. Ve yine vereceklerdir UBP hatırlatırız ki, kendi halkından korkarak hareket edenler, gerçek vatan hainleridir.

6 kişinin ismini açıklasın


Hükümet olduğunu iddia eden UBP, kurultay hesapları ve siyasi çıkarlar uğruna ülkenin her alanını ateş topuna çevirmiştir. Bu yıl uzun süre birçok okulumuzun öğretmensiz, öğretmenlerimizin de işsiz kalmasına neden olan UBP hükümeti, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılının ilk devresinde de sınıfta kalmıştır.

Ülkede yarattıklarıyıkımın yanısıra çocuklarımızın eğitimi üzerinden siyaset yaparak partizanca görevlendirmeler ve delege yakınlarını geçici göreve atamalar gerçekleştirilmiştir. Elinde öğretmen diplomasıtaşıyan pırıl pırıl gençlerin önünü kesme anlayışında, öğretmenlerin direnmeleri sonucu başarılı olamayan UBP hükümetinin bu politikaları yanısıra, Kamu Hizmeti Komisyonu’nda yaşanan imza sahteleme skandalının da patlak vermesi, kaosu büyütmüştür.

Sayın İrsen Küçük’ün imzasının sahtelenmesi iddiasıyla karışan, KHK’nın bu durumu Eroğlu, Küçük ve Uğural üçgeninde çatışmaların doğmasına neden olmuştur. Bu siyasi çatışmadan yine mağdur olan mevcut kadro bulunmasına rağmen atanamayan öğretmenlerimiz ve öğretmen bekleyen öğrencilerimiz olmuştur.

İmza sahteleme olayına adı karıştığı iddialarıyla görevden alınan ve yargısürecinde olan sınav müdürünün, Sayın Küçük’ün elini öpmesiyle Maliye Bakanlığı’na görevlendirilmesi de bu ülkede el öpmenin yasaları çiğnemek için yeterli olduğunu göstermiştir.

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Sayın Çetin Uğural, görev süresi dolduktan sonra bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada KHK’da yaşanan olaylarla ilgili 6 kişi hakkında polise suç duyurusunda bulunduğunu ifade etmiştir.

Sayın Uğural’a soruyoruz, bu 6 kişi kimdir? Sayın Uğural, bunu kamuoyuna açıklamak zorundadır.


Sayın Eroğlu, derhal atama yapmalı ve öğretmen kadroları doldurulmalıdır.

Sayın Uğural’ın görevden ayrılması sonrası Sayın Eroğlu’nun yapması gereken derhal başkan ve komisyon üyelerini atamak olacaktır. Şu andaki mevcut yasanın gerekliliği budur. Okulların öğretmen beklediği, öğretmenlerin de kadro beklediği bu dönemde sürecin uzamasıkabullenilebilir bir durum değildir. Bu atama 1 yıllığına geçici olmalı ve Kamu Hizmeti Komisyonu’nun bağımsız ve siyasi bağlantısı olamayan bir yapıya kavuşturulması için çalışmaların ivedilikle başlaması gerekmektedir. KTÖS, 32 okulun yöneticisiz olduğu gerçeğini de bir kez daha belirtmektedir. Öğretmen terfilerinin de açılması kaçınılmazdır.

Değerli basın mensupları

İşbirlikçi UBP’nin yaptığı icraatlar asimilasyon ve entegrasyon politikalarının bir ürünüdür. Toplumunun yaşadığı sorunları ve ülkenin düştüğü durumu görmezden gelen ve neo-liberal politikalarla sosyal devlet anlayışından uzak, bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler, koltukta kalma uğruna zırhlı araçları halkının karşısına dikebilecek kadar ileri gitmişlerdir.

Şu iyi bilinmelidir ki, demokratik varoluş mücadelesi sergileyen Kıbrıslı Türkler bugünlere direnerek gelmiştir. İşbirliçi UBP hükümeti TOMA’da olsa, tank, top, tüfek de alsa biz direnmesini biliriz.

Saygılarımızla.

Mustafa ÖZHÜR

KTÖS Yürütme Kurulu (a)

KTÖS Eğitim Sekreteri

Editör: TE Bilisim