Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Meclis kürsüsünden elektrik konusunda açıklamalarda bulundu.

Denktaş, “devletin Kıb-Tek’e 25 milyon borcu var” açıklamalarının doğru olmadığını söyledi.

Kıb-Tek’e 2016 kaleminde 25 milyon TL kaynak ayrıldığını, gerekli ödemelerin bu kaynaktan yapıldığını belirten Denktaş, şu an bu kalemde 1.6 milyon TL olduğu bilgisini de verdi.

Denktaş, sabah Meclis Genel Kurulu’nda yapılan konuşmalara işaret ederek, “Elektrik konusunda daha bugünden fasariya çıkarma çabası var. Daha ortada bir şey yokken bakandan cevaplar isteniyor. Ben, bunun bir niyet belgesi olduğunu söylemiştim. İnanmadınız. Şimdi gördünüz” şeklinde konuştu.

Kıbrıs konusunda da açıklamalarda bulunan Denktaş, çözüm olamazsa Kıbrıslı Türklerin hidrokarbonun dışında kalacağı ve kaybeden taraf olacağı yönünde söylemler olduğunu belirtti, buna katılmadığını kaydetti.

Denktaş, “Siz bu halkı çözüme mahkum görüyorsunuz, bizse görmüyoruz” dedi.

“TÜRKİYE İLE ELEKTRİK KONUSUNDA BAĞLANTI KURULMASI ZORUNLU…ENERJİ DAİRESİ KURULMALI”

Türkiye ile elektrik konusunda bağlantı kurulmasını zorunlu gördüğünü kaydeden Denktaş, “Alım garantilerinin bütünüyle ele alınması, Enerji Dairesi’nin mutlaka kurulması gerek” dedi.

Kıb-Tek’in mevcut santralinde üretimin durdurulması, santralin satışa sunulması ve gazla çalışan santral kurulması gerektiğini de söylenen, bunların tartışılması gereken konular olduğunu söyledi.

Denktaş, “Eğer senkron paralel santral bağlantısında inada girilirse suda yaşanan inat olacak. Su konusunu ancak bu kadar iyileştirebildik” dedi.

Türkiye’yi ötekileştirenlerden olmadıklarını, buradaki bürokratlarla zaman zaman ters düştüklerini, bunun da normal olduğunu dile getiren Denktaş, “74’e kadar ötekileştiren Rumdu, sonra Türkiye oldu, bu yanlıştır” şeklinde konuştu.

“ELEKTRİKTE TEK HEDEF DAHA UCUZ, SÜREKLİ VE KALİTELİ ELEKTİK”

Denktaş, elektrikte tek hedefin daha ucuz, sürekli ve kaliteli elektik olduğunu söyledi.

Kıb-Tek yönetiminin elinde, “fakir fukaranın” kullandığı ilk yüzde 20’lik dilime de geriye kalan diğer dilimlerde de artışı öngören bir karar olduğunu söyleyen Denktaş, “Bu halk bunu kaldıramaz” dedi.

Ev inşa edenlere ‘trafoyu da sen al’ denildiğini ancak daha önceki uygulamalarda trafo ücretinin sadece o bölgeye ilk evi yapacak kişiden talep edildiğini dile getiren Denktaş, kurumun bu tür kararlarının insanların önünde engel olarak durduğunu dile getirdi.

“KIB-TEK BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE DEVAM EDEMEZ”

Kıb-Tek’in alışılagelmiş uygulamalarının değişmesi gerektiğini, Kıb-Tek’in bugünkü şekliyle devam edemeyeceğini ifade eden Denktaş, “Komite oluşsun önerisine sıcak bakıyoruz, kabloyla elektrik gelsin mi gelmesin mi değil, neden pahalıyız, elektrik nasıl ucuzlar, AKSA kalmalı mı, tazminatı ödenip sökülüp gönderilmeli mi? Bunları konuşmalıyız” ifadelerine yer verdi.

Bu arada yerinden söz alan CTP Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer, “ihale yasasına bağlı tüzük yayınlanacak mı?” diye sordu.

Denktaş, bu konudaki tüzüklerin hazır olduğunu söyledi.

Su konusunda da Denktaş’a yerinden bir soru yönelten Soyer, “Su geçiş dönemi için Ankara’da ihale açılacaktı, sonuçlandı mı? Su fiyatında bileşenler açıklanmadı, 28 belediye parayı topluyor, bu para nerede toplanıyor?” dedi.

Soyer, Denktaş’ın “Kıb-tek’in santralleri kapansın, gazla işleyenler açılsın” açıklamasını eleştirerek, 8 santralin kapanmasının ve gazla çalışır hale gelmesinin mümkün olup olmadığını sordu.

Başbakan Yardımcısı Denktaş bunun üzerine, “Ankara’daki su ihalesinin sonucu ne zaman çıkar göreceğiz. Bu ihale sulama sisteminin kurulması içindir” dedi.

Belediyelerin suyu 2.30 TL üzerinden almaya başladığını da anımsatan Denktaş, 17 Temmuz’dan 1 Eylül’e kadar geçen sürede Maliye Bakanlığı’nın belediyeler adına DSİ’ye 2 milyon TL civarında bir ödeme yaptığını, 1 Eylül’den sonraki ödemelerin belediyelere ait olduğunu belirtti.

KUYU AÇMA İZNİ TARTIŞMASI

Yerinden söz almaya devam eden Soyer, Türkiye’den su gelmesinin bir diğer amacının da yer altı aküferlerinin korunması olduğunu söyleyerek, “Şu anda aküferlerin üzerine yüzlerce kuyu açma izni verildi”ifadesini kullandı.

Denktaş ise kuyu açma izninin Bakanlar Kurulu kararıyla verildiğini ve kendi dönemlerinde sadece 3-4 izin verildiğini belirterek, “Yüzlerce izin bizim değil, Ahmet Uzun’un döneminde verildi” dedi.

ERHÜRMAN

Başbakan Yardımcısı Denktaş’tan sonra kürsüye çıkan CTP milletvekili Tufan Erhürman, siyasette meşruluğun hukuka ve kamu yararına uygunlukla sağlanabileceğini dile getirdi.

Erhürman, “ ‘Biz bunu yaptık, siz bunu yaptınız diye biz de bunu yaptık’ demek, bizi de siyaseti de bir yere taşımaz" dedi.

Serdar Denktaş’ın kendisinden “Eski siyasetin Tufancası” şeklinde söz ettiğini belirten Erhürman şunları söyledi:

“Kızdığımdan üzüldüğümden değil, ama bunlarla vakit kaybetmeyelim. Ne kadar bilgi temelli konuşursanız, yeni siyasetçi olursunuz. Biz her defasında ‘bizdeki bilgiler bu’ dedik, ortaya koyduk. Yanlışımız varsa düzeltilmesini istedik. Sayın Denktaş bize, ‘senkron-paralel’ kavramını literatüre koyduğumuz için teşekkür etmiş. Bu yeni bir kavram değil ama bilmiyorlarsa ve bunu biz söylüyorsak bu bizim yeni siyaset yaptığımız anlamına gelir.”

Yerinden söz alan Başbakan Yardımcısı Denktaş ise, “Eski siyasetin Tufanca’sı” sözünü kötü bir niyetle söylemediğini söyleyerek, bu ifadenin tutanaklardan çıkarılmasını talep etti.

ATUN

Erhürman’dan sonra Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun söz aldı.

Atun, Meclis Genel Kurulu’nda elektrikle ilgili yapılan genel görüşmede kürsüye çıkarak gün boyu yapılan konuşmaları cevapladı.

Sunat Atun, bölgede sadece enerjide değil, gaz ve petrol alanında önemli denklemler kurulduğunu, Türkiye ile imzalanan anlaşmanın kapsamında elektrik, doğalgaz, petrol ve yenilebilir enerji olduğunu söyledi.

Atun, “Üzerinde durduğumuz tamamen paralel bir sistemdir. Küresel vizyon da bunu gerektirir” dedi.
Editör: TE Bilisim