Rüstem Z. Tatar, Dönemin Maliye Bakanı 1974 savaşından sonra Kıbrıs’ta yer alan değişikliklerden bir tanesi de Kıbrıs Türk Yönetiminin, zaruret neticesi kendisi için bir para birimi tespit edip uygulamaktı. Bu çok önemli değişikliğin sorunsuz olmaması mümkün değildi. Tanınmış ayrı bir devlet olmadığı için, ayrı bir para biriminin devreye konması ve Uluslararası camiaya kabul ettirilmesi özellikle o dönemde mümkün görülmemişti. Pratik davranılarak mümkün olan bir alternatif; Anavatan Türkiye’nin resmi para birimi olan Türk Lirasını devreye koymaktı. Bu şık tercih edilerek Türk Lirasının kullanılmasına karar verilmişti. Ne var ki, aşağıda izah edildiği üzere doğan sıkıntılar ilk etapta eleştirilere ve yanlış değerlendirmelere yol açmıştır. Esas sorun Kıbrıs Lirası ile Türk Lirasının değerlendirilmesi ile ilgilidir. Bu konuda en büyük eleştiriyi Arif Hasan Tahsin Hoca Söz gazetesinde sık sık yapıyordu. Bu eleştirilere cevaben 11 Şubat 1982 tarihinde, Söz gazetesine Türk Lirasının Kuzey Kıbrıs’ta geçerli kılınmasının öyküsünü anlatan, aşağıdaki açıklamayı gönderdim. Daha iyi anlaşılması için esas metne tavzihen ufak tefek değişiklikler yapılmıştır. 20 Temmuz Barış Harekatı yer aldığında, Kıbrıs Türk Federe Devletinin (KTFD) maaşları ödeyecek nakit parası yoktu. Bütçemizin uygulanması Rum kontroluna geçmiş Rum Merkez Bankası kanalı ile aktarılan, TC yardımlarına dayanıyordu. Aktarma Londra’daki Kıbrıs Cumhuriyeti merkez bankasının hesabına, gerekli dövizin USD yatırılarak Kıbrıs’ta karşılığının yerel para (KL) alınması şeklinde yapılırdı. Barış Harekatından sonra pek tabii bu yöntem uygulanmadığından iki yetkili Türkiye’den gelerek (Mersin’den) 550.000 Dolar efektif para getirmişti. Bu dövizi efektif Kıbrıs Lirasına dönüştürmek üzere, Maliye Bakanı olarak ben ve TC Lefkoşa Büyükelçiliği Ekonomi Danışmanı Sn. Rifat Özenç, İş Bankasına gidip Müdür Ali Vasıf Beyi gördük. Ali Vasıf Bey bankasında 550.000 Dolar karşılığı KL olmadığını, uygun görülürse BM Barış Gücü nezaretinde dövizi, Güney Kıbrıs’a gönderip KL temin edilebileceğini söyladi. Bu öneri uygun görülmedi. Yönetimin ve Savunma Teşkilatının bütçe uygulamasının aksamaması için, ilk kez ortaya çıkan bu para sorununun halline, bütçe yardımlarının Türkiye’den bize Türk lirası olarak gönderilmesini önerdim. Aciliyeti nedeni ile önerim kabul edildi ve iki banka yetkilisi Mersin’den efektif parayı bize getirip teslim etti. Çapraz kur değeri olan 38.67 TL yerine “pratik olarak” 40 TL olması uygun görüldü fakat maalesef o zaman konuya farklı açıdan bakan diğer yetkililer (esas itibarı ile Planlama ve Koordinasyon Bakanı Alper Orhon, KTFD’nin Kamu İşletmelerinden sorumlu geçici Müsteşar Cemal Aşkın ile Kıbrıs İşlerinden sorumlu yetkili TC Bakanı Ziya Müezzinoğlu) 1 KL= 38 TL paritesinin uygulanmasını önerdiler. Bilahare Cemal Aşkın’ın önderliğinde haklı teknik gerekçe olmadan 1 KL= 36 TL kararı alındı. Devamlı şikayet konusu olan haksız kazanç iddiasının sebebi suni kur kararıdır. Buna ben şiddetle itiraz ederek doğru ve adil olmadığını, Güney’den Kuzey’e göç halinde olan toplumumuzun maddi bünyesine olumsuz darbe vuracağını tekrarladım. Para konusunda KTFD nin Merkez Bankası fonksiyonunu ifa edecek banka olarak görevlendirilen T.C Ziraat Bankası Kıbrıs Şubeleri Müdürü Doğan Bey’in beni desteklemesini istedim maalesef o desteği vermedi. (muhtemelen Müezzinoğlu ve Bakan Alper Orhon’la yakın ilişkisinden dolayı) Başkan Rauf Denktaş Bey’e giderek görüşlerimi ve ceryan eden tartışmaları anlattım. Bana verdiği talimat “Sen görüşlerini kayda geçirt ve şerh koyarak imzala”. Koyduğum şerh şöyleydi: “1 KL= 36TL kararı ile hemfikir değilim. Bunun doğru olmadığı, toplum menfaatına aykırı olduğu görüşündeyim. Aldığım talimat üzerine imzalıyorum.” Bu tartışmalar TC Büyükelçiliği Maliye ve Ekonomi baş danışmanının odasında yer almış ve kayda geçirilmiştir. Para sorununun daha büyük boyutlara ulaşacağının farkında olan biri olarak; Rum’larla, erken bir zamanda anlaşmaya varılamıyacağını da göz önünde tutarak, 13 Şubat 1975 de ilan edilen KTFD nin, ayrı ekonomik bünyesini yaşatacak mali alt yapının tamamlanması için ayrı bir para birimi (Kıbrıs Türk Lirası) çıkarmayı ve Merkez Bankası kurulmasını önerdim. Bakanlar kurulunun olumlu talimatını aldıktan sonra proje çalışmalarına başladım. Neticede çıkan proje, Bakanlar Kurulunca onaylanıp Ankara’ya sunuldu. Kasım 1975 de bu maksatla Ankara’ya gittik. Merkez Bankası Başkan vekili Naci Tibet başkanlığında, ilgili bakanlıkların temsilcilerinin de katıldığı bir özel toplantıda, konu her açıdan tartışıldı. Zamanın Maliye Bakanı Sn. Prof. Bedri Gürsoy, projeyi uygun bulduğunu söyledi ve kendisine takdim ettiğim, KTFD için önerdiğimiz yeni para biriminin tasarımını çok beğenerek klişesinin hazırlanmasını emretti. Bunun üzerine toplantıya başkanlık eden Sn. Tibet’e şöyle hitabettim. “ Sn. Başkan, konu teknik açıdan enine boyuna tartışılmıştır. KTFD olarak biz bu projenin zaruretine binaen kabulunu ve derhal uygulanmasını istiyoruz. Teknik bakımdan gerekliliği ve fizibilitesi hususunda tereddüt olamaz. Ancak siyasi bakımdan TC Hükümeti bir sakınca görmüyorsa, geciktirilmemesini arzu ediyoruz.” Bunun üzerine toplantıda Dışişlerini temsil eden Sn. Gündüz Tunçbilek’e sorduk. Cevabı aynen şöyle olmuştur. “Dışişleri Bakanlığı siyasi sakınca görmüyor. Teknik bakımdan gerek KTFD’nin gerekse Türkiye’nin menfaatları gerektiriyorsa ayrı para çıkarılmasında sakınca görmüyoruz.” Bunun üzerine Başkandan prensip kararının alınmasını rica ettim. Başkan Naci Tibet’in cevabı aynen şöyle oldu. “ Sn. Tatar, projenizi ne kabul ettik ne de reddettik. Yakında bir teknik heyet konuyu Kıbrıs’ta inceleyecek ve o zaman nihai karar alınacaktır”. Böylece toplantıda o anda bir netice alınmamış ve çok arzu ettiğimiz para projesi akim kalmıştır. 

Editör: TE Bilisim