"En son Kasım 2013 de elektrik tarifeleri belirlenirken Kıb-Tek’in maliyeti; 58Kr/kWh idi. Maliyet bu olmasına rağmen Bakanlar Kurulu tarafından yeni tarifeler, maliyet; 56
Kr/kWh miş gibi belirlenmiş ve buna göre aylık 2 milyon TL kadar bir görev zararı öngörülmüştü (Tabii ki her zaman olduğu gibi bu görev zararı Kıb-Tek’e ödenmeyecekti!).

Belirlenen tarifelere bakıldığı zaman, Devlet tarifesi, iki farklı geçici akım tarifesi ile konut tarifesinin 3’ncü ve son dilimleri hariç tüm tarifeler değişen miktarlarda maliyetin altında belirlenmişti. Bu uygulama; yukarıda verilen yüksek tarife gruplarına giren tüketicilerin, diğer maliyetin altında tarifelendirilen tüketicilerin kullandığı elektrik maliyetinin bir kısmını karşılaması anlamına gelmekteydi. Yani bir miktar devlet sübvansiyesi söz konusu iken tüketici grupları arasında da çarpraz sübvansiye söz konusu idi. Bu şekildeki sübvansiyeye ek olarak; turizm, sanayi, üniversiteler, tarım ve yerel TV kanalarının kullandığı elektrik belirlenen 45 kuruşluk tarifeden faturalandırılırken, ödeme sırasında bu gruba giren tüketiciler her kWh için 10 Kuruş daha az ödüyorlar (35 Kr/kWh) ve aradaki farkı maliye ödemeyi üstleniyordu (Bu konuda alınmış bakanlar kurulu kararına göre aradaki farkın en geç 1 ay içerisinde Kıb-Tek’e ödenecek olmasını emretmesine rağmen, halen 9 aylık gecikme ve Kıb-Tek’in, 13 milyon TL bu kapsamda alacağı vardır.).

Şimdi, dünya borsalarında yakıt fiyatı düşmüştür. Yakıt fiyatı düşerken kur bir miktar artmıştır. Kıb-Tek, yeni maliyetlere göre halen maliyetin üzerinde tarifelendirilen devlet daireleri haricindeki tüketici gruplarında (özellikle konut tarifesinin 3’üncü ve son diliminde) % 30’a varan oranda indirim öngörmüş ve bakanlar Kurulu’na bu talebini yazılı olarak bildirmiştir. Hükümet kanadından yapılan açıklamalara bakılırsa, başta devlet tarifesi olmak üzere şu anda zaten maliyetin altında tarifelendirilen tüketici gruplarını da kapsayacak şekilde daha kapsamlı bir tarife indirimi Kıb-Tek’e dayatılmaya çalışılmakta ve Kıb-Tek’in önerdiği indirimli tarifeler onaylanmamaktadır. Bir başka ifade ile Bakanlar Kurulu, daha çok sermaye kesimine uyguladığı devlet sübvansiyesini azaltmak isterken, konut tüketicilerin sermaye kesiminin tükettiği elektrik maliyetinin daha fazla bir kısmını karşılamasını sürdürmek istemektedir.

Dar gelirlilerin kullandığı elektrik maliyetlerinin bir kısmının nispeten geliri daha iyi olanlar tarafından karşılanmasına diyecek bir sözümüz yok aksine böyle bir uygulamayı destekleriz ancak, hazır elektrik maliyetleri ve tarifeler tartışılırken hükümet politikaları gereği, zenginin kullandığı elektrik maliyetinin mevcut tarife uygulamaları ile diğer yurttaşlara ödettirilmesi yani çapraz sübvansiyenin de artık toplum tarafından tartışılması ve sonlandırılması gerekmiyor mu? Ticaret Odası ve Otelciler Birliği’nin elektrik tarifelerinde kendilerini de kapsayacak daha fazla indirim talep eden açıklamaları sonrasında aklıma takılanlar bunlar.."

Editör: TE Bilisim