TDP Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamda, “Başka Karpaz yok” diyen Yılmabaşar, Karpaz Milli Parkı’nda yasalar ve kurumlar çiğnenerek, “yol genişletme” adı altında doğanın “ırzına geçildiğini” ve geriye dönülmez büyük tahribat yapıldığını savundu.
Yılmabaşar, geçmiş hükümet döneminde tüm itirazlara ve karşı çıkışlara rağmen doğal güzellikleri ve çevreyi yok etme pahasına bölgeye elektrik götürüldüğünü, şimdi de “yol çalışması” adı altında doğanın mahvedildiğini öne sürdü.
Kuzey Kıbrıs’ın tarihi ve doğal çevrenin korunacağına, tam tersine yok edilmesine seyirci kalınmaması gerektiğini kaydeden Yılmabaşar, TDP olarak katliamın durdurulması adına yapılacak her türlü eyleme destek vereceklerini bildirdi.
BİYOLOGLAR DERNEĞİ İLE ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten ile Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş da, konuyla ilgili yaptıkları ortak yazılı açıklamada, plansız ve çarpık yapılaşma ile ülke doğasının acımasız bir biçimde katledildiğini ifade ederek, “Dipkarpaz köyü ile Zafer Burnu arasında son günlerde bizzat devlet eliyle yapılan tahribat artık bu ülkede sözün bittiği son noktadır” dedi.
Örgütler, hiçbir gerekçe gösterilmeden ve böyle bir gereksinim de yokken özgür Karpaz eşeklerinin yaşadığı yerden otoban geçirilmesini doğru bulmadıklarını belirterek, ortada Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu dahi yokken “yol çalışması” adı altında başta Altın Kumsal olmak üzere milli parkın önemli bir bölümünün dozerlerle dümdüz edilmesine olanak sağlanmasının “katliam” olduğunu kaydetti.
Çevrenin doğal güzelliğine dikkat çeken ve koruma altında olduğunu ifade eden örgütler, durumun vahameti ortadayken hükümetin bu duruma sessiz kalmasının kabul edilmez olduğunu vurguladı.
Bu tahribata seyirci kalmanın hiçbir şekilde yurtseverlikle bağdaşmadığını da savunan örgütler, hükümet yetkililerinin derhal halktan özür dileyerek bu girişimi durdurması, aksi halde istifa etmesi gerektiğini öne sürdü.
Editör: TE Bilisim
