İki toplumun eğitim sistemlerinin, evrensel insanlık değerleri ekseninde değiştirilmesini, Türkçe ve Rumca’nın da iletişim düzeyinde zorunlu olarak öğretilmesini talep ettiklerini kaydeden Elcil yazılı açıklamasında, “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Nato’cu bir çözüm modeli olup, ‘Güvenlik ve Garantiler’ konusu soğuk savaş döneminin ortaya çıkarttığı bir düzenlemedir” ifadelerine yer verdi.

“Garantörlüğün bir hak değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal nizamı ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye verilen bir sorumluluktur” diyen Elcil iki toplum arasında güveni sağlamak için önyargıların ve düşmanlık yaratan unsurların ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi.

Elcil şöyle devam etti:

“Sınır kapılarının açılmasının üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen düşmanlık, önyargı ve şovenizm içeren ders kitapları ve müfredatları her iki toplumun eğitim sisteminde aynen durmaktadır. Değişim için başlatılan girişimler ise hep sonuçsuz kalmıştır. İki toplumun birbirine güven duyması için kafalardaki duvarların ve şovenizmin yıkılması şarttır.

Bu çerçevede devam eden görüşme sürecinde, eğitim sistemlerinin öncelikli olarak ele alınması, şovenizm, önyargılar ve düşmanlık içeren eğitim sistemlerinin, paylaşımdan, dostluktan, evrensel insanlık değerleri ekseninde değiştirilmesini, Türkçe ve Rumca’nın da iletişim düzeyinde zorunlu olarak öğretilmesini tekrardan talep ederiz”

Editör: TE Bilisim