İş sağlığı ve güvenliği kavramının günlük yaşantımızın doğal bir parçası, bir kültür olarak benimsenmesi gerekmektedir ancak ülkemiz gerçekleriyle yüzleştiğimiz zaman bunun gerçekleşmesinin çok zaman ve ciddi uğraş gerektirdiğini görüyoruz. Yaşanan acı kayıplardan hiçbir ders çıkarılmadığı, bana bir şey olmaz mentalitesinin yerleşik olarak devam ettiği ülkemizin korkunç gerçeğidir. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin olarak acı tecrübeler yaşanmadan tüm gerekli tedbir ve önlemleri alan bilinçli iş insanlarımız ve vatandaşlarımız ülkemizde halen istisna teşkil etmektedirler.

İş sağlığı ve güvenliği kültürü;
Sağlıklı ve güvenlikli bir çalışma ortamına sahip olma hakkına herkesin saygı gösterdiği, hak, sorumluluk ve ödevlerin önleme prensibine öncelik verilerek açıkça tanımlandığı bir sistem içerisinde hükümet, işveren ve çalışanların sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturulmasında aktif olarak yer aldıkları bir anlayıştır.

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin iki yaklaşım bulunmaktadır. Biri geleneksel diğeri ise çağdaş güvenlik yaklaşımıdır. Geleneksel yaklaşım reaktif yani tepkisel yaklaşımdır. Burada kazaların ve sistem bozukluklarının incelenmesi esastır. Olay veya kaza sonrası inceleme yapılması ve işin yeniden düzenlenmesine odaklanır. Kısaca iş işten geçtikten, acı kayıplar yaşandıktan sonra tedbir alınmasına yönelik bir yaklaşımdır. Ülkemizde genel yaklaşım bu yöndedir.

Çağdaş güvenlik yaklaşımı ise proaktif yaklaşımdır, sistem bozukluğundan çok, güvenlik yönetim sisteminin incelenmesine, risk değerlendirme ve güvenlik kültürüne odaklanır. Olay veya kaza gerçekleşmeden öncesine, çalışanlara ve güvenli olmayan uygulamalara odaklanır. Arzu ettiğimiz yaklaşım tarzı budur.

Ülkemizde mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği Yasamız bulunmaktadır. Dünyada hiçbir yasanın mükemmel olduğunu söylemek mümkün değildir ancak bu yasanın pratikte uygulanması halinde ülkemizde yaşanan tüm acı kayıpların önüne geçilebileceğini ve güvenli bir ortamda yaşayabileceğimizi söylemek mümkündür. Fakat ne yazık ki bu yasa uygulamada yer bulamamaktadır. Esasen iş sağlığı ve güvenliği konularında yapacağımız tüm çalışmaları yasalar öyle gerektirdiği için değil işletmelerin ve çalışanların güvenliğini korumak için yapmalıyız. İşverenlerin, işe yönelik tehlikeleri net olarak ortaya koyup çalışanları bilinçlendirmesi, çalışana eğitim verip onun tehlikenin farkına varmasını sağlaması gerekmektedir. Buna mukabil çalışanların işin tehlikeleri konusunda bilinçli olması, iş arkadaşlarının ve kendilerinin can ve sağlığını tehlikeye atacak davranışlardan kaçınmaları ve işverenlerinden önlem talep etmeleri gerekmektedir. Devlet de üzerine düşen görevleri yani denetimleri en tehlikeli iş kolları olan inşaat, taşocağı, beton santrali, taş mermer, ahşap sanayi sektörü gibi sektörlerden başlayarak proaktif yaklaşımla planlı olarak yapmalıdır. Sosyal yaşam, iş ve hizmet kalitemiz, can ve mal güvenliğimiz ancak bu şekilde sağlanabilecektir.

Çalışma Dairesinin düzenlemiş olduğu İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Programını tamamlayan uzmanlar bugün uzmanlık belgelerini alıyorlar.

İş sağlığı ve güvenliğinin ve denetimlerinin planlı, sistemli, sürdürülebilir, proaktif ve yeterli olmadığı bir düzende yeni uzmanları zor zamanlar beklemektedir keza daha önce uzman olan arkadaşlarımız dahi çok büyük zorluklarla karşılaşarak işlerini yapmaya çalışmaktadırlar.

İşyerlerine risk değerlendirme raporu yapılmak suretiyle uzman katkısı sağlanması, sektörlere göre aylık veya üç aylık uzman denetiminin başlatılması zorunlu kılınmaz, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının gerekli ve işe yarar olduğu, istenmeyen durumları önlemede başarılı olunacağı fikri herkes tarafından kabul edilir hale getirilmez ise İş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı ancak ikinci bir iş olarak kalacaktır. Bu vesileyle yeni uzman olan tüm arkadaşlarımızı da tebrik eder, kendilerine başarılar dileriz, aynı zamanda tümünü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliğimize üye olmaya ve çalışmalarını birlik çatısı altında, birlik içerisinde yapmaya davet ediyoruz.

Uğur Ergün – İSG-BİR Başkanı
 
Editör: TE Bilisim