Özgürgün, “DP-UG bu prensleri çiğnemek bir yana, bir sonraki adımlarda da bir samimiyet göstermeyeceğine dair UBP tabanında yoğun bir şüphe uyandırmıştır” dedi.
UBP tabanında “UBP’nin hükümet ortağından bir şeyler koparmak için bir araç gibi kullanıldığı” şeklindeki görüşlerin yer etmeye başladığını anlatan Özgürgün, bu “samimiyetsizliklerin” gün geçtikçe yapılan açıklamalarla da ortaya çıktığını savundu ve UBP’nin böyle bir şeye alet olmadığını, olmayacağını vurguladı.
DP-UG Genel Başkanı Başbakan Yardımcısı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş’ın yaptıkları güç birliğini “CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’ndan kopardığı fonlara” kurban ettiğini ve bunu her iki partinin sağduyulu tabanlarının asla affetmeyeceğini iddia etti.
UBP’nin yerel seçimlere tek başına katılması kararının alındığı Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantısı sonrasında basına açıklamalar yapan Özgürgün, UBP ve DP-UG’nin yerel yönetim seçimlerinde her iki partinin tabanlarının da yoğun istemiyle “iş birliği ve güç birliği” yapma kararı aldığını hatırlattı ve şöyle dedi:
“UBP yetkili kurullarının verdiği yetkilerle saptanan ilkeler üzerinde DP-UG ile yapılan önce heyetler sonra da genel başkanlar düzeyindeki toplantılar sonrasında prensip anlaşmasına varılmış, mutabakat kamuoyuna duyurulmuş olmasına rağmen, DP-UG Genel Başkanı’nın ‘prensip’ anlaşmalarına uymayan tasarruflarına rastlanmıştır. Ulusal cephede meclis çoğunluğu olan 26 milletvekili aritmetiğinin olumsuz yönde bozulmaması adına her iki partinin de belediye başkan adaylıklarına milletvekili önermemeleri yönündeki prensip anlaşması çiğnenmiş DP-UG Genel Başkanı’nın bir milletvekilini İskele’de başkan adayı göstermesi ve kararında ısrar etmesiyle de dinamitlenmiştir”.
“İŞ BİRLİĞİNİ KENDİSİ SONLANDIRDI”
Özgürgün, DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın “hem ittifaka hem hükümete hem de İskele’de bir milletvekili’nin adaylığına devam” kararı alındığını açıklamakla güç birliğini kendisinin sonlandırdığını iddia etti.
Özgürgün, “Kıbrıs konusunda aynı düşünceye sahip her iki partinin milletvekilleri ve tabanlarının Denktaş’ın Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ve partisinin Kıbrıs konusundaki çözüm sürecine bakışının Cumhurbaşkanı Eroğlu’na karşı söylem ve eylemlerine tavrını dikkatle izleyecektir” diye konuştu.
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özgürgün, bir soru üzerine işbirliğinin sonlandırılmasının İskele’de aday gösterilmesiyle değil, milletvekili aday gösterilmemesi yönünde alınan prensip anlaşmanın, kendileriyle görüşülmeden, alınmış bir kararla bozulmasıyla alakalı olduğunu belirtti. Özgürgün, samimiyetin ve birliktelikteki prensiplerin bu kararla yıkıldığını, ortadan kalktığını gördüklerini de söyledi.
Özgürgün Serdarlı konusunda da aynı hassasiyetleri olduğunu ifade etmelerine ve bir güç birliği olmasına rağmen, kendileriyle istişare edilmeden Serdarlı’da adımlar atıldığını da savundu.
UBP tabanında “UBP’nin hükümet ortağından bir şeyler koparmak için bir araç gibi kullanıldığı” şeklindeki görüşlerin yer etmeye başladığını anlatan Özgürgün, bu “samimiyetsizliklerin” gün geçtikçe yapılan açıklamalarla da ortaya çıktığını ve UBP’nin böyle bir şeye alet olmadığını, olmayacağını vurguladı.
Bu işbirliğini yaparken, hükümet şartı ortaya koymadıklarını, hükümet işini tamamen ayrı tuttuklarını her zaman söylediklerini ve hükümetle ilgili herhangi bir şey konuşmadıklarını belirten Özgürgün, konuşulan prensiplerin ise sürekli başka şekilde kullanıldığını ve başka amaçlara alet edildiğini savundu.
Özgürgün UBP’nin bu noktada artık “bu oyuna” bir son verme noktasına geldiğini ve bugün bunu yetkili kurullarında aldığı kararlarla yaptığını söyledi.
“1 HAFTA İÇİNDE 28 ADAY AÇIKLANACAK”
Özgürgün, UBP’nin 28 belediyede de aday gösterme noktasındaki çalışmalarını bir hafta içinde bitirip 28 belediyedeki adaylarını açıklayacağını da kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir soru üzerine de Özgürgün, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ayrı bir şey olduğunu, Cumhurbaşkanı’na desteklerini her zaman ortaya koyduklarını söyledi.
Bir başka soruyu yanıtlarken de Özgürgün, milletvekillerinin aday gösterilmemesi şeklinde karar alındıktan sonra her iki partinin de geçtiğimiz güne kadar buna uyduğunu, iki partinin daha pozitif adımlarla daha ileri noktalara yürüyebileceği görüşünde olunduğunu belirtti. Özgürgün prensibin çiğnenmesinin bir milletvekilinin aday gösterilmesinden daha ileri olduğunu kaydetti ve şöyle dedi:
“DP-UG bu prensleri çiğnemek bir yana, bir sonraki adımlarda da bir samimiyet göstermeyeceğine dair UBP tabanında yoğun bir şüphe uyanmıştır” dedi.
Hükümetle ilgili bir soruya yanıt verirken de Özgürgün, gelinen noktada hükümetle ilgili herhangi bir değerlendirme yapmalarının söz konusu olmadığını, ana muhalefet partisi olduklarını, ana muhalefet partisi olarak devam edeceklerini, hükümet meselesi olursa, hükümet ortadan kalkarsa ancak o zaman değerlendirme yapabileceklerini, bugün için hükümetle ilgili değerlendirme yapmanın ancak, “Aslında halka hiçbir şey vermeyen, varlığıyla yokluğu beli olmayan, kurulduğu günden bu yana yok olan bir hükümetle karşı karşıyayız” şeklinde olabileceğini belirtti.
Editör: TE Bilisim
