Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, UBP-DP hükümetinin toplumun yapısal sorunlarını çözme gailesi olmadığı gibi, ülkedeki çarpık yapının oluşmasına neden olan zihniyetin ürünü karar ve uygulamalara devam ettiğini vurguladı. Toplumun en ciddi sorunlarının 'pahalılık' ve 'işsizlik' olduğunun yapılan son anketlerle birlikte yeniden ortaya çıktığını belirten Özyiğit, sorunlara çare üretmesi gereken hükümet ortakları UBP ile DP'nin tam tersine devlet olanaklarını kullanarak partilerine menfaat sağlama yönündeki icraatlarını sürdürdüğünü belirtti. Özyiğit, ülkedeki çarpık yapının en temel etkenlerinden biri olan partizanlığa ve ayrımcılığa devam eden UBP ile DP'nin, Kooperatif Merkez Bankası ile iştiraklerine sınavsız-münhalsiz istihdam yapmaya devam ettiğini belirtti. Özyiğit, "Kooperatif Merkez Bankası ve iştiraklerinin gerçekten bu istihdamlara ihtiyacı var mı? Eğer ihtiyaç varsa niye münhal ilan edilmedi" diye sordu. Özyiğit, "Kıbrıs'ın Kuzey'inde oluşturulan yapının mimarları olan UBP ile DP, partisel çıkar sağlamak adına icraatlarını sürdürmektedir. Toplumun büyük çoğunluğunun tepkisinin farkında olan bu partiler, toplumsal menfaatten uzak, tamamen partizanlığa dayalı bu icraatlardan medet umabilirler, ancak toplum artık bu zihniyetten kurtulmakta son derece kararlıdır ve karar gününü beklemektedir" dedi. TDP Başkanı Özyiğit, toplumun büyük çoğunluğunun yaşamını borçlanarak sürdürmeye çalıştığı, birçok sektörde gelecek belirsizliği yaşandığı, üreticilerin zor günlerden geçtiği bir dönemde, vatandaşların, sektörlerin sorunlarına çözüm üretmesi gereken hükümetin tek derdinin gelişigüzel vatandaşlık yapmak ve partizanca uygulamalarla partilerine siyasi rant sağlamak olduğunu belirtti. "Yalnızca kendi geleceklerini düşünüyorlar" Hükümet partilerinin toplumun değil, yalnızca kendi siyasi geleceklerini düşünerek hareket ettiklerini belirten Özyiğit, bir taraftan kamunun küçültülmesi, reel sektörün desteklenmesi gerektiği söylenirken, ülkede yatırım bekleyen onlarca şirket varken, binlerce genç işsiz beklerken, hükümet partilerinin tamamen kendi çıkarını düşünerek hareket etmesinin asla kabul edilemez olduğunu ifade etti. Yapılan istihdamların eşitlik ve adaletten uzak olmasının yanında, kamu vicdanını zedeleyen nitelikte olduğunu da belirten Özyiğit, toplumun öz varlıklarının, kamu kaynaklarının kendi siyasi geleceği için kullanmak kimsenin hakkı değildir, haddine de olmamalıdır” dedi. "Kooperatifler siyasilerin çiftliği olmaktan kurtarılmalı" 1984 yılında Kooperatif Merkez Bankası'nın seçilmiş yöneticilerinin 'yolsuzluk ve usulsüzlük' iddiasıyla görevden alındığını, ancak geçen 33 yıllık sürede konuyla ilgili hiçbir araştırma ve hukuki takibatın yapılmadığını anımsatan Özyiğit, o tarihten itibaren çiftçinin, hayvancının, üreticinin, işçinin, memurun, esnafın, zanaatkarın sahibi olduğu Kooperatiflerin siyasi işgal altında tutulduğunu belirtti. Özyiğit, gelmiş geçmiş hükümetlerin de defalarca söz vermelerine rağmen, işgali sona erdirmediklerini dahası oraları bir anlamda 'siyasi çiftlik' gibi kullandıklarını kaydetti. Kıbrıslı Türklerin geçmişte varoluş mücadelesi verdiği en zorlu dönemlerde, en küçük köyde dahi var olan kooperatif bakkaliyeleri ve kredi kooperatifleri sayesinde ayakta kaldığını, dişini, tırnağını toprağa geçirerek bu toprakları vatan yapmasını bildiğini anımsatan Özyiğit, "Günümüzde ise 'siyaset kurumu' kooperatifleri işgal ederek üreticilerimizi, aracılara, tefecilere muhtaç etmiştir" ifadelerini kullandı. TDP olarak yıllardan beridir kooperatiflerdeki siyasi işgalin sona erdirilmesi gerektiğini ısrarla vurguladıklarını anımsatan Özyiğit, göreve geldiklerinde ilk yapacakları icraatlardan birinin kooperatiflerdeki siyasi işgali sonlandırmak olacağını açıkladı. 

Editör: TE Bilisim