Beyarmudu, Akdoğan ve İnönü belediyelerinin çöpleri Güngör'e göndermesi gerekirken, finansal yapıyı mazeret göstererek bölgedeki bir alana döktükleri, vidanjör suları ile hayvan ölülerinin de bu alana döküldüğü, çöp yığınları belli bir yoğunluğa ulaşınca da “çıkan/çıkarılan” yangınla yok edilmeye çalışıldığı savunulan açıklamada, geçtiğimiz günlerde 2 gün boyunca süren ve havaya saatlerce zehirli duman yayılmasına neden olan yangının da bunlardan sadece biri olduğu kaydedildi. 
Açıklamada, bazı belediyelerin atıkları dozerle ezmek veya toprakla üzerini kapatmak yerine yakarak hacmini azaltma yoluna gittiği, ancak ucuz olduğu için tercih edilen bu yöntemin doğa,  ekosistem ve halkın yaşam kalitesini olumsuz etkilediği gibi, ölümcül hastalıklara da yol açabileceğini belirtilirken, çöp alanının hemen doğusundan geçen ve belirli zamanlarda akan dereyle birlikte zararlı atıklar, zehirli kalıntıların Köprü, Ayluka ve daha sonra Glapsides’e kadar ulaşabildiğine dikkat çekildi. 
"TOPRAK VE YERALTI SUYU KİRLENMEKTE, KANSEROJEN DUMAN YAYILMAKTA"
Beyarmudu vahşi çöp alanında, atıkların kontrolsüz depolanması neticesinde toprak ve yeraltı suyunun kirlendiği, atıkların yanmasıyla birlikte havaya kanserojen duman yayılarak tüm bölgenin olumsuz etkilendiği belirtilen açıklamada, depolama alanının bölgedeki tarımsal araziler ile mısır, nar, zeytin, babutsa gibi meyve bahçelerini de doğal olarak olumsuz etkilediği belirtildi. 
Sağlık açısından ciddi bir tehdit oluşturan bu alanın etrafı kesilerek, giriş çıkışların kontrol altına alınması, Belediyeler Birliği veya Karayolları Dairesi gibi kurumlardan alınacak büyük paletli dozer gibi araçlara da alana müdahale edilmesinin halk sağlığı ve çevreyi etkileyecek tehlikelerin önü almak açısından elzem bir gereklilik olduğu belirtildi.
"BELEDİYE VE ÇEVRE DAİRESİ SORUMLUDUR"
TDP Çevre Komitesi, çevre ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bu sorundan  Belediye ile Çevre Dairesi'nin sorumlu olduğunu vurguladı. 
Çevrenin olumsuz etkilenmemesi, insan sağlığının zarar görmemesi için yasa ve tüzüklerde atık yönetimi ile ilgili belirlenen kuralların denetlenmesinden Çevre Dairesi'nin sorumlu olduğu, belediyelerin ise atıklarının toplanması, toplattırılması ile çevre açısından güvenli olarak yönetilmesi ve bertaraf edilmesini, atıklarının kaynaktan ayrı toplanmasını teşvik etmek ve uygulatmakla sorumlu oldukları belirtilen açıklamada, ilgili daire ile bazı belediyelerin “maalesef bu görev ve sorumluluğunu yerine getirmediği” kaydedildi.   
"ATIKLARLA İLGİLİ ÖNCELİKLİ HEDEF"
Atıklarla ilgili öncelikli hedefin atığı kaynağında azaltma, yeniden kullanma ve geri dönüştürme olması gerektiğini, atık yönetiminde “kirleten öder” ve “atığı üreten sorumludur” ilkelerinin mutlaka hakim olması gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: 
"Bugüne kadar maalesef, KKTC’de merkezi hükümet düzeyinde, atıkların kaynağında azaltılması, yeniden kullanılması ve geriye kalanların da Güngör Merkezi Depolama Tesisine transfer edilerek depolanmasıyla ilgili hiçbir politika uygulanmamış, gerekli inisiyatifler başlatılmamış ve yatırımlar gerçekleştirilmemiştir. 
Atık ayrıştırma, toplama, taşıma, değerlendirme ve bertaraf etme sürecinde su, toprak, hava, flora, fauna için risk teşkil etmeyecek, gürültü, titreşim veya koku yaratmayacak, doğal çevreyi olumsuz etkilemeyecek ve insan sağlığına zarar vermeyecek yöntem ve süreçler kullanılmalıdır."

Editör: TE Bilisim