Altuğra, köy turizmi, kuş gözlemi, eko turizm gibi modellerin hayata geçirilmesinin KKTC’yi alternatif bir destinasyon haline getirebileceğini söyledi.

Çevre kirliliği ve betonlaşmanın, tarihi eserlere yönelik ilgisizliğin ve denetimsizliğin bir yıkım olduğuna işaret eden Altuğra, KKTC’nin tanıtımı yapılırken afişleri süsleyen antik Girne’nin önemine vurgu yaptı.

Antik Girne’de yaşanan sorulara işaret eden Altuğra, bölgeden doğal çevre ve kültür mirasına uygun projelerin tasarlanması ve tarihi mirasa sahip çıkmak gerektiğini belirtti.

Turistlerin ülkelere doğa, tarih ve mutfağını tanımak, güzel izlenimler elde etmek için gittiğini söyleyen Altuğra, KKTC’de yaşanan çevre, trafik, kirlilik gibi sorunlar nedeniyle turistlerin ülkeye gelmek istemeyeceğini belirtti.

ATAOĞLU

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, ülkeye daha fazla turist getirme uğraşısı içinde olduklarını söyledi.

Ataoğlu, kış turizmi çerçevesinde ülkeye gelen turistlerin ülkeden memnun ayrılması için yaptıkları çalışmaları anlattı.

Turistlerin narenciye, patates, pekmez, hellim yapımı gibi etkinliklere katılmasını sağladıklarını, doğal güzellik, tarihi zenginliklerin gezdirildiğini, festivale katılımlarının sağlanması için çalışma yaptıklarını dile getiren Ataoğlu, Gazimağusa Surlar içindeki evlere yönelik hibe ve kredi desteği verildiğini, alternatif turizmlere yönelik çalışmaların yapıldığını kaydetti.

Ataoğlu, çevre kirliliği ile ilgili ciddi çalışmalar sürdürdüklerini, çevre yasalarının çıkmaya başladığını, çıkmayanlara yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

Temizlik etkinlikleri düzenlendiğini dile getiren Ataoğlu, Çevre Dairesi personelinin çevreyi kirletenlere yönelik ceza kestiğini, yapılacak yasal değişiklik sonrasında yerel yönetimlerle işbirliğine gidileceğini, onların da ceza yazabilmesinin sağlanacağını kaydetti.

Ataoğlu, okullara yönelik ders müfredatlarına çevre eğitiminin de eklenmesiyle küçük yaşlardan itibaren bu eğitimin verileceğini söyledi.

CANALTAY

UBP Milletvekili Resmiye Canaltay da, “Özel Eğitim ve Meslek Okulları” konusunda güncel konuşma yaptı.

DAÜ’de öğrenci sayısında düşüş olduğunu dile getiren Canaltay, konuşmasında rakamlarla ilgili bilgi verdi.

Canaltay, DAÜ’deki düşüşün nedenlerinin araştırılması gerektiğini söyleyerek, çalışanların maaşları ile ilgili soruna değinerek, rektör yardımcılarının istifalarının nedeninin ne olduğunu sordu.

DAÜ Yasası’nın ne zaman çıkacağını soran Canaltay, üniversitenin yıpratılmasını istemediklerini belirtti.

Canaltay, eğitim sisteminin ezbere, başarının sınav neticelerine dayalı olduğunu kaydetti.

Özel ders ve not ilişkisinin eğitimi olumsuz etkilediğini söyleyen Canaltay, mesleki eğitimin arzu edilen noktada olmadığını belirtti.

Canaltay, okullarda gençlerin hobi sahibi olacağı aktiviteler yapılması gerektiğini söyledi.

Özel eğitimle ilgili yasanın bir an önce Cumhuriyet Meclisi’ne getirilmesi gerektiğini belirten Canaltay, kreş gibi açılan özel eğitim kurumları bulunduğunu kaydetti.

Canaltay, Güney Kıbrıs’ta bulunan üniversitelerde okuyan öğrencilere yönelik burslar konusunda bakana bazı sorular yöneltti.

ÖZYİĞİT

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, eğitim sisteminde, Kıbrıs Türkünün gelişimini içeren adımlar atmak gerektiğini söyledi.

Özyiğit, AB ile sağlanan mutabakat çerçevesinde tüm okullara laboratuvar yapılacağını belirtti.

Terfiler yapıldığını, öğretmen alındığını kaydeden Özyiğit, yapılan çalışma doğrultusunda bazı okulların birleşmesi veya ayrışmasına gidilebileceğini, müstakil anaokullar oluşturulacağını söyledi.

DAÜ’de toplu sözleşme düzeni olduğunu anımsatan Özyiğit, iki personel sendikası arasında ayrıcalık veya maaş farkı bulunamayacağını kaydetti.

Özyiğit,  DAÜ VYK’sının siyaset veya partizanlık yapmasının mümkün olmadığını söyleyerek, “Daha önceki dönemde partizanlığın dik alası yapıldı” dedi.

Özel eğitime yapılan yatırımlara değinen Özyiğit, özel eğitimde tam gün eğitime geçiş için çalışmaların yapıldığını, yeni dönemde tam gün eğitim hedefleri bulunduğunu kaydetti.

Mesleki teknik eğitime önem verdiklerini dile getiren Özyiğit, orta okulda sınıfta kalma sisteminin yeniden geleceğini akademik eğitime devam edemeyecek öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirileceğini ve böylece ara eleman ihtiyacının ortadan kalkacağını belirtti.

Özyiğit, Güney Kıbrıs’ta öğrenim gören herhangi bir öğrenciye burs verilmediğini söyleyerek, Pile’de öğrenim gören üç öğrenciye burs verildiğini kaydetti.

Editör: TE Bilisim