“Gençlerimiz tribünlerde değil sahada olabilmeli”
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ‘tanıdım’ derken spor alanında bu tanımanın gereklerinin görülemediği, Rumların yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ise ‘tanımıyorum’ derken de yine özellikle spor alanında tanımamış olmanın gereklerini yerine getiremediğişeklindeki görüşünü yineleyen Akıncı, bunun somutgöstergesini Türkiye Futbol FederasyonuBaşkanı’nın Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile görüşmeyi yapmaktan çekinmesi olduğunu kaydetti.
Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’den takımlar gelip bizim takımlarımızla bir dostluk maçı bile oynayamıyor, ama resmi maç için güneydeki takımlarla eşleştiğinde gidip oynuyor; bizim gençlerimiz de tribünlerdeseyirci olarak kalıyor. Biz öyle bir gelecek yaratabilmeliyiz ki; bizim gençlerimiz tribünlerde değil sahalarda olabilsinler. Sadecebizim sahalarımızda değil, uluslararası sahalarda da olabilsinler. Bu içe kapanmışlık nedeniyle Türkiye’de bir imkânbuldukları zamanbizim sporcularımız da haklı olarak bu olanağı değerlendirmek veaçılmak istiyor. Onları anlayışla karşılıyorum, ancak bu yapılırken kulüplerinde bu sefermağduriyeti gündeme geliyor. Dolayısıyla bütün bunların aşılabilmesinin yolları üzerinde çaba harcamamız lazım. Elbette Kıbrıs’ta bulacağımız, iki tarafın da haklarını koruyacak meşru zeminde bir çözüm, bu sorunların da kalıcı anlamda çözümü olacaktır ancak ona giden süreçte atılabilecek adımları da esirgememek lazım. Umarım Türkiye Futbol Federasyonu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşanan bu sorunları ciddiye alır ve sadece FIFA’yı işaret etmekle yetinmez çünkü FIFA,UEFA konularını buranın spor camiası da bilmektedir. Bunları bugün bir kez daha seslendirmeyi gerekli gördüm çünkü söz konusu olan, bizim gençlerimizin geleceğidir. Kimse bunu başka, yanlış anlamlara çekmesin. Amacımız sadece Kıbrıs Türk gençliğininspor alanında bir geleceklerinin olmasıdır.Çünkü o gelecek bu topraklarda son derece sınırlı olmaya ve kuraklaşmaya devam ediyor. Bunu yeşertmenin yollarını mutlaka bulmak gerekiyor. Ara formüllerin detaylı olarak ne olacağının asıl sahibi spor camialarımız olmalı. Siyasetin buna şekil vermesi yerine spor camialarının şekillendirmesi, siyasetin de buna yardımcı olması gerekir. Spor, sanat kültür gibi, siyasetin uzağında olmalı.”
Başında bulunduğunuz camia ve çalışma arkadaşlarınıza başarılar dilerim.
Bıçaklı: Dünya futboluyla ille FIFA’yla bütünleşeceksek yolu vardır”
Futbol Kulüpler Birliği Başkanı Aslan Bıçaklı ise ziyarete teşekkür edip Akıncı’ya başarılar dilediği konuşmasına “uzun ve zorlu bir yola çıktınız. Ülkenin liderliğine talip olmak ve özellikle Kıbrıs sorununun çözüm bulmadığı bir süreçte göreve talip olmak cesaret ister. Sizde bu cesaret var.” diyerek başladı.
Dünyada olduğu gibi gençlere spor yaptırmanın devletin görevi olduğunu ancak sporda ve futbolda da, hiçbir yerde olmadığıgibi, bir politikası olmadığını kaydeden Bıçaklı,
“Bu dalgalanmalar içerisinde özellikle son dönemlerde yıldız futbolcularımızı bir gecede alıp Türkiye’deki BAL ligine götürüyor, bizim ülkedeki kulüplerin ciddi şekilde sıkıntıya girmelerine neden olurken ligleri de dağıtıyorlar.Kulüpler birliği olarak ülke gençleri gerek Türkiye gerek dünya futbolu ile kaynaşmasına asla karşı değilim ama bir usulü olmalı.Transferler bütün dünyada nasılsa öyle olmalı” dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Demirören’in ziyaretinde söylediği gibi çarenin yalnızca FIFA olmadığını ifade eden Bıçaklı, “İstenirse iki federasyon arasında isterse iki spor bakanı arasında protokol imzalanabilir çare bulabilir. Ama birileri yapacak bir şey yok FIFA’ya üye değilsiniz derse, bizim için sorun yok, biz FIFA’ya üye oluruz, bunun kararını da genel kurul verir.
Şaka yapmıyoruz. Çözüm bulmazlarsa 46’ncı gün buna inanmayanlar görecek. Gençlerimiz kimsenin esiri değildir. Dünya futboluyla ille FIFA’yla bütünleşeceksek yolu vardır” diye konuştu.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın adayaziyaretinde iki futbol federasyonu arasındaki görüşmeyi, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu binasında yapış olması gerektiğini de ifade eden Bıçaklı, “Etik değerler var. Bunları ezdirmemek, sahip çıkmak gerek” diye konuştu.
“Aydın Kalfaoğlu’na saygı”
Görüşmenin sonunda Akıncı geçtiğimiz gün yaşamını yitiren tanınmış avukatlardan ve müzisyen dostuAydın Kalfaoğlu’nu şu sözlerle andı:
“
Bugün (dün)çok değerli bir dostumuzu, sevgili Aydın Kalfaoğlu’nu sonsuzluğa uğurluyoruz. Aydın Kalfaoğlu’nu uzun yıllardan beri tanıyordum. Bir kardeş, bir dost, çok temiz dürüst, ilkeli bir arkadaşımızdı. Maalesef çok hızlı seyreden malum hastalık onu da aramızdan çekip aldı. Kendini gördüğüm son dönemlerde her defasında ‘reis, merak etme iyileşeceğim. Düzeleceğim vekürsüye beraber çıkacağız’ derdi. Hep pozitif düşünen, pozitif enerji yayan bir insandı. İyi bir dost, iyi bir hukukçu, iyi bir aile babasıydı. Sabah törende Barolar Birliği Başkanı’nın da söylediği gibi tek kişinin bile hakkında olumsuz söz söylemediği biriydi. Bunların yanında çok iyi müzisyendi. Aydın’ı çok zamansız kaybettik ama iz bırakarak gitti; adı gibi aydınlıklar ışıklar içinde yatsın.”
Bıçaklı da Aydın Kalfaoğlu’nun ölümünden derin bir üzüntü duyduğunu dile getirerek, “Sevgili Aydın Kalfaoğlu benim abimdi. Ömrünün dörtte üçünü neredeyse birlikte geçirdik. Her zaman saygıyla anılacak abimizdi. Ülkeye çeşitli konularda katkılar koydu. Her insanın kaybı üzer ama Aydın Kalfaoğlu’nun kaybı bizleri derinden üzdü, kendisine Tanrı’danrahmet ailesine baş sağlığı diliyorum” dedi.
