ÖZER KANLI

Bastığı yeri tanımayan, tarih, ahlak, vefa, bilinci olmayan, sadece para ve makama tapan zavallılar ne nederse desin doğru bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz. Ergenekon süreci başladığında bizlere çok iftira atıldı. İsimleri, makamları yazmak istemiyorum...Kimseyi üzmek amacında da değilim....Sadece ve sadece iftiraya uğramanın acısını yaşayan birisi olarak iftiracılara kanılmamasına dikkat çekmek istiyorum. Anımsanacaktır; Birileri 2009 yılı milletvekilliği seçimlerine gidilirken
dönemin UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu’nu , Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı “
Ergenekoncu “, TMT’yi Ergenekon Terör örgütünün ilk icraa denemesi olarak niteleyenler vardı.
2009 milletvekilliği genel seçiminin 10 gün öncsinden başlayarak BRT televizyonunda “ Ergenekon” köyünün tanıtıldığı bir program yayınlanmaya başlanmış, imalı konuşmalarla bazı çağrışımlar
yapılması gayreti gösteriliyordu. Biz ise “ ne alakamız var...Bizim tek derdimiz KKTC ve halkımızın
haklarının korunmasıdır” diyorduk ama seçimlerde başarı peşinde koşanlar habire jurnalcilik yapıyordu. Bu hiç durmaksızın 2015 yılına kadar devam etti. 2013 UBP Genel Başkanlık seçimlernde de aynı iddialarla zemin kazanılmaya çalışıldı. Tabii şunu da belirtmem gerekir ki daha önceleri de bizleri askeri yetkililere jurnalleyenler vardı kendi siyasi beklentileri için... Hatta ve hatta askerden UBP Genel Başkanlığı yarışı için medet umanlar bile olduğunu unutmadım. İşte o yüzden 2013 yılında dönemin Türkiye Büyükelçisi’ne aynen şunları söyledim: “ Kıbrıs Türkü’nden gelen iddialara çok da kulak asmayınız. Bu toplumun içinden çıkanlar öteden beri Türkiye’ye kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için bazı ispiyonculuklar yapmıştır. Bunların bir kısmı doğru olsa da çoğu yanlış çıkmıştır ve çok insan üzülmüştür. Ne sağ ne de sol bu konuda masum değildir. Siz artık buralara siyaseten müdahale etmeyiniz, ne partilerin iç işleri ile uğraşınız ne de ülkede kimin iktidar olduğu ile”.

Sayın Büyükelçi “dediklerinize hak veriyorum, öyle olmalı “ demişti ama ne yazık ki öyle olmadı ve hem KKTC hem de Türkiye zarar gördü. Şimdi tekrar uyarıyorum; Türkiye’de olanlardan burada yarar
sağlamaya çalışanlar çıkabilir. Bunlara fırsat verilmemelidir. Türkiyemiz artık KKTC için de yep yeni bir sayfa açmalıdır. Tabii ki Türkiye KKTC ile çok hem de çok yakından ilgilenmelidir; Tabii ki Türkiye Kıbrıs konusunu “ milli dava” konumunda tutmalı kendisinin güvenliği, ekonomisi ile çok yakından ilgili bu konuda söz söyleme hakkını korumalıdır ama bu asla KKTC’nin iç işlerine partileri istediği gibi şekillendirme, hükümetleri istediği gibi oluşturma çabasına kadar uzanmamalıdır. KKTC Anayasası’na bağlı, belirlenen ortak politikalar çerçevesinde Kıbrıs görüşmelerini sürdüren, KKTC halkının refah, mutluluk ve güvenliği için çaba gösteren herkese, tüm partilere aynı mesafede olunmalıdır.
KKTC’nin çıkarlarına aykırı davranan varsa onlarla mücadeleyi KKTC’nin çıkarları için uğraşan kesimlere, partilere bırakmalıdır. Türkiyemiz bir dönüm noktasındadır. Türkiyemizi küçültmek, elini kolunu bağlamak, ona deli gömleği giydirmek isteyenler, Kıbrıs konusunu kendi çıkarları doğrultusunda çözmek veya çözmemek isteyenler vardır. Türkiyemiz bütün bu oyunları bilerek, birlik‐bütünlük içinde bu badireleri atlatmalıdır...Ben inanıyorum ki atlatacaktır... Bu sürecin başarısı için çok akıllı,kararlı ama dikkatli ve sabırlı davranılmalıdır. Artık çok tecrübe kazanan, oldukça güçlenen Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, muhalefetin ve halkın kendisine verdiği desteğin
değer ve önemini iyi yorumlamalıdır. Kucaklayıcı, birleştirici olmalı, gerçek ve ileri demokrasiden yana tavır almalıdır. Demokrasi bir kültür meselesidir. Bir ülkede seçim yapılması, o ülkeden demokrasi olduğu anlamına gelmez. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılacaklar için de
akıllı, kararlı ama dikkatli ve sabırlı davranılmalıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, egemenliğine en fazla önem vermesi gereken ülke Türkiyemizdir. Milli davanın, milli menfaatlerin gereği de yaşanan oyunları bozmanın yolu da KKTC’nin varlığına ve egemenliğine özen göstermeyi
gerektiriyor...
Lütfen dikkatli olalım... Doğru bilgilere değer verilsin ama yalanlara başvurarak jurnal
yapanlara asla kulak asılmasın... Bunları birşeyler bildiğim için değil, bilmediğim ama jurnalciler
yüzünden sıkıntı yaşadığım için yazdım.
Editör: TE Bilisim