Dernek açıklamasında, bir süre önce apartman altında ölü bulunan iki çocuk annesi 37 yaşındaki ‘Akile’nin ardından bugün de ev içi şiddet sonucu; ‘Burcu’ adlı bir kadının hayatını kaybettiğini belirterek, evlerde yaşanan şiddetle ilgili;“ev içi şiddet ecel değil bizim eserimizdir” dedi.

Açıklamada şunlar ifade edildi:

“Akile henüz 37 yaşındaydı, iki çocuk annesi, henüz birkaç ay önce apartmanının altında ölü bulundu. Ölümünden birkaç saat önce eşi tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığı komşuları tarafından teyit edilmekte.

Bugün Burcu’yu da kaybettik. Gazetelerde yazıldığı gibi tartışma sonucu kaybetmedik.  Ev içi fiziksel şiddetin sonucu olarak kaybettik. Bu cinayetin temelinde yatan kıskançlık, öfke veya buna benzer hiç bir sebep değildir. Bu cinayetin temelinde erkek egemen, toplumsal cinsiyet eşitliğinden yoksun toplumlarda yaygın olan kontrol ve güç tahakkümü vardır. Yani erkeklerin kadınlar üzerinde hak ve egemenlik sahibi olma inancı vardır.

“OKULLARDA FLÖRT ŞİDDETİ VE SAĞLIKLI İLİŞKİLER HAKKINDA EĞİTİM VERİLMEYEN BİR ÜLKEDEYİZ”

Kadınan Yaşama Destek Derneği’nin anketleri her üç kadından birinin ev içi fiziksel şiddete maruz kaldığını söylüyor. Bu bilimsel rakamlara rağmen, ülkemizde ev içi şiddetle mücadeleye dair mekanizmalar ciddi anlamda eksik kalmaktadır. Ev içi şiddet direnişçileri eşlerinden her gün fiziksel şiddet görseler de, ceplerinde para yoksa aile mahkemelerine koruma emri için başvuramaz. Adli yardımın olmadığı, ev içi şiddet yasasının olmadığı, ev içi şiddet direnişçilerine destek hizmetlerinin neredeyse sıfır olduğu, okullarda flört şiddeti ve sağlıklı ilişkiler hakkında eğitim verilmeyen bir ülkedeyiz. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin sığınma evi dışında, yerel veya merkezi yönetimlerin direnişçilere barınma hakkı tanımadığı bir ülkedeyiz.

“DUR DEME ZAMANI GELDİ..”

Buna dur demenin zamanı çoktan geldi. İvedilikle ev içi şiddet yasası yürürlüğe girmeli, şiddet direnişçileriyle temasta olan, yargı dahil tüm meslek örgütlerine ev içi şiddet konusunda hizmet içi eğitimler düzenlenmeli ve dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi ev içi şiddetin varlığı kabul edilerek bu sorunu aşmak için devlet tarafından, sivil toplumla işbirliği içerisinde çalışmalar yürütülmeli. Ev içi şiddeti görmezden geldikçe daha nice Aşkınlar, nice Akıle’ler, nice Burcu’ları duyacağız. Bu ölümlerde hepimizin sorumluluğu vardır. Ev içi şiddet ecel değil bizim eserimizdir.”

Editör: TE Bilisim