Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi ve Sözcüsü Osman Ertuğ, Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonunda varılan olumlu aşamanın, Kıbrıs Türk tarafının bu konudaki proaktif ve yapıcı politikasının bir sonucu olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi ve Sözcüsü Ertuğ, Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu konusunda Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklama yaptı.

Ertuğ, Kıbrıs Türk tarafının, 8 Ocak 2013 tarihinde Apostolos Andreas Manastırı’nda bulunan ana kilisenin finansmanını üstlendiği yönündeki açıklamasıyla birlikte Apostolos Andreas Manastırı’nın gündemin en üst noktalarına yükseldiği ve en sonunda 31 Ocak 2013 tarihinde Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi ve Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin BM Kalkınma Programı - Gelecek için Ortaklık’la (UNDP-PFF) ayrı ayrı anlaşmalar imzalandığının anımsatılarak, Kıbrıs Türk tarafını böyle bir inisiyatifi üstlenmeye yönelten sebebin ne olduğuna ilişkin soru üzerine, Apostolos Andreas Manastırı’nın dini ve kültürel açılardan ülkenin en önemli eserlerinden biri olduğuna ve ivedi olarak restorasyonunun gerçekleştirilmesinin gerekli olduğuna dikkati çekti.

KKTC’de gerek Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, gerekse üçüncü uyruklu turistler tarafından da en fazla ziyaret edilen yerlerden biri olan Manastır’ın içerisinde bulunduğu kötü görüntüyü ortadan kaldırmak amacıyla öncelikli olarak Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı tarafından Yunanistan’ın Patras Üniversitesi tarafından hazırlanan proje çerçevesinde bundan birkaç ay önce bir çevre düzenlemesi çalışması başlatıldığını ve bu çalışmanın halen devam etmekte olduğunu kaydeden Ertuğ, Manastır’ın restorasyonunun taşıdığı aciliyet nedeniyle, Kıbrıs Türk tarafının 8 Ocak 2013 tarihinde yeni bir inisiyatif üstlendiğine, KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın yaptığı açıklamayla, onarımı aciliyet arzeden ve restorasyonu bekletilemeyecek kadar ivedi olan kilise ana binası ile buna bitişik binaların restorasyonunun finansmanının Kıbrıs Türk tarafınca karşılanacağını ve restorasyonun Kültürel Miras Teknik Komitesi bünyesinde belirlenen kurallar çerçevesinde gerçekleştirileceğini açıkladığına işaret etti.

Ertuğ, “Böylelikle, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’ne Manastır’ın restorasyonunun önünü siyasi amaçlarla ilanihaye tıkayamayacağı mesajı verilerek, Manastır’daki çalışmaların başlatılmasının önü açılmış, 31 Ocak 2013 tarihinde Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi ve Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin UNDP-PFF’le ayrı ayrı imzalamış olduğu protokollerle her iki taraf da Manastır’ın restorasyonuna katkı koyacağı yönünde niyet beyanında bulunmuştur. Böylece, restorasyonun başlatılmasında önemli bir adım atılmış, finansman engeli ortadan kalkmış olmaktadır” dedi.

Osman Ertuğ, “Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu konusunun Kültürel Miras Teknik Komitesi’nde ele alınmasıyla yeni bir süreç başladı. Bize bu süreç hakkında bilgi verir misiniz?” şeklindeki soruya karşılık, “Aslında, Apostolos Andreas Manastırı’nı koruma çalışmalarımız uzun bir geçmişe dayanmaktadır” diyerek, şunları aktardı:

“İlk olarak 1996 yılında, denize doğru kayma ve yıkılma tehlikesi gösteren Apostolos Andreas Manastırı’nda KKTC Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından sahilde inşa edilen bir perde duvarla koruma çalışması yapılmıştır. 2000’li yıllarda Apostolos Andreas Manastırı ve Güney Kıbrıs’ta bulunan Kıbrıs’taki İslam varlığının en kutsal eseri olan Hala Sultan Tekke’sinin eşzamanlı olarak restorasyonunun yapılması kararlaştırılmıştı. Hala Sultan Tekke’sinin restore edilmesine rağmen, Kıbrıs Rum tarafının restorasyon projesine engel çıkarması ve bunu Kilise’nin itirazına bağlaması nedeniyle Manastır’ın restorasyonu bir türlü gerçekleştirilemedi. Bunu aşmaya yönelik olarak, Yunanistan’daki Patras Üniversitesi’ne yeni bir restorasyon planı hazırlatıldı. Ancak bu sefer de Rum tarafının restorasyonun hangi çerçevede ve kimin tarafından gerçekleştirileceği konusunda yaratmış olduğu sorunlar nedeniyle restorasyon hayata geçirilemedi.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Kıbrıs Türk tarafının ısrarlı girişimleri sonucu, Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonunun Kültürel Miras Teknik Komitesi çerçevesinde üzerinde uzlaşılan kurallar uyarınca yapılması konusunda her iki taraf da mutabakata varmış ve bu kamuoyuna Teknik Komite tarafından 21 Şubat 2012 tarihli bir basın açıklamasıyla duyurulmuştur. Varılan uzlaşı uyarınca, UNDP-PFF’in açacağı ihaleyle anılan eserin restorasyonu Türk tarafından bir firma tarafından gerçekleştirilecek, eserin restorasyonunun kurallara uygun olup olmadığı UNDP-PFF tarafından denetlenecek, ayrıca Kıbrıslı Türk ve Rum uzmanlardan oluşan Kültürel Miras Teknik Komitesi restorasyon çalışmalarını gözlemleyecek ve gerektiğinde UNDP-PFF’e tavsiyelerde bulunacaktır. Yani restorasyon şeffaf olarak, dini ve kültürel duyarlılıklara özen gösterilerek yapılacaktır. Bu arada, Manastır’ın, bizim egemenliğimiz altındaki KKTC toprakları içinde bulunduğunun da unutulmaması gerekir.”

Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi ve Sözcü Osman Ertuğ, TAK muhabirinin, “Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos’un tüm bu girişimlere tepkisi ne olmuştur ve nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine, “Bu konuda bizim muhatabımız Rum Ortodoks Kilisesi veya Güney’de herhangi başka bir kuruluş değildir; Kültürel Miras Teknik Komitesi’dir. Komite ise, isminden de anlaşılacağı üzere, siyasi konulara girmemektedir” dedi ve şöyle devam etti:

“Bunun yanında, maalesef, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos’un restorasyonla ilgili çok olumsuz ve yapıcı olmayan bir tavır sergilediği görülmektedir. Bu olumsuz yaklaşımın altında, Kilise’nin Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyon sürecinde etkin bir rol üstlenmek istemesi ve mülkiyet iddiaları yatmaktadır.

Bu mentalitenin bir tezahürü olarak Hrisostomos, ‘Apostolos Andreas Manastırı’nın Kıbrıs Türk tarafınca restore edildiğini görmektense yıkılmasını tercih ederim’ şeklinde akıl almaz, çağdışı bir açıklama yapmıştır.

Kilise’nin yapmakta olduğu bu tür olumsuz açıklamalar, Rum tarafındaki fanatik unsurları da olumsuz yönde teşvik eder mahiyettedir. Bunun son örnekleri geçen yıl içerisinde Limasol’daki Köprülü Camisi’nin yakılması ve geçtiğimiz Ocak ayında Denya Camisi’ne yapılan saldırıdır.”

Ertuğ, “Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu konusunda varılan son aşama nasıl gerçekleşti?” şeklindeki soruya karşılık da, Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonunda varılan olumlu aşamanın, Kıbrıs Türk tarafının bu konudaki proaktif ve yapıcı politikasının bir sonucu olduğunu vurguladı, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı olarak bu konudaki ısrarlı girişimlerimizi sürdürdük. Rum tarafının engellemeleri yüzünden bunun yeterli olmadığını görmemiz üzerine 8 Ocak 2013 tarihinde yaptığımız açıklamayla restorasyonun finansmanını üstleneceğimizi deklare etmemiz üzerine, Kıbrıs Rum tarafında büyük bir tartışma başlamış ve Kilise yoğun eleştirilere tabi tutulmuştur. Sonunda Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin modaliteleri çerçevesinde, katkı yapmak isteyen bağışçılarla anlaşma imzalanmasıyla finansman sorunu aşılmıştır. Kıbrıs Türk tarafı olarak biz katkımızı Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi aracılığıyla yapacak olup, UNDP-PFF’le bu konuda gerekli anlaşma imzalanmıştır.

Sonuç, proaktif ve yapıcı yaklaşımımızın bir başarısıdır.”

Editör: TE Bilisim