Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Kıbrıs Türk ve Rum futbol federasyonlarının görüşme sürecinin siyasi sonuçlar ortaya çıkaracak bir süreç olduğunu söyledi.

Ertuğ, süreç eğer Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu Kıbrıs (Rum) Futbol Federasyonu’nun (KOP)  sorumluluğuna, üyeliğine ya da altında bir yapılaşmaya götürecekse bunun yanlış olacağını ve söz konusu olamayacağını ifade etti. Ertuğ, “Çünkü böyle bir durum, milli Kıbrıs politikamıza ve milli spor politikamıza aykırıdır. İkisi uyum içinde olması lazım” dedi.

Cumhurbaşkanlığı basın bürosunun açıklamasına göre Ertuğ, bugün katıldığı bir televizyon programında gündeme dair değerlendirmeler yaptı.

DOWNER’IN ZİYARETİ

Ertuğ, şu an müzakerelerde öze yönelik görüşmelerin yapılmadığını ancak bu durumun ‘ikinci kulvar diplomasi’ denen güven yaratıcı önlem ve teknik komitelerin çalışmalarında gelişmeler olmadığını anlamına gelmeyeceğini söyledi.

Downer’in son ziyaretinin nedeninin, teknik komitelerdeki çalışmaların ne aşamada olduğunu görmek olduğunu ifade eden Osman Ertuğ, “Ziyaretin diğer amacı da Kıbrıs Rum seçimlerinden sonra atılabilecek adımlardı” dedi.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ

Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Rum kesimindeki seçimlerden sonra başlayacak süreçle ilgili tavrının net olduğunu ifade eden Özel Temsilci Ertuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zaten öze yönelik görüşmelerin durduğu aşamada, sürecin bütünüyle durmaması için öneri yapan taraf yine biz idik. Önerdiğimiz konu da güven yaratıcı önlemler, teknik komitelerin çalışması ve bunların canlandırılmasıydı. Bu önerimiz kabul gördü. 7 teknik komite ve 2 alt komite bu konuda çalışmalar yapmaktadırlar. Bu süreç devam etmektedir ve bu öneri bizim önerimizdi. Diğer taraftan öze yönelik görüşmelerin tekrar canlandırılması konusunda bizim görüşümüz gayet açıktır. Biz ileriye dönük yol haritasının bir zaman çerçevesi içerisinde olmasını istiyoruz. Bu takvim içerisinde bir al-ver egzersizi yapılması ve bunun sonunda da garantörlerin de katılacağı çok taraflı bir toplantı yapılmasıdır. Bu toplantıda da bunun bir sonuca bağlanmasıdır. Bizim yol haritamız budur.”

“KAYBEDECEK ZAMANIMIZ KALMADI”

Osman Ertuğ, Kıbrıs Türk tarafının, geçmişte birçok kez denenmiş ve başarısız olmuş yöntemleri denemek istemediğini vurgulayarak, “Çünkü kaybedilecek zamanımız kalmamıştır. Çünkü bu durum devam ederse, Güvenlik Konseyi’nin de kabul etmediği statükonun daha da kökleşmesi anlamına gelir” dedi.

Osman Ertuğ, statükoyu uzlaşının değiştirebileceğine dikkat çekerek, bir uzlaşı ortaya çıkmayacak olsa bile tarafların bir araya gelerek çare araması gerektiğini kaydetti.

Güney Kıbrıs’taki başkanlık adayları içinde özellikle önde giden adayın öncelikle ekonomik konulara eğileceğini söylediğini belirten Osman Ertuğ, “Seçimden sonra seçilecek kişinin önce organize olması lazım. Hükümeti kurması ve ekiplerini kurması lazım” dedi.

“GENEL SEKRETER’İN DE GÖRÜŞLERİ BİZİMLE UYUMLU”

Ertuğ mart ayında Güvenlik Konseyi’ne sunulacak raporun bunları da kapsayacağını belirterek, “Şu an iki bilinmeyen var. Biri, kimin seçileceği, iki seçilen kişinin nasıl bir politika izleyeceğidir. Bunlar belli olacak, ondan sonra da Güvenlik Konseyi ve Genel Sekreter bir tutum belirleyecek. Bizim ümidimiz bu görüşmelerin yeniden, yeni koşullarda, takvim içerisinde ve sonuç alıcı bir şekilde başlamasıdır” diye konuştu.

Osman Ertuğ ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının tavrı olan bu görüşlerin, BM Genel Sekreteri’nin de görüşleri olduğunu ve bunların hazırlanan da raporlara girdiğine dikkat çekti.

“SİYASİ İRADEYE İHTİYAÇ VAR”

Kıbrıs Rum tarafının, Greentree Zirveleri’nde ortaya konan doğal takvimlendirmeye çeşitli gerekçeler göstererek uymadığını anımsatan Ertuğ, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu veya bu nedenle gerçekleşmedi. Halbuki Kıbrıs sorunu bizce oldukça olgunlaşmış bir noktadadır ki, bunlar haklı gerekçeler değil. Çünkü 44 yıldır, konuşulmamış, tartışılmamış bir yönü kalmadı. Genel Sekreter’in de ortaya koyduğu bir teşhis var. Burada eksik olan siyasi iradedir. Ama bizim siyasi irademiz değil. İki kesimli, iki toplumlu federal yapıya içerik kazandırmaya yönelik bütün çabalarımız diğer tarafın reddi yüzünden gerçekleşmedi. Geçmişin isteksizliğini, bugün tekrarlamaya gerek yok. Karşı tarafta siyasi irade oluşması lazım. Bizim ümidimiz yeni seçilecek kişinin bu siyasi irade ve gücü yerine getirmesidir.”

“FUTBOLDA DİKKATLİ OLUNMASI LAZIM”

Osman Ertuğ, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu İle Rum Futbol Federasyonu arasında süren görüşmeler hakkında gelen soruya da şu şekilde yanıt verdi:

“Anlaşma doğrultusunda gidiyor gibi görünüyor. Ama bir kere, buna çok daha geniş bir perspektifte bakmak lazım. Sadece bir futbol olayı değil. Bunun ötesine çıkan bir olay. Rum Futbol Federasyonu Başkanı, ‘Bu sadece futbol işidir. Biz siyasetle ilgilenmeyiz’ diyor. Bu açıklaması bile siyasettir. Çünkü bu süreç siyasi sonuçlar ortaya çıkaracak bir şeydir. Her ülkenin bir spor politikası vardır. O spor politikası genel dış politikası ile ters düşemez. O doğrultuda olması lazım. Biz elimizde olanlara bakarak söyleyebiliriz. Tabi yapacağımız bir takım uyarılar vardır. O da şudur; eğer bu bizi KOP’un sorumluluğuna, üyeliğine ya da onun altında bir yapılaşmaya götürecekse bu yanlıştır. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Çünkü böyle bir durum, milli Kıbrıs politikamıza ve milli spor politikamıza aykırıdır. İkisi uyum içinde olması lazım.

APOSTOLOS ANDREAS’IN RESTORASYONU

Dipkarpaz’daki Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu konusunda Başpiskopos Hrisostomos’un tepkisinin hatırlatılması üzerine Ertuğ, “En ilginç nokta ise Rum halkı tarafından Hrisostomos’a gösterilen tepkilerdi” dedi.

Osman Ertuğ, Hrisostomos’un haksız bir şekilde fanatikçe tepki verdiğini anımsatarak, Başpiskopos’un, “Türkler tarafından restore edileceğine yıkılmasını tercih ederim” dediğini ve Rum halkının buna büyük tepki gösterdiğini ifade etti.

Ertuğ ayrıca, manastırın restorasyon projesinin de Yunanistan’daki Patras Üniversitesi tarafından hazırlandığına da dikkat çekti.

Editör: TE Bilisim